Ya sabır….!
Kadayıfın altı yanmaya başladı sanırım…
Hani derler ya, her ağacın kurdu kendinden olur diye… işte Buda böyle bir şey olsa gerek.
CHP’de bir türlü sular durulmuyor. Yerel seçimler yaklaşıyor yaklaşmasına da, bazılarında yine iştahlar kabarmaya başladı. Dün kol kola olan bu gün Farklı düşünebiliyor.
İşin içerisinde; mevki makam siyasi rant, çıkar ve menfaat girince, işler değişiyor.
Burjuva siyaseti çok Farklı ve acımasız… Adam kullanan kullanana….
Adamın şahsi menfaati olunca, her şey değişebiliyor. Dün iyi dediğine bu gün kötü denebiliyor. Adam satmamı, afta paftamı dersin, al birini vur ötekine. Yeterki menfaati ters dönsün. 90 derece dönüş yapanları çok gördük biz….
İşte bu nedenlerle, babasını dahi harcayabilen bir ortam içerisinde bulunmaktansa uzak durmak daha iyi olacaktır.
Ancak ne kadar uzak durmaya çalışılsa da, aynı ülke ve aynı gemide olmaya mecbur kaldığın için, zaman zaman istemesende bazı sorumsuzluklar la başbaşa kalabiliyorsun.
Neyse olanları bir tarafa bırakalım da, bu gün biraz asıl meselenin özüne inmeye çalışalım.
CHP Seyhan ilçe başkanı bazı neden ve iddialar öne sürülerek görevden alındı. Görevden alınmasına sebep olanlar, sanki temizmi diyeceksiniz. Asla değil… meselenin özü 30 kurultay delegesi nasıl ele geçirilebilir meselesidir. Kısacası Genelbaşkana karşı yapılacak komplonun sadece bir parçasıdır.
Eh diğer taraftan Çukurova’nın bağlarında üzüm olurmu dersiniz? Elbetteki hayır…Ancak sn çelebi de şimdiden kendine dinlenebileceği bir yer arıyormu bilemem. Bunu tatbiki kendisi daha iyi bilir. Kendisini geçmişinden ve yaşından dolayı severim sayarım. Ancak; İl başkanlığın dönemindeki uygulamaların adeta bir hayal kırıklığı yarattı. Oysa siz Adana da genelbaşkanı temsil etmeniz gerekirdi. Adana da gerek vekiller, gerekse belediye başkanları sizin önerilerinizi alması gerekirdi…
Elbet her akşamın bir sabahı vardır.
Oyun oynamaya kalkışan oyun kurucuları, şunu çok iyi bilsinler….bu işler öyle gizli gizli el ovuşturmak la sevincinden çiftetelli oynamakla bir yere varamazsınız. Bunların öncelikle aynaya bakarak ben nerede yanlış yapıyorum sorusunu kendilerine yöneltmeleri gerekir.
Neyse sabah ola hayrola diyerek sözümü tamamlamak isterim. Yusuf Kahraman/Adana