Adana Yeşil Sol Parti Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Antakya’da Dikmece köyünde halkla birlikte yaptığı açıklamada; günlerdir devam eden direnişin aslında uzun zamandır köylüler tarafından sürdürüldüğünü söyledi.
İLKGÜN HABER – Adana Yeşil Sol Parti Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Antakya’da Dikmece köyünde halkla birlikte yaptığı açıklamada; günlerdir devam eden direnişin aslında uzun zamandır köylüler tarafından sürdürüldüğünü vurguladı.
Dikmece köyünde deprem konutları adı altında yapılmak istenen TOKİ projesi nedeni ile kamulaştırılan arazileri için Dikmece köyünün mücadelesinin devam ettiğini ifade etti. Depremden mağdur olan kentin en yoksul köylerinden biri olan Dikmece’de zeytinliklerin köylülerin geçim kaynağı olduğunu ve bu nedenle en başından beri toprağına, zeytin ağacına sahip çıktıklarını söyledi.
Hatimoğulları; “Akbelen’de ağacına sahip çıkan kadınlar, Cudi’de yanan/cayır cayır yakılan
ormanlar ve bugün burada istimlak edilmek istenen arazi, zeytinlikler ülkenin ciğeridir
canıdır. Dünden beri TOMAlarla gelerek, etmedikleri zulmü bırakmayanlar canımıza kast
etmek istiyorlar.”
Bu ağaçlar bizim canımızdır, geçim kaynağımızdır, kültürel değerimizdir!
Meclisin kapandığı son hafta torba yasa içinde zeytinliklerin deprem bahanesi ile imara
açabilmesinin önünü açmak için madde koyduklarını ve bu maddenin Dikmece halkı için özel
olarak kanun çıkartıyorsunuz demelerine rağmen çoğunluk tarafından yasalaştırıldığını ifade
etti. “84 yıl önce yasalaştırılan zeytin kanununa rağmen AKP iktidarı yıllardır zeytinlikleri
talan ediyor. Buna karşı çıkan köylülere de işkence görüntüleri tüm kamuoyuna yansıdı. Tıpkı
İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı şiddeti anımsatan görüntülerdi. Jandarmayı ve
onlara emri verenleri kınıyorum.”ifadeleri ile sözlerini sürdürdü.
Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!
Torba yasadaki 25. Madde ile depremzede yurttaşların, “işgalci” olarak tanımlandığını ve
topraklarından çıkartılacağının ifade edildiğini dile getiren Hatimoğulları; “Burada
gördüğümüz işgalci sizsiniz…” dedi.
Alınan kararda Dikmece, Kesecik, Karaağaç köylerini kamulaştırıldığını ve henüz kanun
çıkmadan haftalar önce Dikmece arazilerinin 15 Mayıs tarihinde ihale sözleşmesi yapılarak
peşkeş çekildiğinin altını çizdi. Deprem konutu projesinin iki defa yıkıldığı için tekrar inşa
eden Erzurum pistini yapan Sarıdağlar İnşaata verildiğini, yine yandaş firmaya sözde deprem
konutlarının teslim edildiğini vurguladı.
Depremi Allahın lütfu olarak görüp talan için gerekçe yapıyorlar
“Arap Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerde yapılmak istenen kamulaştırmayı burada
demografik yapının değiştirilmek istenmesi olarak görüyoruz. Deprem olduğunda seferberlik
ilan etmeyen, gelmeyen iş makinaları şimdi zeytinliklerimiz için sıraya girmiş. Arap Alevi
halkı neden bizim topraklarımız diye soruyor.
Zeytinlikler, tarım arazileri bu köyün geçim kaynağıdır. Depremde her şeyini kaybetmiş
yurttaşları bir de topraklarından etmeyin, ikinci bir travma yaşatmayın. Depremi gerekçe
göstererek köylüleri buradan sürmeye, demografik yapıyı değiştirmeye ve zeytinlikleri talan
etmeye kimsenin hakkı yoktur.” diyen Hatimoğulları, henüz zemin etüdleri bile yapılmamış
araziye proje yapılmak istenmesini eleştirerekı, sözlerini direnişin devam edeceğini ve
takipçisi olacaklarını ileterek bitirdi.