İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, gazeteciler Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı’nın, “cezaevi uygulaması” denilerek saçlarının üç numara ile tıraş edilmesine dair Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
İLKGÜN HABER – İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, gazeteciler Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı’nın, “cezaevi uygulaması” denilerek saçlarının üç numara ile tıraş edilmesine dair Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Hamşıoğlu, “Cezaevinde ne kadar kalıp kalmayacakları bile belli olmayan iki tutuklu gazetecinin, hükümlülere dahi uygulanmayan bu nevi bir işleme maruz bırakılması Anayasamız, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatları göz önüne alındığında, kötü muamele yasağının ihlali değil midir?” diye sordu.
İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, paylaştıkları sığınmacı haberleri dolayısıyla açılan soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” ve “Halkı kin ve düşmanlığına alenen tahrik etmek” suçlamalarından tutuklanarak Sincan Cezaevine gönderilen, gazeteciler Batuhan Çolak ve Süha Çardaklının,“cezaevi uygulaması” denilerek saçlarının üç numara tıraş edilmesini Meclis gündemine taşıdı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Hamşıoğlu, aynı dosyadan aynı gün gözaltına alınan, aynı gün tutuklanan, aynı gün, aynı cezaevine konulan 8 şüpheliden sadece Çolak ve Çardaklı’nın bu işleme tabi tutulduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.” şeklindeki 17. Maddesi ile Türkiye’nin de imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin aynı konuyu düzenleyen “Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.” şeklindeki 3 Maddesi’ni hatırlan Hamşıoğlu, Anayasanın “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” şeklindeki 10. Maddesine de işaret etti.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde “Bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi ve diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.” ifadeleri ile yer alan 14. maddeye de dikkat çeken Hamşıoğlu şu soruları yöneltti:
-Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı’nın saçları neden kesilmiştir?
-Saç kesimi yapılmadan önce, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’te öngörüldüğü şekilde, saçlarının toplumda alışılmışın dışında olup olmadığının yahut toplum sağlığına yönelik bir tehdit unsuru içerip içermediğinin tespiti yapılmış mıdır?
-Bu işlem iddia edildiği gibi rutin bir “cezaevi uygulaması” ise neden sadece Çolak ve Çardaklı’ya uygulanmış, birlikte cezaevine getirildikleri diğer tutuklulara uygulanmamıştır? Çolak ve Çardaklı, diğerlerinden neye göre ayrılmıştır?
-Çolak ve Çardaklı dışında, aynı cezaevinde bu uygulamaya maruz kalan başka kaç tutuklu, kaç hükümlü bulunmaktadır?
-Cezaevinde ne kadar kalıp kalmayacakları bile belli olmayan iki tutuklu gazetecinin, hükümlülere dahi uygulanmayan bu nevi bir işleme maruz bırakılması Anayasamız, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatları göz önüne alındığında, kötü muamele yasağının ihlali değil midir?
-Avukat Furkan Dağ’ın yazılı başvurusundan sonra Bakanlığınızın bu konuda herhangi bir girişimi olmuş mudur? Bu muamelenin Çolak ve Çardaklı’ya kim/kimler tarafından yapıldığı tespit edilmiş midir? Bu kişiler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
-Çolak ve Çardaklı’nın herhangi bir başka psikolojik yahut fiziksel şiddete uğrayıp uğramadığı araştırılmış mıdır? Bunun olmaması yönünde gerekli hangi tedbirler alınmış mıdır?