Halo’dan Gülo’ya Maktip

Sevgili okuyucularım bu gün sizlere 2005 yılında kaleme alınmış garibim Halo’nun Gülo’suna yazmış olduğu bir mektupla sizlerle hasbuhal etmek istedim.Umarım bu mektupla acı, çile ve umudun tükenişi içerisinde kıvranan Halo’nun, sevgi ve özlemle gülosuna bağlılığını, umudunu yitirmeden haykırmasından daha güzel ne olabilir’ki diyor ve Halo’dan Gülo’ya Maktip adlı bir yazımı aktarıyorum.

HALODAN GÜLOYA MAKTİP
Gülom canım sıkkın, gafam dumanlı
Hal berbat mı berbat, bağa buralarda
Ne aman var ne irahat.
Gülom. Dilim varmıyor sana
Bir derdimi demiye, halımı arzetmiye
Fala bahtım açılmadı, bahdım gara ne diyem
Gapılar gapandı yüzüme birer, birer
İş istedim deyi… Vermediler de
Bağa yaz diyon oraları… gülom
Ne yazayım bile miyom
Elime alı yom kalem kahıt, yazayım diye
Ahlım dağılıyo, hepsi oraya buraya sivişiyo
Elimde varmıyo yazmıya, hâlbuki sabahlere gadder
Neler, neler geçiyo içimden, ah bir bilebilsen
Ahha şu yüreğimden. dökemiyom kahıda…nidem
Hanı şu bizim gapıdaki zagır it. zabah aşam
Yorulana gadder, gırlar, ürer, havlar da
İti gurdu,hırhızı,haydudu görünce
Gısar guyruğunu,dutulur dili siner deliğe ya
Bende lal oluyom,yazmıya gelince
Bağa bi hal oluyo, kafamda bin bir dilki dolaşıyor
Fikirlerim cingan atı gibi guvalaşıyo
İçimde nehirler, deryalar coşuyor
Gülom köydeki ihtiyarlar, birer birer göçiler
Geçmişlerinin yanna gidilermiş geçen bizim
Abbeslerin ıramızan geldiydide,dedeyin öldüğünü
Hem ide happur oli sülümenin, çöktük halili doduğunü
O soledi o ağnaddı bağa, gerisi var daha.
Ne geziyormuş torhimoşların heyvanı
O kara doğuz Abizeri Camide, hem şarap iç
Bide oynaş getir camiye. Ne sandın lan orayı sen deyyus
Tövbe tövbe olur mu ülen.daş yağacah başımıza daş
Ecüş bücüşler yiye e mi?
Hele sıddıhların o kevki fadimiye ne demeli
Ellisinden sona azmış, bide gençlere dadanmış
Ulan bizim oğlan müstefe,o sünepenin neyine aldanmış
Milletin yuvasını yıhcah,gatillik çıhacah.maşallah,maşallah
Bizim koyde, buraları heçmi heç aratmıyo, valla
Başka havadis yoh bende, bide senin yazdıtdırdıhlarından gari
Gülüm son mektubunu hergün, ıssız yerlerde alıyarah ohuyom
Sona öpüp kohulayıp kohulayıp başıma goyom
Hep goynumda sana an yahın yerde sahlıyom
Gülom ne desem, nasıl ağnadsam burasılarını
Anı yana aşk olsun valla. bi gürültü, bi patırtı, bi sürü zırıltı
Sabah, ağşam, zurbaynan, insanlar gidip geliyo,otobüsnen,trennen
Bizim sıgır gibi, itişe kahışa, sel olup ahiler
Zabah gidip, ağşam geliler. Bu gadder insanoğluna ekmek mi yeter
Daglar olsa dayanmaz valla. burda su bile pariynan
Hepsinin doyyo garnı dıha bassa da, bi benim gibi gariplerin

