Büyükşehir ve 5 ilçede aday çıkardıklarını ve bunlara oy istediklerini belirten DEM Parti Adana Büyükşehir Belediye EşBaşkan adayı Mahfuz Güleryüz,”Adımızı kullanan simsarlara ve algıcılara tokat atın, adaylarımızı seçin. Kimseyle ittifak yapmıyoruz” dedi.
DEM ADAYI SORULARI YANITLADI
Adana Süper FM’de yayınlanan gazeteci Rıfat Söylemez’in sunduğu ‘Rıfat Söylemez ile ile Gündem’ programına katılan DEM Parti Adana Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Mahfuz Güleryüz, seçime dair çarpıcı açıklamalarda bulundu, seçmene önemli mesajlar verdi.
Yayına basının önemine vurgu yaparak başlayan DEM Parti Adana Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Mahfuz Güleryüz, basının genel olarak Türkiye ve yerel kamuoyunda çok müstesna yerde olduğunu, merkezi ve yerel yönetimlerin bu özgür yapıya uygun davranması gerektiğini söyledi.
Güleryüz, “Biz belediyeleri aldığımız andan itibaren belediye kaynaklarını yurttaşlarımızın bütün dinamikleri ile paylaşacağımız gibi, basını da belediyenin bir organı ve bir yönetimi alarak görüp, belediye yönetimine dahil edeceğiz” dedi.
‘KENT UZLAŞISINDA ÇOK SAMİMİYDİK’
DEM Parti’nin 31 Mart yerel seçimlerinde ortaya koyduğu ‘Kent Uzlaşısı’ kavramına açıklık getiren Güleryüz, şunları kaydetti” Biz kent uzlaşısı kavramıyla, bütün kamuoyuna deklare ettiğimiz ittifak politikamızı seçimden 3 ay önce herkesle paylaştık. Ve bu konuda çok samimiydik. Son anda adaylıklarımızı ilan etmemizin nedeni ve ısrarı da bu. Adana’da çok ısrar ettik. Fakat şöyle bir durum var; Merkez hükümetin kuruluş kodları neyse, yerelde belediyelerin de kuruluş kodları benzer. Belediyeler kentin tüm dinamikleri için hizmet üreten organlar olmaktan çıkarılmıştır. Başından beri yanlış kodlanmış bir sistem. Biz bu sistemin değiştirilmesini istedik kent uzlaşısı ile ifade etmeye çalıştığımız şey buydu.”
‘BELEDİYELERİ AİLE ŞİRKETİ GÖRÜYORLAR’
“Örneğin; belediyeyi kentin bütün dinamiklerinin yönetmesini istedik. Kadınlar, gençler, hayvan severler, esnaflar, işçi grupları, emek meslek örgütleri, Aleviler, Türkmenler, samimi Müslümanlar ve sosyalistlerle tüm bu dinamiklerin belediye yönetimlerinde yer almasını istedik.
Fakat belediyeler bir emlak ofisi, bir aile şirketi ve müteahhitlik ofisi şeklinde kurgulanmış ve öyle yönetilmek isteniyor. Bizim bahsettiğimiz çoğulcu yapı kentin tüm dinamiklerini kapsıyor. Dolayısıyla bizim anlayışımızdan ürktüler. ‘Belediyeler bizim aile şirketlerimiz, biz bunu nasıl işçi, esnaf ve kadınlarla paylaşabiliriz’ korkusuna kapıldılar ve ittifaka yanaşmadılar.”
‘ÇIKARLARI BOZULACAK KORKUSUYLA UZLAŞAMADIK’
“Ve üzerimizden müthiş bir algı operasyonu yürüttüler. Partimizin makam, mevki istediği algısı yürütüp, bu sebepten ötürü ittifakın gerçekleşmediğini söylediler. Adana kamuoyunun net olarak bilmesi lazım ki; bizim hiçbir kişisel isteğimiz ve beklentimiz olmadı. Altını çizerek söylüyorum; dar bir parti çıkarı doğrultusunda hiçbir kişisel veya gurup çıkarı doğrusunda bir beklentimiz olmadı. ‘Kent Uzlaşısı’ndan kastımız; kentin tüm dinamiklerinin kent yönetimine yansıtılmasıydı. Yoksa bizim herhangi bir birimde başkan yardımcısı, meclis üyesi isteme gibi sebepler ile ittifak arayışımızı bozmamız söz konusu olmadı. Biz bir felsefeden bahsettik ama arkadaşların kabul etmediği, yanaşmadığı, içlerine sindiremediği şey buydu. Çünkü belediye onlar için bir aile şirketi, emlak ofisi, müteahhitlik firması ve belli bir zümrenin çıkarları doğrultusunda kullanılan bir organıdır.”
