Dünya kadar malın olsa ne fayda…

Halkın türkülerini yapanlar ne güzel söylemişler, hepside dünü ve bu günü en güzel şekilde anlatıyor. Tarih bize binlerce yıl öncesini, acı, tatlı olayları yeniden hatırlatmakla, hükümlü bir bilim dalıdır. Her şey affeder tarih affetmez derler, tarih bize her şeyi söyler, yanlışa düşme, böbürlenme,büyüklenme der. Bu gün her şeye gücün yeter gibi görünen bir gücün olsa da, çok ta güvenme, en büyük doğanın kendisidir. Doğanın sana nasıl bir bela çıkaracağı hiç belli olmaz. Bu dünyadan nice,Padişahlar, Krallar, dört kıtaya hükmeden, İmparatorluklar geldi geçti, bugün hiç birisi yok.

Kızılderili atasözü ne anlamlı ‘ Beyaz adam bir gün paranın yenmeyeceğini anlayacak ‘ bu günü en güzel anlatan bir tarihi söz. İtalya’da bir milyarder, koron adan bütün ailesini kaybetmiş.
Dünya kadar param var ama ailemin yaşaması için hiçbir işe yaramayan parayı ne yapayım diye,bütün parasını, sokaklara saçmış. Dünya malı dünyada kalır derler ya, çok doğru, öteki tarafta, bu dünyanın hiçbir parası geçmiyor. Sakıp sabancı ben oğluma bir pabuç alıp giydiremedim demişti, oğlu engelliydi.

Şimdi biz bize akıl yürütüp, dünyanın bu gün ki düzenini bir gözden geçirip, akıl süzgecinden geçirelim. Bilimde, teknolojide dünya insanlığı, çok büyük bir gelişim kaydetti. İnternet, Telefon,Elektrik, uydu, Füzeler, say sayabildiğin kadar. Harriri diye bir profesör var, İsrailli aklımızın alamayacağı, yeni gelişmelerden bahsediyor. Dünya yeni bir düzene geçecek, şimdiye kadar dünyanın doğal ve olağan seyri değiştirilecek diyor. İsrail devleti, İsrail’de bütün canlıları takip edecek bir sistem kurmuş. Sadece insanları değil, bütün canlıları, bunu nasıl yapıyorlar, nasıl becermişler bilemiyoruz.
Bu tekniği, dünyada sadece İsrail ve Çin kullanma yoluna gidiyormuş, ne Avrupa ne de Amerika.
Amerika’da Amazon go diye bir şirket, hiçbir çalışanın olmadığı bir market açtı, şimdi deneme aşamasında ama sorunsuz işliyor. Müşteriler markete girerken, kimliğini ya da kredi kartını bilgisayara okutuyor ve akıllı Telefonuna da market bilgisayarı ulaşıyor.

Sizin bütün bilgileriniz, banka hesaplarınız, borcunuz, mevduatınıza ulaşmış oluyorlar. Siz ne alırsanız, kameralar hepsini faturaya işliyor ve siz kredi kartıyla işlem yapmadan ve para ödemeden çıkıp gidiyorsunuz. Sizin her aldığınız hesaplanıp, sizin kredi kartınızdan ve Bankadan anında kendi hesaplarına geçiriyorlar. Şimdi G 8 zirvesinde,dünya ekonomik formunda,insanlara bir cip yerleştirip, hepsini uzaktan takip etmeyi tartışıyorlarmış.

Artık insanlar bağımsız olamayacaklar. İnsanları dünyanın bu günkü sahipleri yönetip yönlendirecek. Artık yapılmamasını istemedikleri hiçbir şeyi, hiçbir kimse yapamayacak, sistemden çıkanı, anında yok edecek bir işlem devreye girecek.
Peki? Bu dünyanın sahipleri hiç mi ölmeyecek, bu kadar gelişip, dijital bir dünya ve zengin bir yaşam yarattılar. Her şeye hâkimler, para, pul, her türlü mal, mülk ne desen var ama bir küçücük virüse sözleri ve güçleri geçmiyor. İnsanoğlunda acayip bir hal var, bütün dünya ve dünyanın variyeti,bütün sermayesi benim olsun hırsı. Bütün dünya senin olsa ne olacak, ölmeyecek misin kardeşim.
Senin bu dünyadaki ihtiyaçlarını karşılayacak bir gelirin varsa, daha fazlasını ne yapacaksın. Dünya ülkeleri hazinelerinde tonlarca Altın biriktiriyorlar, Altını çok olanın dünyada sözü geçiyor. Bu Altınlar,hiçbir yerde kullanılmıyor, büyük çoğunluğu, metrelerce yerin altında saklanıyor. Altın hiçbir alette,edevatta süreklilikle kullanılmıyor, bir süs eşyası takı olarak kullanılıyor, birde zenginliğin göstergesi.
Dört kişilik bir ailenin onlarca fabrikası, yüzlerce evi, arsası ve mülkiyeti var. Bunların hiç birini ömrü billâh kullanamıyorlar ve kullanabilecek ne zaman ve ihtiyaçları da yok. Bu aşırı zenginlerin, yaşamları hep koşuşturma, ya batarsak korkusuyla geçiyor, rahat yok. Bu hırs, bu doyumsuzluk ve anlamsızlık nedir anlamak, çok zor. Bir evin var mı, ihtiyaçlarını alacak da bir gelirin var mı paşasın be yeter.