Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 7. Toplantısı sonrasında ortak bildiri yayınlandı.
Buna göre; tarafların, ikili ilişkilerinin mevcut durumunun yanısıra bölgesel ve küresel gelişmelerin ışığında iki ülkenin üst düzey yetkililerinin ekonomik, ticari ve transit geçişlerle ilgili bağlarını sürekli biçimde geliştirmeye yönelik güçlü siyasi iradelerini yinelendi.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin geçmiş toplantılarında alınan kararların uygulanması ihtiyacı vurgulanarak, ikili ve bölgesel düzeyde terörün her türüne ve biçimine karşı güçlü siyasi iradelerini ifade ederek, çatışmaların barışçı çözümü için bölgesel ve uluslararası mekanizmaların asli, yadsınamaz önemini ve daha adil bir uluslararası düzenin kurulmasını teminen adaletli, tam kapsayıcı ve insani yaklaşımların gerekliliği vurgulandı.
Siyasi, ekonomik, kültürel, bilimsel ve güvenlik işbirliğinin yanısıra, iki ülke arasında sürekli üst düzey heyet teatileri ziyaretleri yoluyla, ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi yönündeki amaçlarını bir kez daha tekrarlandı.
Taraflar, mevcut mekanizmalardan tam anlamıyla yararlanmak ve Karma Ekonomik Komisyon, Tercihli Ticaret Anlaşması (PTA), ulaştırma, bankacılık, gümrük, sağlık ve tarım alanlarında ortak işbirliği komiteleri dahil yürürlükte bulunan Anlaşmaları ve düzenlemeleri tam olarak uygulamak suretiyle, ikili ticaret hacmini artırma ve ekonomik işbirliği için yeni imkanlar yaratma konusundaki taahhütlerini vurguladı.
Yatırımlara yönelik güvenli ve cazip bir ortam yaratmak dahil , iki ülkenin özel sektörlerine garanti ve teşvik sağlamanın önemini yinelendi.
Bölgesel karayolları ve demiryolları transit ve ulaştırma koridorlarında altyapıya ortak yatırım yapılması yönünde özel sektörleri teşvik konusundaki irade ifade edildi. Enerji alanında ikili işbirliğinin güçlendirilmesi ve genişletilmesi vurgulanarak çevrenin korunması ve su kaynakları yönetimi alanlarında ortak işbirliğini güçlendirmek ve genişletmek amacıyla, ikili istişarelerin sürdürülmesini ve ortak çalışma gruplarının kurulması kararlaştırıldı.
Konsolosluk işlerinde işbirliğini genişletmeye yönelik çabaların artırılması ve konsolosluk istişarelerinin düzenli olarak yapılması ihtiyacı konusundaki ortak çıkarlar belirtilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi ile İran İslam Cumhuriyeti İslamî Şûra Meclisi arasında halihazırda mevcut parlamenter diplomasinin ve bunun parlamenter işbirliği yoluyla genişlemesinin üzerinde duruldu.
Uluslararası siyasi uyuşmazlıkların tek taraflı yaptırımlarla değil, yalnızca anlamlı siyasi diyalogla ele alınabileceğine dair inançlarını ifade eden taraflar, uluslararası hukuk çerçevesinde, çatışmaların barışçı çözümüne ve bölgesel ve küresel meseleler karşısında güç kullanılmamasına ilişkin ortak çıkarlarını belirtti.
Ukrayna’daki savaşın olumsuz sonuçları hakkındaki endişeler ifade edilerek müzakereler sonucunda elde edilebilecek bir çözümün gerekliliği ve aciliyeti ve ortaya çıkan küresel gıda krizi dahil, ancak bununla sınırlı olmamak üzere, krizin insani yansımalarının ele alınmasına yönelik ortak çabaların önemini vurgulandı.
Taraflar; ortak sınırlar boyunca terör örgütlerinin ve organize suç şebekelerinin varlığını ve faaliyetlerini önlemek için karşılıklı olarak kararlaştırılacak mevcut ve daha fazla ikili mekanizmalardan tam olarak yararlanacaklarına dair kararlılıklarını da vurguladı.
Göçün temel nedenlerinin tespit edilmesi konusunda işbirliğinin önemini vurgulandı ve düzensiz göç hareketleriyle baş edebilmek amacıyla sınır yönetiminin geliştirilmesi ve bu bağlamda iki ülkenin ilgili kurumları arasında, 14 Mart 1937 tarihli Türkiye-İran sınır anlaşması çerçevesinde eşgüdümün artırılmasının önemi ve Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün hükümlerinin altı çizildi.