Yetimlerin, işsiz güçsüz, evsiz kimsesizlerin, kimi dileniyo
Kimi çöp topluyo, aç geziyo, kimi köprü altında yatıyo
Kimi kendini satıyo… Daha neler neler. Dilim varmıyo demiye
Ar namıs galmamış, şu şeer milletinde, Allah çarpsınki gı
Arhası guvatlı olan,yiyo içiyo,zart, zart güveriyo
Bizim boz eşşek gibi. düyna onların düynası
Gınalı keklik gibi boyaniyi karıları, gaydalı gaydalı yüriler
Dahası var, bir birleriynen oynaşiler…
Kimin eli kimin cebinde, heç belli dal, Essah ha
İki gözüm ahsınki bütün bunlar.
İftiramı ediyim,el alemin garılarına.hem bağamı düşer mi bağa ne
Neme ilazım ile dami ya neyise gülom
Emmimgilin hatçeyi bi gorsen
Zangin bi evde hızmatçı, oda boyanmış
Bütün şeheri eline dolamış, şeher oğa yaramış
Tanıyaman o sümüklüyü, anıyaman ne diyo ne soliyo
O gonuşurken,ben bihoş olyom,donub galıyom
Bi gırdırıyo,bi gırdırıyo,bi gırdırıyoki
Istanbul hanımları gaba galır, onun yanında
Çoh fina canım çoh fina.
Tanıdıhlarının yanında tanışlıh vermiyo bağa
Yaliız olursah gonuşuyo bennen
Yosa heç paysınmadan vızıdılalıp şavuşuyo yanımdan
Yörüyüşüde başkalaşmış, bir hoş bişey olmuş
Hele bi gulüşü var, öldürüyo beni valla
Hatice Hanım deyolar o sümüklüye
El âlemin erkakleriynen bi cilveleşi bi cilveleşiyki
Sanki oynaşı sanan o canı çıhmıyacasıcayı
Neysie gülom sen boşver burayı,
Bi goresidim,bi goresidimki orayı.çayırı çimeni
Ardıcın başını, guççuk dereyi, o gıpgızıl ahan gızıl ırmağı
Burnumda tütüyü ahırın mayısı, duğurcuk aşı, omacı, bulamacı
Sıhmacı,herlesi helede senino yağlı patetesli çöreklerin
Peşin üstünde şöyle demli guzel bi çay.vay anam vay,,,,,
Burda millet bıdır bıdır gonuşuyo, ben ne duyyom ne anıyom
İçimden bi baarmah geliyo, avazım çıhdığı kadder
Diyom şimdi olsam boyrazlının başında, cacıranlıda
Gurdu guşu deliğinden çıharırcasına,gudurmuş gibi
Çır, çır çığırsam. birrde arttan aşşa cırıtlasam.
Doru ırma ensem, anadan üran sounup, suya girsem
Cıbıl cıbıl eyi bi çimsem, oh deyip gendime gelsem,
Koye gelip sufrayı sersem, yufganın üstüne piloyü döksem
Aç gurtlar gibi gaşıhsız ekmanen banahlayıp
Düşman ordusuna dalar gibi, hışmınan dalsam
Bişmiş tavuğu iki budundan dutup, ikiye bölsem
Biri sağ elimde birini sol elime alsam, ırahıya suyu gatıp
Boğazdan yuvallayıp, sazı elime alıp, ben çalsam sen oynasan
Bende bi güzel doysam.
Gülom bu gadder hayal pilavı bağa yeterde artar bileme
Benden bu gader havadis yeter

Gülom benim buradaki halım betermi beter
Senden istaam gam keder tasa etme yeter
Maktubuma son verirken gülom.
Evvela Gara Mamıt emmimin, fadime bacımın ellerinden öperim
Büyüklerin ellerinden guççuklerin gözlerinden öper hörmetler ederim
Bizim evin eşiğinden tavanına gadder.iboon pınarına
Bucahlıhdan ocahlığa,basmalıhdan çöplüğe,helaya, çimliğe
Yaşıyosa gapıdaki zağır ite, yunağın daşlarına, harmanın kağına
Gıymatlı selamlarımı, galbimden yüzlerine garşı birem birem sole
Gülom işte buralar beyle beyle.
Utanıyom gı sağa ne diyecami, ne soliyecami
Sen benden daha iyi bilin, sağa ne diyecami, hemi gı hih, hih, hil