EBU MÜSLİM HORASANİ

Ebu Müslim’in kim olduğu, hangi milletten olduğu çok tartışılır, kimi Arap Fars kim i Kürt ya da Trüktü der. 661 yılında Ali öldükten sonra, Muaviye İslam’ın Halifesi olunca Emevi hanedanlığı başlamış olur.

680 yılında Hz. Hüseynin katliyle Ali soyundan, Emevi hanedanlığına karşı koyacak kimsesi kalmaz. Emeviler özelde Ümeyye oğulları Mekke’nin en güçlü ve organize olmuş ailesidir. Şam her zaman Ümeyye oğullarının elindedir, Şam gelişmişliğin zenginliğin sembolüdür.
Emeviler İslam’ın Muhammed’den sonraki yönetim kadrosudur ve bu güne kadarda aynı anlayış devam etmektedir. Emeviler İslam ordularını geliştiren modernize eden bir devlet geleneği de oluşturmuşlardır. Uzak Asya’dan savaş ganimeti olarak getirdikleri, Türk, Kafkas, Gürcü vs esir köleleri askeri eğitimle askere alır. Sırf esir, köle gençlerden 30- 40 bin kişilik ordular kurarlar, bu bir devlet geleneği olarak Abbasilerde de devam edilir. Emevi ve Abbasi dönemlerinde, farklı etnik guruplardan, başka coğrafyalardan, Hicaz bölgesine, Arap, Fars Şehirlerine göçmenler gelir. Bu göçmenler ne Arap tır nede tam Müslüman. Bunlara Mevali derler, Arap olmayan ama tamda Müslüman’da olmayan demektir Mevali. Ebu Müslim’in Türk köle askerlerden olduğu görüşü bizcede ve bazı araştırmacıların da ortak görüşüdür. 743-44 yıllarında Zeyd oğlu[ Zeynel Abidinin torunu] Yahya’nın bölgedeki isyanının bir devamı niteliğinde olan biridir diyenlerde vardır, Ebu Müslim için. Ebu Müslümin, Cüzcan bölgesi başkenti Ambar surlarında Yahya’nın asılı cesedini indirerek onun öcünü almak isteyen bir isyancı olarak görenlerde vardır. 750 yılında Ebu Müslim Emevi Halifesi ikinci Mervanı tahtan
indirince çevresine Mevali guruplarını alır. Ebu Müslim’in Mevalilerden olduğu, Mevali demek genelde Türk demektir diye Müslim’in Türk olduğu görüşü çok yaygındır.
Ebu Müslim Emevileri yıkınca Halife olarak Ali soyundan İmam Caferi Halife olarak görmek istediğini bu isteğin imam Cafere bildirildiği söylenilir. İmam Cafer in bu öneriye sıcak bakmayıp, kabul etmediği. İmam Caferin Ebu Müslim bizim seçtiğimiz birisi değil dediği. Beş yıl sonra Ebu Müslim kendi elleriyle, Ebul Abbas Abdullah Safaha iktidarı verir. Abbasiler küçük bir köy olan Bağdatı askeri garnizon yapıp, başkenti Şamdan alarak Bağdata taşır. Küçük bir Hıristiyan köyü olan Bağdatı bir şehir ve garnizon kenti yapan Halife Mansurdur 754-775. Daftari Arapların çok kibirli olduklarını, askerlerin çoğunluğu Türk, Kürt, Ermeni olup Arapların bunları küçümseyerek, Araplarla karşılaşmasınlar ayrı olsunlar düşüncesiyle böyle yaptıklarını belirtir.
Ebu Müslim Muhammed in sonundan amca çocukları olan Abbasilere iktidarı teslim eder. Abbasilerin Emeviler den bir farkı yoktur, adaletsiz bir düzenle yollarına devam ederler. Ebu Müslim’in bir komutan olması ve çevresinde kendine bağlı askerlerin olması Abbasileri huzursuz eder.
Bir devlet geleneği olarak, kendisine ilerde problem çıkaracak kim olursa olsun yok edilmesi gerekir. Abbasiler Ebu Müslim i saraya davet ederler, çok ihtişamlı bir karşılama olur. Ebu Müslim Saraya girince kapılar kapatılır, tek başına saraya giren Ebu Müslim sarayın muhafızları tarafından öldürülür.
Abbasiler önceden her şeyi planlamış olacaklar ki, geride kalan başıboş askerler ne yapacaklarını bilemezler ve sessizce Abbasilere boyun eğerler.
Bundan sonra İsmail iler ve Şiiler içinde İmamet makamının kime verileceği tartışması sürer. Kimisi Ehli Beytin Muhammed ve Ali soyundan olsun. Bazı guruplar sadece Ali soyundan olsun kimileride sadece Hüseynin soyundan olsun diye 7 imamdan ötekilerini İmam kabul etmezler. 12 imamcılar ve 7 İmamcılar tartışması sürüp gider. Ebu Müslim gelmeseydi cihana, Eşeklerde çığrışırdı Mervana diye ebem deyiş okurdu.