‘ÇIKARSIZ BİR İTTİFAK İÇİN SONUNA KADAR GİTTİK’
Türkiye’de sürekli açık siyaset yaptıklarını ve bu sebeple de çok hedef ile saldırıya maruz kaldıklarını anlatan Güleryüz, CHP’lilerin ‘bize destek vermezseniz AK Parti ve MHP yönetimine maruz kalırsınız’ baskısıyla ilgili şunları söyledi ”Mayıs seçimlerinden sonra yoğun toplantılar yapıp kitlemizin ve tabanımızın eleştirilerini aldık. Samsun’daki toplantımızda bir dostumuz şu değerlendirmeyi yaptı ‘Kendinizde çok haksızlık yapmayın, siz bu seçimde çok başarılı çıkmış bir partisiniz ve siz Türkiye’nin hala umudu olan bir partisisiniz. Ne dediyseniz onu yaptınız.’ Bu bizde karekterize edilmiş. Türkiye kamuoyunun şöyle geriye dönüp düşünmelerini istiyorum. Bütün seçimlerde biz stratejimizi çok net ifade etmiş bir partiyiz. ‘Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz’ demişiz bunu gizli değil açık yapmışız. Yine 2016 seçimlerinde AK Parti ve MHP iktidarına kaybettirmek istiyoruz, kimin kazanacağı umrumuzda değil demişiz çok net şekilde. Önümüzdeki seçim için de net demişiz ki uzlaşı stratejisinde ittifak yapmak istiyoruz. Kendi insanlarımıza ve tabanımıza ittifak için sonuna kadar zorlayacağız demişiz. Çıkarsız bir ittifak yapmak istiyoruz dedik eğer ittifak gerçekleşmezse kendi adaylarımıza çıkacağız dedik ve çıktık.”
‘ADANA KAYNAKLARINI BİR ZÜMREYE AKITMAK İSTEDİLER’
“Adana özelinde biz ittifak yapamadık. Bahsettiğimiz zihin kodlarından kaynaklı bariyerler örüldü. Kentin kaynakları bir zümreye akıtılmak istendi akıtılmaya devam edeceğiz denildi. Biz bu nedenle bu ittifakın içinde yer alamazdık, dolayısıyla ittifak yapmadığımızı çıkıp Adana kamuoyunu açıklıkla ifade ettik Ne Adana Büyükşehir belediyesi ne de herhangi bir ilçesinde ittifak yapamadık. Yapamadığımız seçimde biz adaylarımızı çıkardık.”
‘ADANA 2 KÖTÜ YÖNETİME MUHTAÇ DEĞİL, DEM VAR’
“Siyaset Türkiye’de algılarla yönetiliyor. Bu toplumsal mühendislik ve algı yöneticiliği yeni bir seviyeye ulaştırılmış, herkes kendince algı siyasetinin profesyonelleri olmuş. Biz hiçbir algıya başvurmaksızın Adana kamuoyu ve güzel insanların bu iki kötü yönetim anlayışına mahkum değildir diyoruz. Sosyalistler, Aleviler, kadınlar, gençler, ekolojistler, çocuklar, hayvan severler, bütün emek meslek örgütlerine diyoruz ki biz buna, bu kötü yönetim anlayışına mahkum değiliz.”
‘KENT BARIŞI VE DOKUSU YOK EDİLMİŞ’
“Kurbağa hikayesinde olduğu gibi Adana’nın sefaleti, yoksulluğu ve perişanlığını yaşayanlar değil ama dışarıdan gelen fark ediyor.
Ziyapaşa ile Dağlıoğlu arasında 5 dakikalık mesafe var ama dünya kadar fark var. Adana’nın tarihsel, sosyolojik ve ekolojik dokusu yok edilmiş. Kentin iç barışına en büyük kötülüktür bu. Bir çocuk Dağlıoğlu’ndan çıkıp Çukurova‘ya geçtiğinde onlara öfkelenip kin besler.”
‘ADANALI ŞEHRİNDE SIĞINMACI GİBİ’
“ 21. yüzyılda yaşıyoruz bıraktık modernleşmeyi halen sokak lambaları yok. Kentin bu kadar ayrıştırılmış, koparılmış ve ötekileştirmiş hali kent sosyolojisi ve barışı için büyük bir tehlike. Kentin büyük bölümü kendini buralı sanmıyor, sığıntı, sığınmacı veya göçmen görüyor. Oysa biz bu ülkenin kentleri sahipleriyiz. Bu kentin huzur içinde yaşamasını önemsiyoruz.”
‘KARALAR TEHLİKELİ VE BÖLÜCÜ DİL KULLANIYOR’
Adana Büyükşehir Belediyesinin CHP’li Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın Taş Medreseliler ile ilgili yaptığı ‘Onlar bizden değildir’ açıklamasını tehlikeli ve bölücü bir yaklaşım olarak değerlendiren Güleryüz,” Bu tarz ayrıştırıcı dil kullananlar hemen 1 saat sonra başlıyorlar biz böyle demedik diye. Aslında bu bir bilinçaltı kodlaması ve patlamasıdır. Bu kodlar, çok tehlikeli kodlardır” dedi.
