KANLI MARAŞ KATLİAMI

Dünya tarihinde büyük kitle katliamlarının hepsi büyük güçlerce yapılmıştır. Ya uluslar arası
Emperyal güçler yâda o ülkenin en büyük örgütlü gücü olan devlet tarafından yapılmıştır. Peki devlet yâda Emperyalizm neden böyle kitle katliamlarını tezgâhlarlar?
Bu sorunun cevabı çok basittir, devlet ve Emperyalist güçler ilerde kendilerinin zararına olacak toplumsal gelişmelerinin önüne engel koyarlar. 1970 yıllarından sonra 68 kuşağının Avrupa ve Türkiye politik süreciyle. Türkiye’de sol çok hızlı gelişmeye başlamıştır. 1977 Ecevit hükümetinin, Afyon ekimi ve Kıbrıs çıkarması, Amerikan çıkarlarını zedeliyordu.

Aynı zamanda Maraş Alevi ahalisinin, Maraş Kent merkezlerinde hatırı sayılır iş gücü elde etmesi. Maraş sermayesi ve esnafını tedirgin etmişti. Maraş’ta Alevilerin Bakkal dükkânı açarak başladıkları, Ekonomik büyümeleri Maraş yerli Esnafını korkutmaya başlamıştı bile. Amerika Ankara Büyük elçisi Maraş a gelip, Maraş esnafı ve ilerde kullanacakları Ülkü Ocakları mensuplarıyla toplantılar yaptılar. Amerika kendine ortak çıkar gurubunu bulmuştu.

CIA bütün ülkelerde ve Türkiye’de o ülkenin asker,Polis, İstihbarat ve aşırı Sağcı Milliyetçilerle iş tutar. Maraş tada Alevileri sevmeyen, Ülkücüler İş adamları ve esnafla toplumsal bir
mutabakat sağlanmış olur.
1978 Aralık ayının son günlerinde, önceden İşaretlenmiş Alevi evleri ve kim oldukları bilinmeyen acayip kılıklı insanlar dolmuş. Kimi Postacı, kimi Milli piyango bileti satanlarla Şehir dolup taşar. Bir Sinemaya Ülkücüler bomba atıp bunu Komünist ve Alevilerin üzerine atarlar. Aleviler, Devletin derin güçleri ve yerel örgütlü Ülkücülerce, Kadın Çocuk demeden katledildiler. Devletin adaleti kör, hukuku sağır, Askeri Polisi üç maymunu oynayarak, katliam planlandığı gibi uygulandı.
Burada amaç nedir? Önce 1980 12 Eylül askeri darbesini yapmanın toplumsal koşullarını
hazırlayıp. Demokrasiyi rafa kaldırıp, bütün demokratik kurumları, Sendikaları ve Siyasi Partileri kapattırmaktır. Gelişen solu ve sınıf hareketlerini ezip bir daha eski gücüne kavuşmasının önünü ebediyen kesmektir. Sonrada her seçimde, 12 Eylül öncesinde anarşinin adresi olarak, solu, Sendikaları, günah keçisi yapmaktır. Bundan sonraki gelecek bütün siyasi iktidarların, Amerikan güdümünde. Emek karşıtı, insan hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı, Din ile halkı uyutan iktidarların ebedileşmesini sağlamaktır. Din iman vatan, millet edebiyatı ile ülkenin bütün enerjisini boşa harcayıp, yandaşları zenginleştirmektir.
Amerika Maraş katliamını tamda bu günün iktidarlarını bu ülkede kurdurabilmek için hazırladı. Böylece en az bir yüz yıl iç düşman dış düşman edebiyatı ile ülke bir birine kutuplaştırılıp
düşmanlaştırıldı. Ülkenin toplumsal bütünlüğü dağıtılıp, Demokrasi hayalleri bile rafa kaldırıldı. 12 Eylülden sonra ülkede Sivas, Maraş, Çorum katliamlarının failleri bulunamazken, bunların tartışılıp bulunması yasaklandı. Üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen, katliama uğrayan Aleviler. Acılarını dindirecek bir yol bulamadıkları gibi, acılarını bile kendi içlerinde yaşayamadılar. Alevi örgütleri her yıl Maraş katliamının bir daha yaşanmaması için. Devletten birkaç saatliğine bile bir anma yapabilmek için izin alamadılar. Devletin Mahkemeleri, adaleti, hukuku neredeyse katliamın tek suçlusu Alevilermiş gibi davrandı. Alevi tarihi deyince her yerde, her dönem katliamlarla anılan kapkara bir acılar tarihidir.

Aleviler bütün acılarını, bağlamanın sarı telinin sızıyla, yüreklerine gömüp korlandırarak, hep sıcak tutarlar. Maraş katliamı sadece Alevilerin katledilmesi için yapılmadı. İşte böyle sağ, sığ köleci ve şükürcü bir toplumun yetiştirilmesi için yapıldı.