Bu dünya çok garip bir gezegen, bilindiği sanılan bilgiler aslında hiç bilinmeyenler olup, bilinmeyenler denilenler aslında en çok bilinenlerdir. Bu dünyada insanlığının en çok bilinmeyeni nedir denilse herkes tanrı diye cevap vereceğini düşünüyorum. Hal bu ki Tanrı kavramını insanoğlunun bir yaratıcıya ihtiyaç duyduğu için kendisi bizzat Tanrıyı yaratmıştır. Tanrı binlerce yıldır insanoğlunun gerçekte arayıp kesinlikle […]
Bu dünya çok garip bir gezegen, bilindiği sanılan bilgiler aslında hiç bilinmeyenler olup, bilinmeyenler denilenler aslında en çok bilinenlerdir. Bu dünyada insanlığının en çok bilinmeyeni nedir denilse herkes tanrı diye cevap vereceğini düşünüyorum. Hal bu ki Tanrı kavramını insanoğlunun bir yaratıcıya ihtiyaç duyduğu için kendisi bizzat Tanrıyı yaratmıştır.
Tanrı binlerce yıldır insanoğlunun gerçekte arayıp kesinlikle bulamadığı ama her zaman kendi zihninde ve hayal dünyasında her zaman var ettiği bir insan yaratımıdır. Cahillerin her şeyi bilip özellikle din ve din adamlarının bilimi küçümseyip hiçbir gereğinin olmadığını anlatırlar. Din için sadece tanrı vardır her şeyi ol dediğinde o yaratır. Bütün bilimler din kitaplarında zaten vardır tanrı onları binlerce yıl önce DİN kitaplarına yazmıştır. İnsan Tanrının topraktan yarattığı bir kul ve hiçtir, Tanrının insana verdiği bilgi ve bilim Tanrının insana verdiği kadarıdır, ötesine insanın aklı eremez.
Dünyaya öyle insanlar gelmiş ki binlerce yıldan beri tanrılara kafa tutup bilgi ve bilimin her şeyi çözebileceğini iddia etmişler. Eski Yunanda, Mısırda bu günün bilim insanına ışık tutan insanlar yaşamış. Bilim adamları her şeyi yaratan tanrının yeryüzündeki temsilcilerinden çok çekmiş. Galileo dünya yuvarlak dediği için başına gelmedik kalmamış. Bütün bilim adamları yaşamları boyunca gerçek değeri bilinmeyip yoksulluk içinde bir yaşam sürmüşler. Hepside öldükten sonra iyi ve cici insan diye arkalarından methiyeler dizilmiş.
Dünyanın en zeki insanı olarak bilinen William James Sidis 1898 de doğmuş. IQ seviyesinin 250-300 arasında olduğu kabul edilirmiş. 6 aylıkken alfabeyi çözüp, 18 aylıkken New York Times okuru olmuş, 2 yaşında Latinceyi, 3 yaşında Yunancayı öğrenmiş. 4 yaşında anatomi üzerine denemeler yazıp, 8 yaşına gelmeden Rusça, İbranice, Fransızca ve Almancayı öğrenmiş. İlkokul birinci sınıfı bir gün de geçip yedinci sınıfa kadar da bir yıldan önce tamamlamış. Vindergood adıyla andığı bir dili İlkokul döneminde geliştirmiş. Bu hali dillerde dolaşıp Timesin manşetlerine konu oluyormuş. 8 yaşında küçük diye Harvard a alınmamış, 11 yaşında Harvard da objeler hakkında ders vermeye başlayınca Öğretim görevlileri de derslerine girmişler. 16 yaşında Harvard ı bitirip, dört kitap yazarken 40 dil konuşabilen birisi olmuş. Hukuk eğitimi almaya başladıktan sonra Ateist bir Marksist olup 1 Mayıs gösterilerinde tutuklanıp hapse atılmış. Ailesinin çevresiyle hapisten çıkarılıp cezasını evinde geçirmiş. William katıldığı eylemler ve düşüncesinden dolayı her gün büyük gazetelerde büyük eleştirilere maruz kalıp, istenmeyen adam ilan edilmiş. Hiçbir yerde kendine layık bir iş bulamayıp, gündelik işlerle hayatını devam ettirmiş. Bilimden uzak yaşayıp 17 Temmuz 1944 yılında beyin kanamasından öldüğü rapor edilmiş. Bu trajik son devrimcilerin ve bilim insanlarının kaderi olmuş. 1990 yıllarında William dünyanın büyük bilim dergilerinde ve Televizyonlarında belgesel niteliğine verilirdi. William Ateist ve özellikle Marksist olduğu söylenmezdi. Ben yıllarca böyle zeki ve büyük bir bilim insanı nasıl olurda işsiz, güçsüz aç, sefil bir yaşam sürer diye düşünür dururdum. Kapitalizm Marksizm i yok etmek için, bütün dünyada olağan üstü bir çaba gösterir. Kapitalizmi yok edecek tek bilimsel düşünce ve İnsanlığı özgürlük ve bağımsızlığa götürecek yoldur Marksizm.
Egemen sınıflar, büyük devrimcilere yaşadıkları dönemde rahat yüzü göstermezler, teorilerine korkunç bir nefreti, en vahşi düşmanlığı, en ahlaksız yalanları ve iftiraları reva görürler. Ölümlerinden sonraysa, bir yandan onları zararsız putlara dönüştürmeye, evliyalaştırıp ezilen sınıfları avutmak ve aldatmak için adlarını halelerle süsleyip, devrimci teorilerinin içini boşaltıp, devrimci uçlarını törpüleyip bayağılaştırırlar.