KESK dönem sözcüsü Ahmet Aydoğan, Bu coğrafya da Hukuk, özgürlük, gerçek demokrasi ve toplumsal barış yok!
İLKGÜN HABER – KESK Adana Şubeler Platformu İnönü Parkında toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdiler.
KESK dönem sözcüsü Ahmet Aydoğan, Bu coğrafya da Hukuk, özgürlük, gerçek demokrasi ve toplumsal barış yok! Tüm yurttaşlar bu değerlerin mücadelesini vermeli ki, artı değer yaratılmış ekonomik değişim emekçiden ve halktan yana olsun, “para babalarından” yana değil! KESK olarak bunu haykırmaya devam edeceğiz diyerek sözlerine başladı.
Ahmet Aydoğan, “Geçen hafta bu günlerde, 04.00’te yani gece saatlerinde yapılan açıklamalara göre kamu işvereni olan hükümet ile masaya sözüm ona yetkili olarak oturtulan malum konfederasyon arasında sürdürülen görüşmeler, müzakereler soncunda 11 hizmet kolunda mutabakata varıldığı açıklandı. Diğer taraftan maaş artışları konusunda bir anlaşmaya varılamadığı için toplu sözleşmenin geneline ilişkin bölümünde mutabakat sağlanamadığı dolayısıyla Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sürecinin başladığı ifade edilmiştir. Söz konusu mutabakata geçmeden önce bizim için önemli bir noktanın altını çizmekte fayda görüyoruz. Ne yazık ki toplu sözleşme sürecinde iktidarın kendi yaptığı yasaları, yönetmelikleri yok saydığına bir kez daha tanık olduk; şaşırdık mı, tabii ki hayır, çünkü; Anayasa ve Anayasa mahkemesini yok sayan anlayıştan başka bir şey beklenmez!” dedi.
“İktidarın yetkili hale getirdiği konfederasyonla kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerle tamamlandı”
Ahmet Aydoğan açıklamasına şu şekilde devam etti; “Kamu emekçilerinin genel mali ve sosyal haklarına ilişkin müzakerelere tüm konfederasyonların katılması gerekirken son bir hafta sadece iktidarın yetkili hale getirdiği konfederasyonla kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerle tamamlandı. Geçen hafta işverenin üçüncü teklifini yapacağı toplantıya davet beklerken, tüm kamuoyu bu toplantının saat kaçta nerde yapılacağını beklerken süreç yine kimseye haber vermeden iktidar ile sendikamız dediği yapı arasında kaplı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla tamamlanmıştır. “
Ahmet Aydoğan buradan tekrar altını çiziyoruz diyerek basın açıklamasını şu şekilde devam ettirdi; “Toplu sözleşmenin geneline yönelik bir mutabakat yoktur. Dolayısıyla toplu sözleşmenin kamu emekçilerinin genelini kapsayan mali ve sosyal haklara ilişkin bölümünün sadece maaş artışı başlığı değil tamamı Hakem Heyeti sürecinde görüşülecektir.”
Aydoğan, “Buna rağmen hem yandaş konfederasyon Genel Başkanı hem de Çalışma Bakanlığı toplu sözleşmenin geneline ilişkin kafa karıştırıcı hatta gerçekleri ters yüz eden açıklamalar yapmış, tweetler paylaşmıştır. Örneğin “291 hizmet kolu ve 50 genel olmak üzere toplam 341 maddenin olduğu önemli bir kazanım skalasından dem vurulmuştur” diye ifade etti.
“ Umut tacirliği yapılmak, mavi boncuk dağıtılmak istenmektedir”
Dönem sözcüsü Ahmet Aydoğan, “Toplu sözleşmenin genel mali ve sosyal hakları kapsayan bölümünün tamamında Hakem Kuruluna gidileceği ortadayken şefler, mühendisler, teknisyenler gibi kamu emekçilerinin önemli bir bölümünü kapsayan kesimin tepkisini yumuşatmak için “toplu sözleşme hükmünde önemli başlıklar elde ettik” denilmektedir. Deyim yerinde belirsiz başlıklar üzerinden umut tacirliği yapılmak, mavi boncuk dağıtılmak istenmektedir. En önemlisi Grev Hakkı İle Tamamlanmış Gerçek Toplu Sözleşme Sistemi, Demokratik Bir Çalışma Yasasına ilişkin anlamlı bir cümle dahi kurulmamıştır. Bunun yerine 4688 sayılı yasada değişiklik için sosyal paydaşlarla birlikte Çalışma Bakanlığının himayesinde çalışma yürütülecek denilmiştir. Daha baştan Çalışma Bakanlığı’nın himayesini kabul eden bir anlayışla böyle bir çalışma yürütülecek onu da kamuoyunun, kamu emekçilerinin takdirine bırakıyoruz” dedi.
“KESK olarak laf salatası ile 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı KABUL ETMİYORUZ!”
Aydoğan verdikleri mücadeleyi devam ettireceklerini belirterek şunları söyledi; “Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden mevcut sisteme karşı grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi, yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek ücret, Demokratik-Adil Bir Çalışma Yaşamı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun bir adımı olarak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci başta olmak üzere tüm süreçlerde 6 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin sesi olmaya devam edeceğiz. “