‘MHP ÜLKEMİZİN BİR GERÇEĞİDİR’
Güleryüz, konuyla ilgili şöyle devam etti”
MHP ve ülkücü hareket, ülkenin gerçeğidir. Başından beri vardır. Evet eleştirdiğimiz ve karşı duyduğumuz zamanlar oldu. Yeri geldi birbirimizle kıyasla mücadele yürüttük. Ülkücü hareket, CHP, AK Parti, İslami hareket, liberal demokrasi, kadın hareketleri ve ekoloji hareketler bu ülkenin gerçekleri. Bunları göz ardı ederek politika yapamayız, hiç kimse yapamaz ve yapmamalı. İşte bu tehlikeli zihniyete karşı biz kent uzlaşısı dedik. Kentin tüm sosyal dokuları, inanç yapılarının yönetimlerde yer almasını istedik. “
‘KARALAR’IN AÇIKLAMALARI UTANÇ VESİLESİ’
“Aleviye rağmen, kürde rağmen veya Çerkez‘e rağmen yönetemezsiniz. Kent çeşitliliği ve düşünsel çoğulculuk, herkesin başı gözü üstünde olmalı. Zeydan beyin bu konuşması bizim açımızdan bir utanç vesilesidir. Bu yüzden diyoruz ki iki kötü yönetime mahkum ve mecbur değiliz. İki yönetim anlayışına sıkışmış bir kentten bahsediyoruz.”
‘ADANA’DA TARİH YAZMAMIZIN ZAMANI GELDİ’
Adana’da oy potansiyellerini belli bir rakam üzerinde sınırlamadıklarına dikkat çeken Güleryüz, “Kendimizi 180 bin oylarla ya da başka oy oranıyla sınırlandırmıyoruz. Çünkü şunu biliyoruz bizim bahsettiğimiz kesim Adana’nın kaderini değiştirecek. Bahsettiğim tüm kesimlerin oylarına talibiz.
Adana’da yeni bir tarih yazmanın ve yeni bir dönem yaratmanın zamanı gelmiştir” dedi.
‘RANT GÖZLERİNİ BÜRÜMÜŞ’
‘Rantcıların gözü o kadar bürünmüş ki kent yurttaşlarının can güvenliği ile alakaları kalmamış’ diyen Güleryüz, depem gerçeğini hatırlatıp depremi orta hasarla atlatan ve halen deprem riski olduğu öngörülen kentte 1 yıldır bir çalışma yapılmamsından yakındı.
‘KULAKLARINIZI SİMSARLARA KAPATIN,
ADAYLARIMIZA OY VERİN’
DEM seçmeninin son seçimde bir kafa karışıklığı yaşadığını bu yüzden de binlerce oylarının iptal edildiğini anımsatan Güleryüz, seçmenine şu uyarıyı yaptı” Kulaklarınızı simsar ve algı operasyonlarına kapatın. Geçen seçim oylarımız iptal oldu fakat bugün böyle bir tablo yok. Bütün yurttaşlara tavsiyem; kulaklarınızı simsarlara ve algı operasyonlarına kapatın. Biz Adana Büyükşehir ve Seyhan, Ceyhan; Yüreğir, Çukurova ve Karataş ile birlikte 5 ilçemizde adaylarımızı ilan ettik. Büyükşehir ve Seyhan’da iddialıyız.
Bu seçimde kazanamazsak bile bir sonraki seçimde kazanabilme umudunu ve fotoğrafını çıkaracağız. Hiçbir parti ile ittifakınız yok. Hiçbir partinin lehine ve aleyhine çalışmıyoruz. Arkadaşlarımı göreve davet ediyorum. Bu çok zor bir şey değil ayın 31’i kadar yakın, bir oy kadar kolay bu.”
‘SEÇMENİMİZE KİMSE RÜŞVET TEKLİF EDEMEZ’
“Tüm partileri centilmence bir yarışa davet ediyoruz. Bizim seçmene kimse rüşvet teklif edemez. Bunlar bizim seçmelerimizi tam tanıyamamışlar. Hepsine
bir tokat atmanın zamanı geldi. Bizim adımıza sokaklara dökülmüş simsarlara rant kapılarını kapatın, haramzadelere kulak asmayın. Bu belediyenin halkın parasını size sadaka gibi sunan bu haramzadelere kulak asmayın.
Hiç kimse, hiçbir partinin rüşvetine tenezzül etmesin. Rüşvetçilik haramzadeliktir. Partimiz rüşvetçileri her zaman reddedmiştir, bir kez daha reddedelim. 31 Mart kadar yakındır bu bir oy kadar basittir bu. Adaylarımıza
oy istiyoruz. Başkası bizi ilgilendirmez. Bu kötü zihniyete son vermenin yolu da Meliste güçlü olmaktır. Adana kaynaklarının birilerine rant olarak gitmesinin önünde duracağız, izin vermeyeceğiz, hırsızları ifşa edeceğiz.”