23 Eylül 31. Uluslararas’ı Adana Altın Koza Film Festivali’nin programın’dan ayrıntılara devam ediliyor .
23 Eylül 31. Uluslararas’ı Adana Altın Koza Film Festivali’nin programın’dan ayrıntılara devam ediyor .
Dünya Sineması bölümünde gösterilecek “ Chris Marker ile Devri  lem ” adlı secki, deneme filmi‘nin (deneme filmi) öncülerinden ve yazıdan filme, fotoğraftan video ve dijital görüntüye uzanan çeşitlilikte yöntemler kullanarak melez bir sinema dili inşa etmiş Fransız yönetmen, yazar ve multidisipliner sanatçı Chris Marker ‘ı n filmlerini bir araya getiriyor.
Seçkide, Marker’ı n egzotizmi ve propaganda dili muzip biçimsel oyunlarla ele aldığı seyahat günlüğü “ Sibirya‘dan Mektup ” ( Lettre de Sibé rie , 1957 ) , “ 12 Maymun ” a da ilhâm olmuş distopik bilimkurgusu “ Dalgakıran ” (La Jet é e, 1962), çok katmanlı anlatı inşasıyla sinema türleri en özgün filmlerinden biri olarak gösterilen şiirsel ve meditatif film Denemesi “ Güneşsiz ” (Sans Soleil, 1983) ve bellek, gerçeklik ve sanal dünya arasındaki sınırları bulanıklaştıran kurmaca belgeseli “ Seviye Beş” (1997), restore edilmiş kopyalarla Adana seyircisiyle buluşacak .
23-29 Eylül’de kayıtlı arasmda 31. si gerçekleşecek Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali‘nin Dünya Sineması bölümünde, ‘ Deneme filmi’in (deneme filmi) öncülerinden ve özgün montaj estetiğiyle sinemanın sınırları zorlamış Fransız yönetmen yazar ve multidisipliner sanatçı Chris Marker’a özel bir bölüm ayrıldı .
2012’de kaybettiğimiz sanatçının çok katmanlı ve zengin estetik , politik ve sosyal vizyonu keşfetmeye davet eden “ Chris Marker ile Devri  lem ” adlı seçkide, Marker‘ ın üç uzun ve bir de kısa metraj filmi steril olacak .
D ö rt klasik birden
Sibirya co ğ rafyas ı ve halklar ı n ı çalışarak egzotizm ve propaganda diline muzip bir bakış yükseltilmişği seyahat günlüğü “ Sibirya‘ dan Mektup ” ( Lettre de Sibé rie , 1957) , 33 yıl sonra Terry Gilliam’ın “ 12 Maymun ” filmi ilhâm olmuş , siyah-beyaz fotoğ rafların bir fotoroman şekinde aktığı distopik klasıği “ Dalgakıran ” ( La Jeté e , 1962), modern toplumun kolektifi hafızasını ve kişisel anıların doğasını Afrika‘dan Japonya‘ya uzanan sinematik bir yolculukla kaydedilebilir alan, çok katmanlı anlatı inşasıyla sinema çeşitleri en özgün filmlerinden biri olarak gösterilen şiirsel ve meditatif film denemesi “ Güneşsiz ” (Sans Soleil, 1983) ve bellek, gerç eklik ve sanal dünya arasındaki sınırları yaklaştıran tarihin ve teknolojik kesişim noktasında duran kurmaca-belgeseli “Beşinci Seviye” (1997), seçki kapsamında Adana seyircisiyle buluşacak.
Melez bir sinema dili inşa etti
Gerç ek ad ı Christian Fran ç ois Bouche-Villeneuve olan sanat çı 1921 ‘ de Fransa ‘ da d ü nyaya geldi. Sinemaya Alain Resnais’in asistanlığını yaptığı ve ilk filmi “ Olympia 52 ” yi 1952’de çektiği film . Agnè s Varda, Alain Resnais ve Georges Franju ile birlikte Fransız Yeni Dalgaların radikal sol kanadının en etkili isimlerden oldu. Filmleri, bellek, zaman, kimlik ve insan deneyimi gibi derin temalar etrafında şekillenirken , sinemada geleneksel anlatımı biçimlerine meydan okudu. 2012 ‘ deki ölümüne dek 60 ‘ dan fazla film yönetti ve yazdı , film, fotoğraf ve video gibi farklı unsurları kullanarak melez bir sinema dili inşa etti. Chris Marker ‘ın sinemaya olan özgün yaklaşımı ve yenilikçi ruhu, bugün bile bir çok sinemacıyı derinden etkilemeye devam ediyor.