Suriye’nin toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine ve ulusal egemenliğine olan bağlılık vurgulanırken, Suriye halkının acılarını hafifletmenin tek yolunun siyasi bir çözümden geçtiği ve Astana anlaşmalarının uygulanmasının önemi bildirildi.
Taraflar; Yemen’de devam etmekte olan siyasi ve insani krizin acilen sona erdirilmesi gerektiğinin altını çizmişler; uluslararası toplumu Yemen halkına, özellikle de çocuklara gıda ve diğer temel ihtiyaçları sağlamak için birlikte çalışmaya çağırmışlar; tarafların vardığı ateşkesi memnuniyetle karşılamışlar; ve çatışmayı çözmek için bunun kalıcı bir ateşkesi ve siyasi bir süreci beraberinde getirmesini umduklarını ifade etmişler ve BM Genel Sekreterinin özel temsilcisinin bu yöndeki çabalarını desteklemişlerdir.
Taraflar; Afganistan’da, bütün siyasi ve etnik grupları temsil edecek, etnik ve mezhepsel ayrım olmaksızın tüm Afgan vatandaşlarının güvenliğini sağlayacak, tüm biçimleriyle ve tezahürleriyle terörizmle etkin mücadele edecek kapsayıcı bir hükümet kurulmasının gerekliliğini yinelemiş ve sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınma için gerekli olan, kadınların yaşamın her alanına tam, eşit ve anlamlı katılımlarının ve dahil edilmelerinin önemini vurgulamışlardır.
Taraflar; Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasını vurgulamışlar; ülkedeki siyasi sürece ve kapsayıcı ve işleyen yeni bir hükümet kurulmasına yönelik desteklerini dile getirmişler; terörle mücadele ve ülkenin yeniden inşasına yönelik çabalarında Irak hükümetine desteklerini ifade etmişler; bölgede kalıcı istikrarın sağlanması için ekonomi ve ticaret alanlarında bölgesel işbirliğinin genişletilmesinin önemini belirtmişler ayrıca, Irak topraklarının, teröristlerin komşu ülkelere yönelik saldırılar düzenleme amacıyla kullanmalarına izin verilmemesinin öneminin altını çizmişlerdir.
Taraflar; İslam dünyasının en temel meselesi olan Filistin ve Kudüs’ün her zaman ilgi ve dikkatleri dahilinde olduğunu vurgulamışlar ve her iki ülke, Filistin meselesinin vazgeçilmez haklarını gerçekleştirme çabalarına ve eylemlerine ilkeli biçimde destek sağlama sözü vermişler; yasadışı yerleşim eylemleri de dahil olmak üzere, tüm tek taraflı politikalara bir son verilmesinin ve Kudüs-ü Şerif’in kutsallığının korunmasının önemini vurgulamışlardır.
Güney Kafkasya’da çok yönlü işbirliğinin geliştirilmesi için 3+3 Bölgesel Danışma Platformu’nun öneminin ve toplantılarının düzenlenmesinin gerekliliğinin altı çizilerek Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, EİT ve D-8 gibi her iki ülkenin de üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarda işbirliğinin önemi vurgulandı.
İki ülke arasında imzalanan anlaşmalar arasında; Kapsamlı Uzun Vadeli İşbirliği Planı, Diplomatik Arşiv Alanında İşbirliği Konusunda Mutabakat Zaptı, Sosyal Güvenlik Anlaşmasının Uygulanmasına İlişkin İdari Anlaşma, Gençlik ve Spor Alanında İşbirliği Eylem Planı, Eylem Planı (Türkiye Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile İran Küçük Sanayi ve Endüstri Parkları Kurumu (ISIPO) arasında 7 Nisan 2015 tarihinde imzalanan Mutabakat Zaptının tamamlayıcısı hükmünde), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ulusal Metroloji Enstitüsü (UME) ile İran İslam Cumhuriyeti Standartlar ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü Ulusal Metroloji Merkezi Arasında Mutabakat Zaptı ve İran İslam Cumhuriyeti Yayın Kurumu (IRIB) ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Arasında İşbirliği Protokolü, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve İran Yatırım, Ekonomik ve Teknik Destek Kurumu Arasında Yatırım Tanıtım Faaliyetlerinde İşbirliği Konusunda Mutabakat Zaptı bulunmaktadır.
DHA-Dış Haberler – İran –
Your browser does not support the video tag.