Antalyada Devlet Su İşlerine (DSİ) ait şantiyenin taşeron firma yetkilisi Ş.T., şantiyeden onarım için gönderildiği öne sürülen çelik borunun çalındığı iddiasıyla şantiye sorumlusu S.K. ve yüklenici firma çalışanı H.G. hakkında şikayetçi oldu. Açılan davada, Ş.T.nin S.K. ile arasındaki konuşma kayıtları delil kabul edilirken, 2 sanık da 3er yıl 9ar ay hapis cezası aldı. S.K.nin memuriyetten azledilmesine neden olan kararı Anayasa Mahkemesine (AYM) taşıyan avukatı Hadi Cin, Hukuksuz ses kaydı alınması suçtur. Asıl, ses kaydını alan suçludur dedi.
Alanya ilçesinde DSİ tarafından yapılan Dim Barajı Sulama inşaatı taşeron firması yöneticisi Ş.T., 2018’de şantiyeden kamyona yüklenip çıkarılan 12 metrelik hasarlı çelik boruyu gördü. Kamyonu takip eden Ş.T., aracın Gazipaşa ilçesinde iş yerinin önünde durduğunu fark etti. Ş.T., telefonla aynı şantiyenin sorumlusu S.K.’yi arayıp, aralarındaki konuşmaları kayda aldı. Ş.T., elindeki ses kayıtlarını, borunun çalındığı iddiasıyla DSİ’ye sundu. DSİ’nin şikayetiyle S.K. ve yüklenici firma çalışanı H.G. hakkında ‘kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık’ suçlamasıyla Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonunda iddianame hazırlandı.
TUTANAK TUTTUKLARINI SÖYLEDİ
İddianamede, Ş.T.’nin sunduğu ses ve görüntü kayıtları delil kabul edildi. Ses kayıtlarında, Ş.T.’nin ‘Bunu nasıl yaparsınız’ sorusuna S.K.’nin ‘Ne yapayım, bu ekonomik krizi nasıl atlatayım? Dün ceza yedim dükkanda’ dediğine yer verildi. Alanya 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında ise tutuksuz sanık S.K., kayıtlarda yer alan ‘ekonomik kriz’ sözünün tamir için giden çelik boruyla alakası olmadığını, hasarsız kısmı kesilen 12 metrelik borunun geri kalan kısmının tamirat amacıyla Gazipaşa ilçesindeki iş yerine gönderilmesi için inşaatı yürüten yüklenici firma çalışanı H.G. ile tutanak tuttuklarını söyledi.
İSTİNAFTAN RET
Tutanağı delil olarak kabul etmeyen mahkeme, ses kayıtlarını göz önünde bulundurarak, S.K. ve H.G. hakkında 3’er yıl 9’ar ay hapis cezası verdi. Dosyaya bakan istinaf mahkemesi S.K.’nin cezasını onarken, H.G.’nin beraatına hükmetti. Kararla S.K. memurluk görevinden de azledildi.
‘SES KAYITLARI HUKUKA AYKIRI DELİL’
Kararın ardından S.K.’nin avukatı Hadi Cin, AYM’ye yeniden yargılama için başvuruda bulundu. Cin, başvuru dosyasında mahkemenin delil olarak kabul ettiği ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunu, hak ihlaline yol açtığını, farklı ses kayıtlarının birleştirildiğini ve bu nedenle kayıtlarda bütünlük olmadığını kaydetti. Avukat Cin, hazırlanan dosyada borunun gönderildiği iş yeri sahibinin tanık olarak dinlenmediğini, mahkemenin davanın başında ses kaydını reddetmesi gerektiğini belirtti.
‘SES KAYDI ALAN KİŞİ SUÇLUDUR’
Müvekkiline verilen ceza nedeniyle AYM’ye başvurduklarını söyleyen Hadi Cin, “Müvekkil hem görevinden oldu, hem de cezanın infaz işlemleri yapılacak. Dosyayı gördüğümde cezası kesinleşmişti. Dosyaya bakınca suç oluşturacak şekilde birisinin ortam dinlemesi ve telefon görüşmesi alınmış. Ses kaydına dayanarak mahkeme yargılama yapmış ve ceza vermiş. Halbuki ses kaydını alan kişi suçludur. Mahkeme ve savcılığın bu ses kayıtlarını hiçbir şekilde dava dosyasına sokmaması lazım” dedi.
‘HUKUKA AYKIRI DELİL’
Ses kaydının mahkemeye delil olarak sunulmasının suç olduğunu belirten Cin, “Türk Ceza Kanunu’na göre bir kimse kendisine karşı suç işlenmesi anında ve bununla sınırlı olmak üzere o an kendisine karşı işlenen suçun delili kaybolacaksa veya o an kendisine karşı işlenen suç için başka türlü delil elde etme şansının bulunmadığı durumlar dışında ses kaydı almak, ortam dinlemek, iki kişi arasındaki yazışmayı açıklamak suçtur. Başkasının suçunu ortaya koymak için ses kaydını alarak bunu savcılığa sunamazsınız. Savcılık istiyorsa mahkemeye başvurup telefon dinleme kararı aldırır. Bunun dışında ses kaydı alınması hukuka aykırı delildir hem de ses kaydını alan için suçtur” diye konuştu.
‘ADİL YARGILAMA HAKKININ İHLALİ’
Müvekkiline ses kaydı nedeniyle ceza verildiğini söyleyen Cin, “Ancak bu davada mahkeme bu ses kaydını gerekçesinde işlemiş. Müvekkilim hakkında Alanya 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nin hapis cezası vermesinin temel gerekçesi bu ses kaydıdır. Bunun adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, ancak hukuka uygun delillerle yargılama yapılabileceğine dair iddialarla Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Anayasa Mahkemesi’nin, bu şekilde alınmış ses kayıtlarının delil olarak dosyaya konulmasını, gerekçede işlenmesini adil yargılama hakkının ihlali sayacağını düşünüyoruz” dedi.
Müvekkilin mağdur olduğunu söyleyen Cin, “Ne yazık ki Anayasa Mahkemesi önündeki iş yükü ve dosya sayısına bakıldığı zaman en erken 2 yılda dava sonuçlanabiliyor. Kesinleşen ceza nedeniyle müvekkilim mağdur olacak ve işini kaybetti. Sonradan gelen ihlal kararı onun mağduriyetini tümüyle gideremeyecek” diye konuştu.
Your browser does not support the video tag.