Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi Toplantısı Açış Konuşmasında

Yayınlama: 11.09.2021
A+
A-

İLKGÜN HABER – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, Partimizin 98.Kuruluş yılını kutladığımız, geride bıraktığımız bu yılda bütün vatandaşlarıma da seslenmek isterim.
Elbette ki herkes Cumhuriyet Halk Partili değil, elbette ki herkes gelip Cumhuriyet Halk Partisine oy verecek diye bir beklentimiz de yok. Ama şunu herkesin çok iyi bilmesini isterim.
Cumhuriyet Halk Partisi demek; halkın çıkarlarını, Türkiye’nin çıkarlarını koşulsuz savunan parti demektir. Bize oy versin vermesin savunmak zorundayız. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinin Türkiye içinde, bölge halkları içinde, AB içinde, dünya siyaset tarihi içinde ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bunu herkesin bilmesini isterim.
Elbette ki, temellerimiz Sivas Kongresinde atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Sivas Kongresinden söz eder, Cumhuriyet Halk Partisinin ilk kuruluşu diye. Bu bağımsızlığı savunmak, mandacılığı reddetmek anlamına geliyor.
Sivas Kongresinin böyle bir özelliği var. Ve milli iradenin, halkın, milli iradenin önemi orada bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ve “Egemenlik bila kaydü şart milletindir” derken de, aslında yetkinin tek kişiye değil millete ait olması gerektiğinin altı çizilmiştir. Ve bizim anayasamızda, hala bugün geçerli olan anayasamızda dahil egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ortaya çıkmıştır.
Çünkü tarih bize demokrasiyi güçlendirmemizi söylüyor. Demokrasiyi güçlendireceğiz. Yani 100. yılda güzel Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.
Bu kadar tarihin derinliklerinden gücünü alan ve geleceği çağdaş uygarlığa bağlamış olan bir partidir Cumhuriyet Halk Partisi.
Önümüzde yeni bir tarih var, gençlerimiz var pırıl pırıl. Bizden daha iyi yetişmiş, dünyayı bizden daha iyi sorgulayan gençlerimiz var. O gençlerin önündeki bütün engelleri kaldırmak bizim namus borcumuzdur.
O engellerin tamamını kaldıracağız onların ufuklarını açacağız. Onlardan çalınan her şeyi onlara iade edeceğiz tamamını telafi edeceğiz. Onlar bu ülkenin gerçek anlamda güvencesi ve geleceğidirler.
Bugün geldiğimiz nokta nedir? 5 temel sorundan söz ettim. Demokrasiyi, ekonomiyi, toplumsal barışı, eğitim vesaire bunları değişik zamanlarda, değişik yerlerde anlattım. Ama demokrasiye vurulan en büyük darbe; tek adam rejiminin hayata geçirilmesidir, bütün yetkilerin bir kişide toplanmasıdır. Bütün yetkiler bir kişide toplandıktan sonra var olan iktidar yani kişi, çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya bıraktı Türkiye’yi.
Dolayısıyla Türkiye’yi bu çoklu organ yetmezliğinden kurtarmamız lazım. Az önce söyledim 5 temel sorunun çözüm alanı aslında budur. Güçlü bir demokrasi; saygın bir eğitim, öğretmenlerin, öğrencilerin, ailelerin mutlu olduğu bir eğitim; bir toplumsal barış, birlikte kimsenin kimliğiyle, inancıyla ve yaşam tarzıyla ilgilenilmeyen, herkesin kimliğine, inancına ve yaşam tarzına saygı gösteren bir Türkiye; hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü yargılanmadığı, gençlerin sabahın 5’inde polis kapılarını çalıp gözaltına almadığı bir Türkiye istiyoruz.
Bu nedenle bu çoklu organ yetmezliğini bitirmek bizim temel görevimizdir. Bunu kimlerle yapacağız, onun da altını özenle çizeyim. Dostlarımızla beraber yapacağız.
Çünkü bütün dostlarımız güzel bir Türkiye istiyorlar, onurlu bir Türkiye istiyorlar, güçlü bir Türkiye istiyorlar, saygın bir Türkiye istiyorlar. 83 milyonu bir avuç tefeciye hizmet eder hale getiren bir Türkiye istemiyorlar. Güçlü, dinamik, enerjik bir Türkiye istiyorlar.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.