İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, “Vatandaş büyük dertlerle karşı karşıya, dört mevsimi kara kış gibi yaşatan hiçbir siyasetçiye baharı yaşatmayacağız…
İLKGÜN HABER – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Ordu ziyareti kapsamında Fatsa ilçesinde vatandaşlara seslendi.
Kendisini bekleyen kalabalığa “Ne kadar güzelsiniz” diye seslenen Dervişoğlu, “Hayatın kucağında daha küçük bir çocukken adam olmayı öğrendiğim kendi memleketimdeyim. Allah hepinizden razı olsun. Büyük sevdaların, unutulmaz hasretlerin, yaşanan güzelliklerin merkezindeyim.
Bugün burada bir siyasi partinin genel başkanı olarak değil, bir memleketin hasretiyle yanıp tutuşan buranın bir evladı olarak huzurunuzdayım. Hepinizi en içten duygularımla, sevgilerimle selamlıyorum.” dedi.
Dervişoğlu, “Rahmetli babam, biz 3 kardeşe; Adalet, Müsavat ve Hürriyet diye isim koydu. Evlenme cüzdanına yazdı ve dedi ki; ‘Ömrünüz boyunca isminizin anlamlarının peşinde koşun’ Ben o günden bu yana adaletin, hürriyetin, eşitliğin ve kardeşliğin peşinde koşuyorum. O nedenle “Dün size emanettim. Bugün size emanetim, yarın da size emanet olacağım dedi.
70’li yılların gereksiz kavgaları ile karşı karşıya kaldıklarına işaret eden Dervişoğlu, “O güzel günlerden 70’li yılların gereksiz kavgalarına geldik. Dedim ya; sebepsiz ve anlamsız kavgalar. Ancak kavgamızın yine hepimizi müşterek kılan bir anlamı ve değeri vardı. O gün belki mektep çayırında top oynarken tanıştığımız kavgayla, daha sonra memleket sevdası için baş başa kaldık. Bu memleket sağcı yetiştirdi. Bu memleket solcu yetiştirdi, akıncı yetiştirdi,
devrimci yetiştirdi, ülkücü yetiştirdi ama bu memleketten bir tane bile hain çıkmadı.” dedi.
Türkiye’nin yakın tarihine dikkat çekti
“Güllük gülistanlık kavgadan, o kavgaların yaşandığı ortamlara nasıl geldiniz?” sorularıyla karşılaştıklarını anlatan Dervişoğlu, “Kendi kendimize gelmedik. Biz 60’lı yıllarda doğan çocuklarız. 60’da ihtilal oldu, çocukluğumuza şekil verdi. 71’te muhtıra oldu, delikanlılığımıza şekil verdi. 80’de ihtilal oldu, gençliğimize ve geleceğimize şekil verdi. Dünyanın başka bir ülkesinde, hayatının ilk 20 yılında 2 ihtilal ve 3 ihtilal nitelikli muhtıra ile karşı karşıya kalan
başka bir millet olmaz. Eğer bizim yaşadıklarımızı Belçikalı, Hollandalı, Lüksemburglu yaşasaydı, 250 metreye bir tımarhane kurarlardı. Ama biz Allah izniyle vatan ve millet sevgimizle, Atatürk sevgimizle, Cumhuriyet’e olan bağlılığımız ile yine meydanlardayız” ifadesini kullandı.
Yeni anayasa ve eğitimde müfredat tartışmaları
Yeni anayasa ve eğitimde müfredat tartışmalarına değinen Dervişoğlu, “Siyaset yapmayacağım diyorum ama hiç siyaset yapmazsan basın mensubu arkadaşların konuşmamı yadırgayabilirler. O yüzden söylüyorum; emeklisi, dulu ve yetimi, atanamayan öğretmeni, tenceresini kaynatamayan sabit gelirlisi, kendisine vize kuyruklarında istikbal arayan geçlerimizle bir ve beraber olmaya; onların hak ve hukukunu savunmaya devam edeceğim. Buradan, kendi memleketimden sesleniyorum; benim vatandaşımın bu büyük dertlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde, dört
mevsimi kara kış gibi yaşadığı bir dönemde hiçbir siyasetçiye bu meydanlarda baharı yaşatmayacağımın sözünü veriyorum.
Türkiye’nin yakıcı sorunlarını konuşmayı bir tarafa bırakıp, yapay tartışmalarla bu milletin meşgul edilmesine asla izin vermeyeceğim. Bugün gündemde bulunan Anayasa tartışmalarının ve bugün gündeme taşınan Milli Eğitim’deki müfredat tartışmalarının elbette bir tarafı olacağız ama Türkiye’nin yaşadığı büyük problemlerin üstünü örtmesini vesile olacak tartışma zemeninin figüranı olmayacağız.
Milli Eğitim müfredatından Mustafa Kemal Atatürk’ün izini sildirmeyeceğiz. Ekmek bulup, bulamayanların; tencere kaynatıp, kaynatamayanların; çocuklarını istikbal temin edip, edemeyenlerin; dertlerine derman olma arayışını sürdürmeye devam edeceğiz. ‘Bu dertleri unutun, biz bir Anayasa yapacağız’, diyenlere buradan sesleniyorum; bu millete ‘Ekmek bulamazsanız Anayasa yiyin’ dedirtmeyeceğiz.” dedi.