Zaman zaman hatırlatmakta israrlı olduğum önemli konular’dan biride, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çöküntünün açık ve net olarak görülmesine rağmen, açlığın,yokluğun,yoksulluğun yaşatılmasına sebep olanların, sanki ülkede bunlar yaşanmıyormuş gibi davranmaları gerçekten manidardır. Açlık ve sefaleti bu Halka yaşatanlar bellidir. Mevcut hükümet’in beceriksizligi ülkeyi bu duruma getirmiştir. Bunu benim görüp ve bildigim gibi, bu ülkede yaşamakta olan insanların yediden yetmişe kadar […]
Zaman zaman hatırlatmakta israrlı olduğum önemli konular’dan biride, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çöküntünün açık ve net olarak görülmesine rağmen, açlığın,yokluğun,yoksulluğun yaşatılmasına sebep olanların, sanki ülkede bunlar yaşanmıyormuş gibi davranmaları gerçekten manidardır.
Açlık ve sefaleti bu Halka yaşatanlar bellidir. Mevcut hükümet’in beceriksizligi ülkeyi bu duruma getirmiştir. Bunu benim görüp ve bildigim gibi, bu ülkede yaşamakta olan insanların yediden yetmişe kadar herkesin bildiğini sanıyorum. Yıllardır bu konuda mevcut iktidarın neler yapıp, neler yapmadığını açık bir şekilde hem söylüyor hem’de köşemde yazıyorum. Sizlerin bu konuda ne kadar algıladığınızı ve neler düşündüğünüzü kendiniz daha iyi bilirsiniz.
Şimdi bakıyoruzda ! İktidar mensupları bunları halka reva görür’ken, Peki Muhalefet partilerinin ve liderlerininde neler yaptığına birazcık’ta olsa gelin biraz bakalım…
Mualefet liderleri sanki onlardan farklımıdır? Aynı terane aynı boş vaatlerle laf cambazlığı yaparak, yalan ve düzenbazlıklarla yürümeye çalıştıklarını sanıyorlar. İşte ilk yalan yanlış buradan başlıyor…
Bakınız çok gezi yapan bir parti liderinin yapmış olduğu açıklamalarda öyle zavallı ve talihsiz konuşuyor’ki, bu kişi geçmişinde olduğu konumu ve görevlerini dahi hatırlamak istemiyor. Ama biz ona hatırlatmaya çalışalım.
Şimdi Istanbul Sözleşmesi için dilekçe veren bu Lider. Bir dönem bakanlık yaptığı görevdey’ken 1995 yılında kadın cinayetlerinin sayısı 564 kişi, Erkek ve iş insanlarının cinayet sayısı 2721 dir. 1996 ,97,ve sonrası kadın cinayetlerin sayısı 810 kişidir. Aynı yıllarda aydın Demokrat iş Insanlarınin cinayet sayısı 3154 olarak biliniyor.Tüm bunlara rağmen bu lider ne yapmıştır biliyormusunuz?
Şahsen ben bilmiyorum. Sadece bildigim o dönemin Başbakanı olan ablasıyla birlikte, bütün CİNAYETLERİN üstünü kapatarak failli mechul hale getirmiştir…
Hal böyleyken !!!
Bu politikaların sahibi olan bir lidere ne kadar güvenmek gerektigini siz degerli okurlarımin taktirine bırakıyorum. Burada degerli bulduğum bir hususu sizlere anlatmak istiyorum. Daha öncede yazmıştım ve bir zat gerekli yerede iletmiştim. Geliyor; gelmekte olan sözcügün altını doldurmak gerekiyor. Halkın büyük bir tevecüh gösterdigi bu fırsatı kaçırmamak için, Halkın sesine kulak vermelisiniz. Halk diyor’ki biz bu MYK ve bir kaç’da İl başkanlarıyla seçime gitmeyelim. İktidarin yaptıklarını yapmayalım. İktidar gibi olmayalım. Hırsızlıkların üstünü kapatmıyalım. Yerel Yönetimlerde yapılan sülale zenginligine ve soy istidamına müsade ettirilmemelidir. Bunların denetim altına alınması önemli olmasına rağmen hiç bir girişimde bulunulmaması içler acısıdır.
Görünen odur’ki yetkili makamda olan zat bu konuları es geçiyor. Ama sonuç vahim olursa, hesabını nasıl verecegini düşünüyormu acaba dersiniz? Net olan bir şeyden eminim. Bir zat etrafında olan yalaka ve yalama takımından, ne pazarlıkçı kızıl saçlılar, ne sarraf civciv saçlılar, nede arkasında dolanarak başını önüne alan yere yakın içten fesatlı olanlar.!
Şunu çok iyi bilir’ki çıkacak vahim sonucun hesabını bu halka vermekten kurtulamazsınız. Yol doğrudur ama, yürüdügü kişi ve kişiler tamamen yanlıştır. Diyorum…
Çok itinalı seçenekleri halkın ve emektar partililerin görüşüne önem verilerek değerlendirilmesi daha doğru olacaktır. Var olan gerçeklerin irdelenmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum diyerek bu haftaki köşe yazımı tamamlamak istiyorum. Haftaya tekrar İLKGÜN Gazetesinde ve ilkgunhaber.com’da görüşmek dileğiyle hoşca ve dostca kalın…