Altun: Türkiye, seçim sonrasında çıkarlarını merkeze alan dış politikasını muhafaza edecek

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Avusturya merkezli APA haber ajansının, sorularını yanıtladı. Altun, tahıl sevkiyatı anlaşmasıyla küresel ölçekte bir gıda krizinin engellendiğini belirtti. Kurulan mekanizmanın şimdiye kadar sorunsuz çalıştığına işaret eden Altun, bunun kendilerini daha kapsamlı girişimlerde bulunma konusunda cesaretlendirdiğini söyledi. Irak ve Suriye’de yaşanan iç karışıklıkların Türkiye’ye ve tüm bölgeye ciddi bir maliyet oluşturduğunu dile getiren Altun, benzer bir durumun Karadeniz’de yaşanmasını arzu etmediklerini söyledi.

‘ADİL BARIŞ, EN İYİ ÇÖZÜM’

Altun, güçlü ilişkilere sahip oldukları Ukrayna ve Rusya arasında diplomatik ve barışçıl bir çözüm bulmak için çalışmaya hazır olduklarını ifade etti. Ukrayna’da ateşkesin nasıl sağlanabileceğinin sorulması üzerine Altun, “Maalesef Ukrayna’daki savaşı mümkün olduğunca uzatmanın kendi çıkarlarına hizmet edeceğine inanan bazı aktörler var. Bunların arasında bazı NATO müttefiklerimiz de bulunuyor. Biz bu devletlerin kendi jeopolitik hedeflerine ulaşmasının bedelini Ukrayna halkına ödetme fikrine karşı çıkıyoruz. Bunların aksine biz, adil bir barışın en iyi çözüm olduğuna inanıyoruz. Türkiye, Ukrayna’nın bağımsızlık ve egemenliğinin tartışmaya açılmasının bölgenin ve dünyanın zararına olacağına inanıyor” yanıtını verdi.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik sürecine ilişkin değerlendirme yapan Altun, Madrid’de imzalanan üçlü mutabakat sonucunda Finlandiya ve İsveç’in teröristlerin iadesi konusunda bazı taahhütlerde bulunduğunu belirtti. Altun, bu sözlerin tutulup tutulmayacağını incelediklerini ifade ederek, “Burada tek amacımız, NATO’ya girmeleri halinde bir saldırıyla karşılaşmaları durumunda kendilerini korumaya söz vereceğimiz bu iki devletin, Türkiye’nin güvenliği konusunda samimi bir tavır takınıp takınmadıklarını görmektir” diye konuştu.

‘MÜZAKERELERİN İVME KAZANMASI ŞAŞIRTICI OLMAYACAK’

Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin Türkiye açısından stratejik bir hedef olduğunu söyleyen Altun, Türkiye’nin AB üyeliğinden sağlayacağı faydalar olduğu gibi AB’nin de Türkiye’nin üyeliğinden elde edeceği faydaların bulunduğunu belirterek, “Esasen AB, uluslararası arenada etkin bir rol oynamak istiyorsa Türkiye’yi üyeliğe kabul etmek durumundadır. Her şeye rağmen dünyanın gittiği istikamet, Türkiye ve AB’yi birbirine yaklaştırıyor. Bu gidişle müzakerelerin yeniden ivme kazanması şaşırtıcı olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Altun, Türkiye ve Avusturya arasındaki Viyana müzakereleri ile ilgili soruya, “Biz, bize uzatılan dostluk elini asla geri çevirmeyiz. Avusturya’da yaşanan değişikliklerin de bu yumuşama sürecine katkıda bulunduğu kanaatindeyim. Sayın Nehammer’in bu konuda çok yapıcı bir rol üstlendiğini de ifade etmeliyim. Bundan sonra ilişkilerimizin daha da güçlenmesini temenni ediyorum” diye yanıt verdi.

Seçimler sonrası Türkiye’nin dış politika yaklaşımının sorulması üzerine Altun, şunları kaydetti:

“İnşallah 2023 seçimlerinin sonrasında da Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde Türkiye, kendi çıkarlarını merkeze alan dış politikasını ve yükselen profilini muhafaza edecektir.”

Öte yandan Altun, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde mevcut sorunların üstesinden geleceğine hiçbir şüphe bulunmadığını da sözlerine ekledi.