30 yaşın üstündeki çoğu kadın bu sorunu yaşıyor!

İdrar kaçırma sorunlarının genellikle ilerleyen yaşla beraber ortaya çıktığı düşünülse de doğum yapmış ya da yapmamış 30 yaşın üstündeki kadınların çoğunda bu sorunlar görülebiliyor

Yayınlama: 23.09.2024
A+
A-

Kadınlarda idrar kaçırma sorunu günlük yaşamı olumsuz etkileyen ciddi bir sağlık sorundur.

Kadınların kendilerini toplumsal ve özel ilişkilerinden de soyutlamasına neden olan idrar kaçırma sorunu, maalesef yaş alma ile birlikte normal olmadığı halde normalmiş gibi kabul ediliyor. Oysa gelişen teknoloji ile birlikte idrar kaçırma sorunları konforlu bir şekilde çözüm bulabiliyor.

İdrar kaçırma sorunlarının genellikle ilerleyen yaşla beraber ortaya çıktığı düşünülse de doğum yapmış ya da yapmamış 30 yaşın üstündeki kadınların çoğunda bu sorunlar görülebiliyor. İdrar kaçırmanın nedenlerini ve tiplerini anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Âzer Aras Uluğ, “Kadınlarda idrar kaçırma sorunu genellikle; hapşırınca, ağır kaldırınca, gülünce, öksürünce ya da egzersiz esnasında görülmektedir. Normal koşullarda günlük hayat sırasında kadınların bu eylemleri yaparken idrar kaçırmaması gereklidir. Ancak bu problemi yaşayan kadınlar, hem psikolojik hem de fiziksel olarak olumsuz etkilenmektedir. Başta özgüven sorunları olmak üzere pek çok sorunu da idrar kaçırma sorunu beraberinde getirmektedir. Zincirleme olumsuz etkilerine karşın, idrar kaçırma sorunuyla ilgili tedaviye kadınlar başvurma konusunda pek istekli değillerdir. Çünkü idrar kaçırma sorununun belli bir yaştan sonra veya doğumdan sonra normal olduğunu düşünmektedirler. Ayrıca bu sorundan utandıkları için de bir hekime başvurmayı ertelemekte ve önemsememektedirler. İdrar kaçırma tipleri; Stres Tipte Kaçırma, Taşma Tipi İdrar Kaçırma, Sıkışma Tipi İdrar Kaçırma, Karışık Tip İdrar Kaçırma olarak ayrılır.” dedi.

 

Yaşam tarzı değişikliği tedavide önemli bir etken.

İdrar kaçırma tedavilerini sıralayan Dr. Âzer Aras Uluğ, idrar kaçırmanın tipine, şiddetine ve altta yatan nedenlere göre tedavi seçeneklerinin olduğunu ifade etti. Yaşam tarzı değişikliklerinin idrar kaçırma tedavisinde önemli bir yeri olduğunu söyleyen Uluğ, alınacak tedbirleri şu şekilde sıraladı.

● Sıvı alımını kontrol etme: Gün içinde sıvı tüketiminin düzenlenmesi ve yatmadan önce sıvı tüketiminden kaçınılması önerilir.

● Kilo verme: Aşırı kilo, pelvik kaslara baskı yaparak idrar kaçırmayı tetikleyebilir. Kilo vermek bu baskıyı azaltabilir.

● Kabızlığı önleme: Kabızlık da idrar kaçırmayı kötüleştirebilir. Lifli gıdalar tüketmek ve su içmek kabızlığı önlemeye yardımcı olur.

Kegel egzersizi düzenli yapılmalı.

Pelvik Taban Egzersizleri olarak bilinen Kegel Egzersizlerinin idrar kaçırma tedavisinde önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Dr. Âzer Aras Uluğ, “Pelvik kasları güçlendirmek için yapılan bu egzersizler, idrar kaçırmayı önlemede etkilidir. Düzenli olarak yapıldığında idrar tutma yeteneği artar. Öte yandan mesane eğitimi de idrar kaçırma tedavisinde tedaviyi destekleyen önemli bir faktördür. Burada amaç, mesaneyi belirli aralıklarla boşaltmak ve mesane kontrolünü yeniden kazandırmak için planlı tuvalet ziyaretleri yapmaktır. Amaç, mesanenin daha fazla idrar tutmasını sağlamaktır.” dedi.

Dr. Âzer Aras Uluğ tedavilere yönelik bilgileri şu sözlerle sıraladı.

“Bazı durumlarda doktorlar, mesane kaslarını gevşetmeye veya mesane kasılmalarını düzenlemeye yönelik ilaçlar reçete edebilir. Antikolinerjik ilaçlar, idrar torbasının aşırı kasılmasını engelleyebilir. Ayrıca pelvik taban kaslarını güçlendirmek ve kontrol etmek için özel fizyoterapi teknikleri uygulanabilir. Elektriksel stimülasyon ve biofeedback gibi yöntemler de kullanılabilir. Bir diğer yöntem de Vajinal karbondioksit lazer ve kişinin kendi kanından basitçe hazırlanan kök hücreden zengin bir sıvı olan PRP uygulamasıdır. Özellikle stres tipi idrar kaçırma, mikst tip ve taşma tipi idrar kaçırmada etkilidir. Uygun vakalarda mesane kaslarına botoks enjekte edilerek aşırı aktif mesane belirtileri kontrol altına alınabilirken yine uygun vakalarda sinir stimülasyonu uygulaması ile sinirlerin uyarılması yoluyla mesane kontrolü sağlanabilir. Bu işlem genellikle minimal invaziv bir yöntemdir.

Daha ciddi vakalarda ise cerrahi müdahale gerekebilir. Tedavi seçenekleri kişiye özel olarak belirlenir, bu nedenle bir doktora başvurarak doğru teşhis ve tedavi planı yapılması önemlidir.”

Lazerle idrar kaçırma tedavisi.

Lazerle idrar kaçırma tedavileri sırasında herhangi bir kesi veya ameliyat gibi bir işlem yapılmamaktadır. Lazerle idrar kaçırma tedavi ağrısız ve acısız olarak, kişiye ofis ortamında uygulanabilir. Herhangi bir dikiş atılması söz konusu değildir. Kişi uygulama sonrası günlük hayatına hemen dönebilmektedir. İşine yürüyerek gidebilmektedir. Lazerle idrar kaçırma tedavisinde, lazer ışınlarının vajina ön duvarındaki mesane duvarında oluşturduğu kontrollü termal hasar ile mesane tabanındaki kollajen dokuların üretimini arttırmaktadır. Elastin ve kollajen fibrillerin organizasyonu ve çoğalması sonucu, idrar kesesini yerinde tutan ve destekleyen vajina pelvik kaslarında, destek ve bağ dokularında sıkılaşma sağlanabilmektedir. Bu şekilde kişinin idrar kaçırma şikayetleri ortadan kalkmaktadır.

Lazerle idrar kaçırma tedavisi yaklaşık 10-15 dakika süren bir işlemdir. İşlemden 15- 20 gün sonra ilk etkileri gözükmektedir. Optimum başarılı sonuçlar için ayda bir defa uygulanmasıyla 3 seans sonrasında etki elde edilebilmektedir. Lazerle idrar kaçırma tedavisiyle kişinin sosyal hayatında ve cinsel hayatında da olumlu etkiler görülmektedir. Kişi artık sosyal hayattan kaçınmamakta, rahatlıkla seyahatlerine ve gezilerine çıkabilmektedir.