ALIŞTIK ÇOK ŞEYE

Uzun süredir çok şeye alıştık…..Alıştırıldık aslında.
Bugünlerde kendileri tefeci olan ama banka müdiresi tarafından dolandırıldığını söyleyen sözde mağdurlara alıştık.
Enflasyonun 3 haneli olmasına alıştık.
Uyuşturucu baronlarının ülkemde fink atmalarına alıştık.
Uyuşturucunun her il , ilçede leblebi gibi satılmasına alıştık.
Gazetelerin 3. Sayfa cinayet ,kaza, hırsızlık, dolandırıcılık haberlerine alıştık.
Meclisin milletvekili parmak kaldırma ,indirme işi yapanlarla dolu olmasına alıştık.
Torba yasalara torbadan tavşan çıkmalarına alıştık.
Parsı yokken kredi kart harcamalarına , parasızlığa alıştık.
Tarımda yerli tohumu unutarak, yasaklayarak…..İsrail dölü dediklerimizin tohumlarını kullanmaya alıştık.
Evinde, lokantada kola içip sonra İsrail’i kolayı yere dökerek protesto edenlere alıştık.
Dokunmadan yapılan muayenelere, kopyala yapıştır MR sonuçlarına ….bunları da sağlık sanarak olmayan sağlığa alıştık.
Sınavlarda sıfır matematik ,fen çekenlerin sayısının her gün arttığı ortamda eğitimsizliğe alıştık.
Hemen hemen her gün duyduğumuz ,raporlanan yolsuzluklara alıştık.
Yağmur yağınca sel götüren kentlere alıştık.
Alt yapı yokluklarına alıştık…Selleri….. Takdir-i İlahi ye işi bağlamaya alıştık.
Depremde yıkılan evlerin yerine verilen çadırların konteyner ile değişimine …evsizliğe alıştık.
Sözde bitecek olan evlerin bitmeyişlerine alıştık.
Giden ülkeyi terk eden okumuş zeki insanlara alıştık…Yerlerinin vatanından kaçanlarla montajına alıştık.
On milyondan çok fazla vatan kaçkını mültecilere alıştık.
Siyasi partilerdeki entrikalara alıştık.
IHA-SIHA ları savaş uçağı F16—F35 sanmaya alıştık.
Karnımız açken yerli ve milli denilen TOGG a alıştık…..
Brent petrol düşerken ,dolar sabit tutulmaya devam edilirken yapılan akaryakıt zamlarına alıştık.
8 milyon üniversite öğrencimiz olduğu ile övünüp bunların mezun olduğunda işsiz okumuş olarak kalmalarına alıştık.
Zamlara, yokluklara , yolsuzluklara, yalanlara, dolanlara, talanlara alıştık.
Kaldırılan andımız ile andsızlığa alıştık.
Yakılan ormanlara yerlerine rantiye oluşumlarına alıştık.
Seçim dönemlerinde petrol , doğal gaz bulunmalarına alıştık.
Rahmetli Süleyman Demirel demişti. Dün dündür…bugün bugün…Bu söze alıştık.
Vatan, millet, Sakarya dedik durduk yıllarca……1998 depreminde Sakarya yıkıldı…Bu sözü unuttuk………..Unutmaya alıştık.
Yazacak o kadar şey var ki…yazamamaya alıştık.
Susmaya alıştık….
Görmemeye alıştık…
Duymamaya alıştık….
Alıştık mı? Alıştırıldık mı?
Düşünmemeye başlayıp……
Çok şeyi ‘’İYİ’’ sanıp kötülüğe alıştık……………………………………