Artık bayramlar eskisi kadar neşeli ve samimi görülmüyor. İnsanlar yaşamsal mücadelenin derdine düşmüş durumdadır. Özellikle Ülkemiz’de yaşanan ekonomik sıkıntılar ve her geçen gün her şeye yapılan zamlar, insanları adeta canından bezdirir hale geldi. Akaryakıt fiyatlarının can yakar hale dönüşmesi ile aracı olanlar dahi araçlarına binemez hale gelmiştir. İğneden ipliğe her şeye zam gelir’ken, mualesef çalışmakta […]
Artık bayramlar eskisi kadar neşeli ve samimi görülmüyor. İnsanlar yaşamsal mücadelenin derdine düşmüş durumdadır. Özellikle Ülkemiz’de yaşanan ekonomik sıkıntılar ve her geçen gün her şeye yapılan zamlar, insanları adeta canından bezdirir hale geldi.
Akaryakıt fiyatlarının can yakar hale dönüşmesi ile aracı olanlar dahi araçlarına binemez hale gelmiştir. İğneden ipliğe her şeye zam gelir’ken, mualesef çalışmakta olan insanların emeğine ve emekli maaşlarına yeterli anlamda zam gelmiyor. Gelir ve gider arasında büyük dengesizlik var. Bir kuru ekmek dahi 4-5 TL olmuştur. TÜİK yıllardır, özellikle iktidarın ücretleri baskılama politikasını hayata geçirmesi için enflasyon’da bütün verileri de perdeleyerek ve karartmaktan kaçınmıyor.
TÜİK’in 6 aylık enflasyon oranı belli oldu, bu oran işçiler, emekçiler, memurlar, emekliler için büyük önem taşıyordu. Temmuz ayında açıklanan zamlar, memur maaşları, emekli aylıkları bu enflasyon oranına bakılarak belirlendi.
Yani ülkemiz’de yüksek enflasyonlu bir sürece girdiğimiz ve her geçen gün daha’da yoksullaştığımız ve bu ülkede yaşayan çok küçük bir azınlık dışında 84 milyonun geçinemediği bu süreçte, insanlar gerçek anlamda hayatlarından nasıl memnun olabilsin veya nasıl bayramı bayram gibi kutlayabilsin. Doğrusu çok merak ediyorum. Sanırım sizlerde merak ediyorsunuzdur.
Örneğin; Bir Kurban bayramındayız. Emekli 1100 TL bayram ikramiyesi aldı. Geçen yılın bayram ikramiyesi 1000 TL dir. 1000TL’nin bu gün’kü şartlarda değeri 100 TL’ye düşmüştür. Maaşlar bayram öncesi ödenmedi. Emekli vatandaş veya asgari ücretle çalışan vatandaş nasıl kurban kesebilsin. İnanç boyutundan vazgeçtik, insanlar yeteri kadar dahi gıda tüketememektedir.
Adana’da Toplu taşıma ücreti olmuş 10 TL. Aileler yakınlarını dahi bu nedenle gidip ziyaret etmek ve bayramlaşmak için dahi gidemez hale gelmiştir. Bu bayramların gelmesini ve bayramlaşmayı sabırsızlıkla bekleyerek hasret gidermeye çalışacak olan insanlar için dahi hayal kırıklığı yaratabilmektedir.
Bu bayram, bayramın tadını tam olarak çıkaramasak da, eski bayramları hep hayal ederek’te olsa, zaman zaman günün şartlarında, “Nerede o eski bayramlar” demekten kendimizi alamayız. Ne yapalım. Kader ve Türkiye insanını bu hallere düşürenler utansınsın…