Bu gün sizlere tarihin akışı ve sosyal yaşam içerisinde karşılaştığımız veya karşılaşacağımız dönenler ve dönekler hakkında konuları bir birine karıştırmadan araştırma ve incelemeler sonucu yaşananları ve yaşanacakları kaleme alarak bunları sizlerle paylaşmanın hazı içerisinde tüm dost ve okuyucularıma sevgilerle… Gelelim bu gün’kü yazımın konusuna… Dönenlerin ve döneklerin tanımı iyi yapılmalıdır. Yoksa çok büyük bir yanlışın içine girmiş oluruz […]
Bu gün sizlere tarihin akışı ve sosyal yaşam içerisinde karşılaştığımız veya karşılaşacağımız dönenler ve dönekler hakkında konuları bir birine karıştırmadan araştırma ve incelemeler sonucu yaşananları ve yaşanacakları kaleme alarak bunları sizlerle paylaşmanın hazı içerisinde tüm dost ve okuyucularıma sevgilerle…
Gelelim bu gün’kü yazımın konusuna…
Dönenlerin ve döneklerin tanımı iyi yapılmalıdır. Yoksa çok büyük bir yanlışın içine girmiş oluruz !
Dönmek, yoldan geri dönmek,savunduğu teoriden geri dönmek, söylediği sözün yanlış olduğunu anlayıp, yanlışından dönmek,dönenler içindir.
Bir de dönekler için söylenen bir söz var ki. Bir söz değil dönekler için çok söz var,çoğu da çok doğru sözler. Tarihte döneklerin ve dönekliğin insanlığın başına açtığı bela hiçte azımsanacak gibi değil. Döneklerden dünde bu günde illallah edip, nice belalara tebelleş olan insanların feryadı her zaman, vicdanları incitiyor.
Döneklerin en büyük zararı, geçmişte içinde bulunduğu, dini, siyasi guruplara karşı verdiği zararlardır. Çünkü içinde bulunduğu toplumsal gurupların en zayıf noktasını iyi bilerek, en zayıf noktasından yakalarlar. Dönekliğe adım attıktan sonra, eski dostlarına karşı düşmanca bir tavır izlerler.
Hıristiyanlıktan İslamiyet’e, Alevilikten Sünniliğe, Ermenilikten, Türk, Kürt, Alevi, Sünni olan ve olmak zorunda kalan insanları da çok gördük. Din değiştirenlerin birçoğu zoraki, korkudan, el mecbur diyeceğimiz cinsten. Onların korkusu, aman bizim, Ermeni, Yahudi, Alevi kökenli olduğumuz, açığa çıkmasın diye çabalarlar. Can tatlı, dünya coğrafyasında, dünde bu günde, inancından dolayı kellelerinin kesildiği gün gibi aşikârdır.
Son dönemlerde, eskiden solcu olup, ya da öyle gözüküp, sonradan çark edenlerin sayısı çok arttı. Birde Fetöcü olup, geçmişinden pişmanlık duyup, yüz seksen derece dönüp, fırıldak gibi, hızını alamayıp, ortalıkta, patlamaya hazır bomba gibi, dönenlerden geçilmiyor.
İsim vermeden yazmak zorundayım, çünkü bu ülkede, yalana, yalan, hırsıza hırsız, namussuza namussuz, şerefsize şerefsiz demek, çok zorlaştı. Siyasetçi ve Gazeteci döneklerin, her gün TV lerde boy göstermeleri adet haline geldi. Televizyonlar, özellikle bu dönekleri ısrarla her gün gözümüze sokarak, bize el mecbur izlettiriyorlar.
Bu döneklerin gerçeği arayanlar nezdinde bir değerleri yok ama iktidar yandaşları bunlardan çok medet umuyorlar. Birilerine bir kumpas kuruluyor, ortalıkta her gün bu meşhur dönekler, fırıldak gibi dönüyorlar.
Karşı taraf bir söz söylüyor, dönekler o sözü, öyle bir hale getirerek tam karşıt anlayışına döndürerek, söyleyene kurşun gibi saplıyorlar. Bu döneklerde ne maharet varmış, ne beceri, bunlar şeytanın akıl hocaları. Bunları her ana doğuramaz, cin, şeytan dedikleri tamda bunları tarif ediyor.
Zaten şeytan, insanın içindeki, nefis, hırs, benlik duygusudur der Alevi felsefesi. İçindeki şeytanı öldüremeyen, Alevi olamaz, önce kendini temizleyecek, ölmeden önce ölecek, sonra yola girecek.
Şeytanlar, dönekler, cinler, periler doğru ve gerçekçi insanların içinde barınamaz. Kendini bilen, kâmil insanların olduğu topluluklarda, şeytanlara ve döneklere yer kalmaz. Onun için sırrı hakikati, gerçeği arayıp bulmak, en büyük hayali kâmil insan olmak olan bir toplumda döneklere yer yok.