Zorlayanlar ve zorlananlar !

Hep aynı sözlerle başlarlar, iktidar sevicileri, ülkemiz çok zor günlerden geçiyor, çok dikkatli olmalıyız. Hiç sevmediğim bir sevimsiz sözle devam ederler, efendim ülkemiz iç ve dış düşmanlar tarafından kuşatılmış durumda, şimdi muhalefet olmanın zamanı değil, eeee kenetlenelim.

Tamamda bu kenetlenme, birlik, beraberlik nasıl olmalı. Cevabı her zaman aynı, iktidara sım sıkı sarılıp, yanında yer almalıyız. Nasıl yani? Lami cimi yok bu işin, görmüyor musun kardeşim, zor durumdayız. Kim zor durumda, ne oluyor, ne demek bu vs demeden, taşlar gelmeye başlar. Sen, vatan hainimsin, yoksa Fetöcü müsün? Allah, Allah çık işin içinden, tabi çıkabilirsen.
Çok zorlanan ve zora düşen bir siyasi iktidar var, tabi bunları çok zora sokan birileri de var.
Zora düşen siyasi iktidarın kalemşorları ve yandaş teorisyenleri, diyorlar ki, iktidarın eksiklerini, yanlışlarını, hatalarını hiç söylemeden, iktidara destek olalım. Yani ülkenin bu zor duruma düşmesine sebep olan, dış politikamızı, ekonominin bozulmasını, yandaş kayırıp, kamuyu zarara sokmayı hiç ağzımıza almayalım, vatan millet Sakarya edebiyatıyla, ölüyü diriltelim. Bu vatan millet sevdalıları bir vatanseverlerdir ki deme gitsin.
Tepeden başlayıp şöyle bir baksan, Bakan, Başbakan, Milletvekili, Genel Müdür, Başkan, asgari ücretlinin, yirmi, otuz katı ücret alır. Şehir hastaneleri, Köprüler, Havalimanları gibi kamu binaları, değerinin kat, kat üzerinde yandaş iş adamlarına verilerek kamu zarara sokulur. Tarım, Hayvancılık, yanlış ve kısır bir politikasızlıkla bitirilir. Emperyalizmin en sadık ülkesi olunur, yerli tohum
yok edilip, her şeyde yerli üretim sona erdirilir. Doğayı kirleten Termik santrallerin, Fabrikaların bacaları zararsız gözüküp, sigara doğanın tek düşmanı ilan edilir. Emperyalizmin en karlı pazarı haline getirilen ülkenin hali, yerli ve milli politika diye ayetlerle hatim indirilerek savunulur.
İktidar çok zorlanıyor, artık yönetenler yönetemez, yönetilenlerde yönetilemez bir halegeliyor. Ana muhalefet, son seçimlerde, olağan üstü bir seçim başarısıyla, iktidarı çok zora sokuyor,iktidar çok zorlanıyor. Ali Cengiz oyunlarıyla, muhalefeti bertaraf etmek isteyen, karanlık pardon apaydınlık güçler, devreye giriyor.

Bu oyunları biz seksenden sonra iyi tanıdık, sonradan Fetö diyebilinen, hizmet hareketinden. Hizmet hareketi ABD CIA eliyle ülkemizde geliştirilip, devlet içinde devlet oldular. Faili meçhuller, karanlık işler, kaset düzenleri, entrikalar, daha neler, neler. Tabi
bunlarla beraber iş tutanlar şimdi en masum, en mahzun ve en mağdur pürü pak tertemiz oldular.
Şimdi ana muhalefete, iyi bir ayar verilip, güdük, çelimsiz, zararsız ve kendi derdiyle uğraşan kesinlikle iktidar olamayacak bir zavallı durumuna getirmek. Zor oyunu bozar derler, zora dayanamayan çabuk kayış atar ve devre dışı kalır. Bütün zorluklara, çileye göğüs geren, inatla direnen insanlar, zor insanlardır, insanı çileden çıkarır. Kılıçtaroğlu ve ekibi iktidarı çok zorluyor, zora sokuyor, iktidar çok tedirgin. Hizmet hareketinin politikaları devreye giriyor, ortalık toz duman ama bundan pek bir şey çıkacak gibi gözükmüyor.

Bu zor günlerde çürük elmalar ayıklanır, sakin olmakta yarar var, olayları iyi takip edenler, kumpasın kimlerden, kimlere karşı yapıldığını hemen anlarlar. Aynılar aynı yerde, ayrılar ayrı yerde demişti birileri. Şimdi kimin nerede, kimin yanında, kimler tarafından kullanılıyor, kimin işine yarıyor iyi bakmak lazım. Antenleri uzatıp, iyi dinleyelim bakalım, kim
zorluyor, kimler zorlanıyor.