24 Temmuz Basın Özgürlüğü ve Mücadele Günü etkinlikleri yapıldı

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti; Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 116.yıldönümü nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirdi

Yayınlama: 24.07.2024
A+
A-

ADANA – Çukurova Gazeteciler Cemiyeti; Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 116.yıldönümü nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirdi.

İlk olarak Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törende; Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşları ile Tüm Basın Şehitleri anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Saygı duruşunun ardından; Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanvekili ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, Başkanvekili Sefa Saygıdeğer, Başkan Yardımcısı Dilek Akın ile Mali Sekreter Süreyya Uri ve ÇGC’nin Kurucu üyelerinden Semir Yalçın tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu.

Atatürk Anıtı’ndaki törene; ÇGC Başkan Yardımcısı Hüseyin Arat, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Özke, Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Ulucan, Çukurova Belediye Başkan Yardımcısı Bahadır Özdemir, Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şube Başkanı İlyas Kayadan, Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürü Utku Sağılır, Çukurova Belediyesi Basın Müdürü Vural Köse ve Seyhan Belediyesi Basın Müdürü Volkan Balıklıoğlu da katıldı.

Atatürk Anıtı’ndaki törene katılan gazeteciler daha sonra Basın Anıtı’na geçti. Burada da yapılan saygı duruşunun ardından, Kadın Gazeteciler ve ÇGC Yönetimi tarafından anıta çelenk konuldu.

ÇGC Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan günün anlam ve önemini belirten açıklama, Başkan Vekili Sefa Saygıdeğer tarafından okundu.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi;

‘İKTİDAR DA MUHALEFETTE BASINA ŞAŞI BAKIYOR’

“24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü olup, bir yanda kapanan gazeteler diğer yandan da işsiz kalan meslektaşlarımızın olduğu böylesi dönemde basın özgürlüğü anlamını kaybetmiş durumdadır.

Bugün aynı zamanda; Cumhuriyetimizin tapu senedi olan Lozan Barış Antlaşması’nın da yıldönümüdür. Bu antlaşma ile Türkiye’nin bağgımsızlığı ve toprak bütünlüğü garanti altına alınmış olup; Misak-ı Milli sınırlarımız bir daha asla sarsılmayacak şekilde çizilmiştir.

Önceki yıllarda Basından Sansürün Kaldırılış Yıldönümü olarak değerlendirdiğimiz etkinliklerimiz, basın sektörünün içinde bulunduğu koşullar dikkate alınarak;  24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü olarak anılacaktır.

Anadolu basınının kepenk kapattığı, meslektaşlarımızın işsiz kaldığı, krizin yarattığı tahribatın basın sektörünü olumsuz etkilediği son yıllarda gerek iktidar ve gerekse de muhalefette basına karşı bir duyarsızlık ve şaşı bakma tavrı gelişti.

Koşulların bu şekilde devam etmesi halinde; 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü de tarihe karışacak gibi…Çünkü uygulanan sansür girişimleri, yapılan baskılar ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerine konulan gazeteciler, bu mesleği yapmak isteyen gençleri de soğutmaktadır.

Haberlere yasak konulduğu, haber üretiminin engellendiği toplumlar yeterince bilgilendirilemez. Halkın sesi, kulağı ve gözü olan, demokrasilerde 4.kuvvet olarak değerlendirilen basının sesi kısılmak isteniyor.

Basın çalışanlarının can güvenliği. İş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sendikal haklara yeniden kavuşulması, basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor.

Basının özgür ve tarafsız olmadığı bir ülkede; demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez. Basın halkın özgür sesidir. Sansür edilemez.

Bugün her zamankinden daha çok dayanışmaya ihtiyaç duyuyoruz. Gazeteleri ayakta tutmak için birlikte mücadele etmek zorundayız. Türkiye’nin kılcal damarlarını oluşturan yerel gazeteler kapandıkça Anadolu’nun aydınlanmasının da önüne geçiliyor. Halk bilgilendirilmiyor. Gazetelerin yeniden ayağa kalkması için iktidara da muhalefete de önemli sorumluluklar düşüyor. Bu saatten sonra gazetecilerin ve meslek örgütlerinin de büyük bir dayanışma içerisine girmesi gerekiyor.

24 Temmuzları yeniden BAYRAM olarak kutlayacağımız günlere olan özlemle, katılımınızdan dolayı teşekkür ediyoruz…”

Basın açıklamasının okunmasının ardından TGF Başkanvekili ve ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, ÇGC Başkanvekili Sefa Saygıdeğer, Başkan Yardımcısı Dilek Akın, Genel Sekreter Süreyya Uri ile ÇGC’nin en yaşlı üyeleri tarafından özgürlük meşalesi yakıldı.

Etkinliğe katılan gazetecilerin toplu fotoğraf çekiminin ardından tören sona erdi.

VALİ KÖŞGER, “ÖZGÜR BASIN DEMOKRATİK TOPLUMUN TEMİNATIDIR”

ÇGC Kültür ve Sosyal Tesisleri’ni ziyaret eden Adana Valisi Yavuz Selim Köşger; “Özgür bir basın; güçlü, sağlıklı ve demokratik bir toplumun teminatıdır.” dedi.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanvekili ve ÇGC Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Esendemir ile Yönetim Kurulu üyeleri ve gazetecilerle bir araya gelen Vali Köşger, “Basın; kamuoyunu aydınlatarak, doğru ve tarafsız haberin akışını sağlayarak, eleştirel bakış açısını hakim kılarak ve toplumun tüm seslerini yansıtarak demokrasiye işlerlik kazandırmaktadır.

Adana’mızın gelişip daha da kalkınması hususunda gerçekleştirdiğimiz çalışmalara destek verme noktasında önemli görevler üstlenen yerel basınımız başta olmak üzere gazetecilik mesleğine emek ve gönül veren tüm basın mensuplarımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyor; sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu uzun bir meslek yaşamı temenni ediyorum” dedi.

Vali Köşger; Basının sorunlarının yanı sıra gündemle ilgili konularda da gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TANBUROĞLU, “BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TUTSAK”

24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü nedeniyle ÇGC Kültür ve Sosyal Tesisleri’nde Başkan Esendemir ve Yönetim Kurulu üyeleri bir araya gelen CHP İl Başkanı Dr.Anıl Tanburoğlu; Türk basınının günümüzde özgürlük sorunlarıyla uğraştığına dikkat çekti.

İktidarın bağımsız medya konusunda karnesinin kötü olduğunu, yandaş olmayan gazetecilere yönelik baskı ve yıldırma politikası izlediğini, özgür basının susturulmak istendiğini dile getiren Tanburoğlu, “Doğruların söylenmesine, gerçeklerin ortaya çıkarılmasına tahammül edemeyenler, Aradan geçen 116 yıla rağmen, gazetecileri tutuklu, haberleri suçlu, basın özgürlüğünü tutsak etmektedir. Basın özgürlüğü halen tutsak ise; bugün gazeteciler için bir bayramı değil, aslında bir mücadele gününü kutluyoruz demektir” dedi.