İstanbul Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2023 yılı sonuçları belli oldu.
İLKGÜN HABER – İstanbul Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2023 yılı sonuçları belli oldu.
Buna göre Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun üretimden satışları %42,1, faaliyet karı ise %39,7 artarken, ihracatı ise küresel koşulların da etkisiyle %2,9 geriledi. Araştırmayla ilgili göstergeleri değerlendiren Ortak Akıl Danışmanlık Kurucusu Dr. Yılmaz Sönmez’e göre İSO 500 listesindeki firmaların başarısının ardında yatan şifreler iyi yönetişim ve güçlü aile yapısı.
İstanbul Sanayi Odası tarafından 1968 yılından beri gerçekleştirilen ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2023 yılı sonuçları 6 Şubat depremleri, yavaşlayan küresel talep ve seçimler gölgesinde kamuoyu ile paylaşılırken, geçtiğimiz yıllarda da listenin ilk sıralarında yer alan enerji, otomotiv, beyaz eşya ve metal sektörünün devleri yerlerini korudu. Bu yılki İSO 500 Türkiye sanayisi açısından birbirinden önemli veriler içerdi.
2023 Yılına Finansman Damga Vurdu
Araştırmadan öne çıkan çarpıcı veriler finansman giderlerinin %92,5 oranında artması, üretim dışı gelirlerin oranının %43,1’e yükselmesi olurken, finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı ise %56,9’a çıktı. Diğer yandan, mali borçları %54 artan Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin aktif varlığı ise %126 artış kaydetti. Kar büyüklüklerindeki artışlar, 2023 yılı enflasyonunun altında kalırken, kar eden kuruluş sayısı 442’den 404’e indi. Zarar eden kuruluş sayısı ise 58’den 96’ya yükseldi.
İSO 500 Başarısını “İyi Yönetişime Borçlu”
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarını kamuoyu için değerlendiren Ortak Akıl Danışmanlık Kurucusu ve CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, “2023 yılında hammadde, enerji ve işgücü gibi temel girdi maliyetlerindeki artışlar, hızlı teknolojik gelişmeler, Çin başta olmak üzere küresel rakiplerin pandemi sonrası ölçek ekonomisinde vites yükseltmeleri, beyin göçü ve nitelikli işgücü darboğazı ile yeşil ekonomiye uyum gibi zorluklar aile şirketlerinin yoğun olduğu Türkiye sanayisinin üzerinde kara bir bulut gibi dolaştı. Buna yüzyılın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremleri de eklendi” dedi. Türkiye sanayisinin 2023 yılındaki tüm küresel ve ulusal zorluklara karşın finansal açıdan dirençli bir duruş sergilediğini vurgulayan Dr. Yılmaz Sönmez, şirketlerin birçoğunun arkasında güçlü aile yapıları olduğunu ve ancak genel tablonun gücünü kurumsallaşmadan alan şirketlerin başarısı olarak okunması gerektiğini söyledi.
Dr. Yılmaz Sönmez : “İlk 500 sanayi kuruluşuna baktığımızda, her şeye rağmen ayakta kalan ve büyümesini istikrarlı şekilde sürdüren organizasyonlar görüyoruz. Bunların her birçoğu aynı zamanda aile anayasaları, stratejik planlamaları ve yol haritaları ile geleceğe yönelik derinlikli bir vizyon oluşturmuş, krizlere dayanıklılık sağlamış birer iyi yönetişim örneği. Nitekim, halka arz ve yabancı sermaye yoğunluğundaki artış veya yüksek teknolojinin payının artması bu süreçte en önemli göstergeler olarak dikkat çekiyor”.
Metal Sektöründen Başarı Örneği
İSO 500 listesine giren metal sektöründeki bir firmadan hareketle güçlü aile yapısı ve nitelikli insan kaynağının şirketler için önemine vurgu yapan aile şirketleri danışmanı Dr. Yılmaz Sönmez, “Yol arkadaşlığı yaptığımız sanayi grubumuzun başarısı, aile değerlerini korurken aynı zamanda sektördeki gelişmeleri takip ederek yenilikçi adımlar atmasına, sektördeki en değerli yetenekler için bir cazibe merkezine dönüşmesine bağlı. Firmamız, aile şirketi dinamiklerini güncel kurumsal stratejilerle harmanlayarak Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasına girmeyi başardı” dedi.
Dr. Yılmaz Sönmez sözlerini şöyle tamamladı: “İSO 500 listesi bize gösteriyor ki; şirketlerin net bir vizyona ve ulaşılabilir hedeflere sahip bir strateji belirlemeleri ve bu stratejiyi tüm paydaşlarına doğru şekilde aktarabilmeleri gerekiyor. Şirketler, liyakat ve performansa dayalı bir insan kaynağı yönetimi sistemi kurarak, yetenekli çalışanları şirkete çekmeli ve motive etmeli. Aile üyelerinin rol ve sorumluluklarını net bir şekilde tanımlayan ve aile dışından profesyonellerin de katılımına açık kurumsal yönetim yapıları oluşturmalı. Tüm paydaşlarla açık ve şeffaf bir iletişim kurarak aile üyeleri, çalışanlar ve yatırımcılar arasında güven ortamı inşa etmeli. Aile şirketleri, yetkin danışmanlarla yol yürüyerek kurumsallaşma sürecini doğru yönetebilir, bu sayede hem aile değerlerini koruyabilir hem de sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilir” diyerek sözlerini tamamladı.