Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, depremin ardından her yağış sonrasında sular altında kalan depremzedelerin bir türlü giderilmeyen acil barınma sorunu hakkında açıklamalarda bulundu.
İLKGÜN HABER – Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, depremin ardından her yağış sonrasında sular altında kalan depremzedelerin bir türlü giderilmeyen acil barınma sorunu hakkında açıklamalarda bulundu.
1 Ekim’de Hatay’da yağan sağanak yağmurun ardından deprem felaketini yaşayan yurttaşların; “Hataylılar olarak yetimden öte bırakıldıklarını” ifade ettiklerini belirtirken, yoğun yağışın ardından çadırların, konteynerlerin, işyerlerin, hastanelerin yine sular altında kaldığını söyledi. Depremin ardından ayakta kalma mücadelesi veren Tarihi Uzun Çarşının da sağanaktan olumsuz etkilendiğini ve malları zarar gören esnafın, suyu kendi imkanları ile tahliye etmeye çalıştığını aktardı.
“Bir ay önceki yağışlarda birçok konteyner kenti su basmasına rağmen neden hiçbir önlem alınmadı?”
Hatimoğulları; önceki yağışlarda da aynı trajedi tekrarlı bir şekilde yaşanmasına rağmen neden hiçbir önlem alınmadığını sordu. Açıklamasında; depremin ardından kentte kurulan Sahra Hastanesini ve Defne Devlet Hastanesini de su bastığını, inşası sırasında ve sonrasında sıkça gündem olan Defne Devlet Hastanesinin, daha önce de yağan yaz yağmurlarında sular altında kaldığını hatırlattı. “Geçen iki aylık süreye rağmen hastanenin bakım ve onarımının yapılmadığını maalesef tekrarlanan sular altında kalış görüntülerinde görmüş olduk.” ifadelerini kullandı.
Üniversiteliler için hazırlanan çadır yurtlarının da sular altında kaldığına değinen Tülay Hatimoğulları; her yağmur yağışında elektrikleri kesilen ya da elektrik kaçağı endişesi yaşayan Hataylıların, kışa bu koşullar altında hazırlıksız bir şekilde girdiğini vurguladı.
“Su basan mekanlarda kalan öğrenciler, ertesi gün okuluna gidemedi”
Hatimoğulları; “Henüz okullar açılalı birkaç hafta oldu, acil çözüm bekleyen sorunların çözümü için de hiçbir adım atılmadı. Okulların açılacağı tarih çok önceden belli iken yine yeterli hazırlık yapılmadı. Deprem mağduriyetini iliklerine kadar hisseden Hataylılar eğitimde de mağduriyet yaşıyorlar. Öğrencilerin nasıl koşullarda eğitim göreceği, okula nasıl gideceği, okulların hasar durumları, eğitim emekçilerinin barınmaları ile ilgili belirsizlikler çözüme kavuşturulmadan yeni eğitim-öğretim dönemine başlandı.” ifade ederek Hatay Eğitim Sen’in bazı taleplerini aktardı:
· Öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin ulaşımları ücretsiz karşılanmalıdır.
· Eğitim emekçilerinin barınma sorunları çözülmelidir.
· Öğrencilere ücretsiz bir öğün yemek verilmelidir.
· Tüm kamu emekçilerine yeterli ekonomik destek sağlanmalıdır.
· Dönem başından itibaren öğretmen, öğrenci ve velilere psikososyal destek çalışmaları yapılmalıdır.
· Öğrencilere eğitim desteği ödemesi yapılmalıdır.
“Depremzedeler kalıcı konut istiyor, insanca yaşamak istiyor”
Tülay Hatimoğulları; “Deprem bölgesindeki tüm kentlerde; özellikle Maraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay için başta su olmak üzere temel ihtiyaçların çoğu yeterince karşılanmamakla birlikte barınma ihtiyacı en önemli sorun olarak karşımızda durmaktadır.” ifadelerini kullandı. İzmir Bayraklı Geçici Konaklama Merkezinde konteynerlere yerleştirilen depremzedelerin konaklama merkezinden çıkartılmak istenmesine dikkat çekti. Geçen hafta kendilerine konteynerlerden çıkmaları için süre verilen çeşitli illerden buraya yerleştirilen depremzedelerin, süre bitiminde eylem yaparak seslerini duyurmaya çalıştıklarına değindi.
Hatimoğulları; daha önce defalarca değindiği üzere depremin ardından KYK yurtlarına ve kamu kurumlarına yerleştirilen yurttaşların, buralardan barınma sorunlarına çözüm bulunmadan çıkartıldığını ve depremin ardından 8 ay geçmesine rağmen bölgede insani yaşam koşullarının halen sağlanmadığını, sağlıklı ve güvenilir barınma sorununun çözülmediğini söyledi. Sosyal devlet olma yükümlülüğünü iktidara tekrar hatırlattı.
“Yandaş sermayeye bütçe dağıtırken, barınma koşullarını depremzede yurttaşa sağlamamak; politik bir tercihtir. Bizler biliyoruz ki 21 yıldır AKP iktidarı tercihini yurttaştan yana değil sermayedardan yana kullanıyor.” ifadelerini kullandı.
“Depremde evini, iş yerini kaybeden yurttaşlara kalıcı konutlar ücretsiz olarak acilen sağlanmalıdır”
Evleri, işyerleri yıkılan yurttaşların tekrar borçlandırılarak onlarca yıl sonra kendi evlerini/işyerlerini tekrar satın almaları formülü yerine deprem mağduru yurttaşların bu ihtiyaçları ücretsiz olarak karşılanması gerektiğini aktardı. Maddi ve manevi olarak deprem yıkıntıları altında kalan yurttaşların omuzlarındaki yük azaltılarak, konutlarına/işyerlerine ücretsiz olarak sahip olmaları sağlanması gerektiğini vurguladı.
Kentlerin yeniden inşası
Tülay Hatimoğulları; Şehir Plancıları Odasından “Kurum görüşleri, detaylı analizler gibi planlama çalışmasına altlık olacak veriler olmaksızın yapılan yer seçimleriyle yeni afetlere zemin hazırlanabilir” görüşü esas alınarak kentlerin yeniden inşasının planlanması gerektiğini aktardı. Bu planlama için:
“-Bölgede yeniden inşa sürecine başlamadan önce büyük yıkımların gerçekleştiği illerde bulunmayan yerbilimsel etütler (mikrobölgeleme etütleri, jeolojik-jeoteknik etütler) yapılmalı, yıkım yaşayan kentlerimizde ulaşım, içme suyu, kanalizasyon, enerji, haberleşme gibi mevcut teknik altyapının ve deprem toplanma alanı gibi afetle ilgili donatı eksikliklerinin durumu ortaya çıkarılmalı;
-şehirlerin yeniden imarı sürecinde yapılacak olan planların bütüncül bir afet önleme politikasını içinde barındırması sağlanmalı;
-kentlerin tarihsel bölgelerinin koruma ilkeleri çerçevesinde onarımı ve kentin bütünü ile entegre olacak şekilde planlanmalı;
-depremzede yurttaşların yeniden inşa sürecinde mutlak şartla istek ve arzularının planlama sürecine dahil edilmeli;
-depremden etkilenen kentlerin üst ve alt ölçekli plan revizyonları, imar uygulamaları ve korunmaları sürecinde ilgili meslek odalarının bilimsel desteği alınmalı ve Japonya’da kullanılan sismik izolasyon sistemi ve raylı temel sistemi adı verilen mühendislik teknikleri üzerine çalışılmalıdır.” Sıralamasını yaparak sözlerine son verdi.