10 Ocak çalışan gazeteciler gününde yerel basın mensupları olarak, mesleki açıdan içinde bulunduğumuz sorunların üstesinden gelebilmek adına, ayakta nasıl durabiliriz ve bu şartlarda gazeteciliğe nasıl devam edebiliriz? Her gün bu kaygılarla bir gazeteci olarak yaşar’ken, 10 Ocak gazeteciler günü dolayısıyla, her zaman olduğu gibi, yine söz birliği etmişcesine, artık bu cilalı sözleri duymaktan inanın hiç bir zevk almıyorum. Bu yaklaşımlar sanırım […]
10 Ocak çalışan gazeteciler gününde yerel basın mensupları olarak, mesleki açıdan içinde bulunduğumuz sorunların üstesinden gelebilmek adına, ayakta nasıl durabiliriz ve bu şartlarda gazeteciliğe nasıl devam edebiliriz?
Her gün bu kaygılarla bir gazeteci olarak yaşar’ken, 10 Ocak gazeteciler günü dolayısıyla, her zaman olduğu gibi, yine söz birliği etmişcesine, artık bu cilalı sözleri duymaktan inanın hiç bir zevk almıyorum. Bu yaklaşımlar sanırım yerel basının kaderi olsa gerek diyoruz. Yerel basına destek ve övgüler sözde değil, bence özde olmalıdır.
Zaman zaman yapılan açıklamalar’la malgalda köz bırakmayan kim olursa olsun hiç farketmiyor. Bu bir belediye başkanıda olabilir, vekilde olabilir veya bir başkasıda olabilir. Söylem ve cidiyet çok önem arzeder. Cilalı sözlere artık karnımızın tok olduğunun bilinmesini isteriz. Tabii bu arada gerçekten duyarlı olupta karınca kararınca desteklerini sunanlarada haksızlık etmeden, kendilerine teşekkürlerimi sunarım.
Dilimizde tüv bitti. Yerel basın zor durumda, her geçen gün, gazetenin gider ve masraflar almış başını gidiyor. Cumhurbaşkanlığının tasarruf genelgesinin arkasına sığınarak, bıçak gibi yerel basına desteği kesenlerin, nerelere nasıl kaynaklar aktardıklarını çok iyi biliyoruz. Ancak; Her şeye rağmen ayakta durmaya çalışarak, vatandaşın haber alma hakkına hizmet etmenin çabası içerisinde olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Ulusal medya ve basına yaranmışlık adına el altından kaynak aktaran Belediye başkanları, zaman zaman göstermelikte olsa, Yerel günlük statüsünde çıkan bazı gazetelere sayfa çalışması ve ilan desteği sunabiliyor. Peki ; Haftalık veya diğer çıkan yazılı gazete sahipleri üvey evlatmı oluyor? Allah islah eylesin demekten kendimi alamıyorum.
Bu arada zaten vekilleri hiç söylemeye gerek görmüyorum. Muhteremlerin basın danışmanları mazallah hiç boş durmuyor. Hemen hemen her gün, haber bültenlerinin yayınlanması için gazete mail adreslerine bültenlerini göndermekten geri kalmıyorlar.
Ancak iş yerel basına desteğe gelince, mazallah bu tür kişilerin ceplerinde akrep dolaşıyor. Yanlız onlarmı diyeceksiniz? Elbette değil. Siyasetcisinden esnaf odalarına ve derneklerine kadar hepsi aynı pencereden bakan vazgeçilmezlerimizdir. Bu şartlarda yerel basın nasıl ayakta durabilsin? Gazete almış olduğu ilanlar ve oboneliklerle hizmet üretebilir. Başka çözümü varsa buyurun siz söyleyin…
10 Ocak çalışan gazeteciler günümüz kutlu mutlu olsun.Eh bu şartlarda gazeteciler nasıl kutlu ve mutlu olabilir. O nedenle bunun taktirini sevgili okurlarımıza ve kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Yerel basın ölmüş bitmiş, kimin umurunda diyerek sözlerimi tamamlamak istiyorum. Kalın sağlıcakla…