ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA EMEKLİ MAAŞI OLAMAZ!

İLKGÜN HABER (Özel Haber) Yusuf Kahraman – Türkiye’de emekli olmak ve emekli olunca gerçekten insanca yaşamak her geçen daha da zorlaşıyor. Oysa yıllarını ülkede üretim için adamış işciler emekciler, esnaflar,köylüler çifciler, ülkede emeğinin değerini gerçekten alabiliyorlarmı? Elbette değil…

Ancak; üreten ve çalışanların tek düşündüğü ve sabırla beklediği tek şey, yarın emekli olduğumda bir garantim olur ve rahat edebilirmiyim mantığı ile her türlü çile ve ızdıraba katlanmayı kendilerine reva görüyorlar. Gelinen noktaya bakacak olursak, şu an emekli bitmiş durumda. Emekli gerçekten Per perişan…

Onca yıl çalıştım çabaladım ve aksatmadan pirimlerimi ödedim. Nihayetinde emekli olacak ve biraz’da olsa rahat ederim düşüncesinin yerini,bir karamsarlık almış durumda. Şu an emekliye verilen maaş ile adeta emekliye bir kelepce takılmaya çalışılıyor. Onca yıl emek verip, yaşları ilerlediğinde emekli olanlar, mualesef insanca yaşayamıyor.

AKP iktidarları döneminde önemli kayıplar yaşayan çalışan ve üretenler, emeklilik yaşı ve prim gün sayısının artması sonucu, Emekli olmak zorlaşırken, yeni eşitsizlikler ve adaletsizlikler yaratıldı.

Özellikle 2008 yılında kabul edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile emeklilik koşulları zorlaştırıldı ve emekli aylıkları sistematik bir biçimde düşürüldü.

Emekli aylığı güncelleme katsayısı, aylık bağlama oranları, aylıkların alt sınırı düşürüldü. Aylık artışları resmi enflasyon oranıyla sınırlandırıldı. Emekliye yazıktır ve günahtır. El insaf biraz… Bu adaletsizliğe bir an önce çözüm bulunmalıdır.

Bundan 20 yıl önce en düşük işçi emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 üzerindeyken, bugün 20 yıl sonra, en düşük işçi emekli aylığı asgari ücretin yüzde 34 altında kaldı. Milyonlarca emekli asgari ücretin altında bir gelirle yaşamaya mahkûm ediliyor.

Emekli aylıklarının günün şartlarına göre düşük kalması nedeniyle, emeklilerin yarısı ya mecburiyetten çalışıyor, ya da iş arıyor. Sosyal adalet ve sosyal devletten bahseden iktidar, bu mağduriyeti gözardı etmemelidir. Bir an önce çözüm bulmak zorundadır.