İÇİMİZDEKİ CANLI BOMBA

Emperyalizmin yeni pazar arayışları, Arap baharı diye başlattığı operasyonlarla, Ortadoğu’yu cehenneme çevirdi. Bazı ülkelerde başarılı olmuş gözükse de, bazı ülkelerde başına daha da büyük belalar açtı. Irakta geri tepti, Libya’da kaos, Tunus ta ters yüz olup, Suriye’de Rusya’nın devreye girmesiyle çözümsüzlük hakim oldu. Suriye’deki bombalardan, İşidden, Esaddan ve ölümden kaçan 6 milyon Suriyeli ülkemize doldu. […]

Yayınlama: 26.03.2021
A+
A-

Emperyalizmin yeni pazar arayışları, Arap baharı diye başlattığı operasyonlarla, Ortadoğu’yu
cehenneme çevirdi. Bazı ülkelerde başarılı olmuş gözükse de, bazı ülkelerde başına daha da büyük
belalar açtı. Irakta geri tepti, Libya’da kaos, Tunus ta ters yüz olup, Suriye’de Rusya’nın devreye
girmesiyle çözümsüzlük hakim oldu.
Suriye’deki bombalardan, İşidden, Esaddan ve ölümden kaçan 6 milyon Suriyeli ülkemize
doldu. Türkiye bu göçmenleri ülke içinde serbest bırakıp, hepsini kamplarda toplamadı. Bu açık
göçmen siyasetine Avrupa karşı çıkıp maddi yardımı kesti. Bu gün Suriye’de kısmende olsa bir
rahatlama, eski can korkusu kalkmış durumda.

Suriyeli göçmenler sınırı geçip, kendi akrabalarınınyanına rahatça gidip gelebiliyorlar. Bayramlarda alış veriş için kendi ülkelerinden mal, ürün getirip satan bir ticarette devam ediyor. Artık Suriyeli göçmenler için kendi ülkelerine gitme korkusu hiç kalmadığı gibi, Esad gelin diye davet bile ediyor. Yıllarca burada kalanlar ev alıp iş yeri kuran ve başka işyerlerinde çalışanlar artık gemileri yakmış durumdalar.

Hem AKP hükümeti hemde sermaye ucuz iş gücü için onları göndermek istemiyor. Sermaye ye kar olsun gerisi önemli değil, şeriat ta olsa. Avrupa’yla kapışan AKP bir ara Suriyelileri Avrupa’ya postalamak için Avrupa sınırlarına yığmıştı. Çok sefil, acı bir dram yaşanıyordu. Çoluk, Çocuk perperişan vaziyette içler acısıydı. Kızılhaç Suriyeli göçmenlere acıyıp yardım etmek için yardım dağıtmaya gelmişti. Kızılhaç araçlarının
üzerindeki Haç işaretini gören o aç, susuz Suriyeliler. Tek bir ekmek dahi almayıp, çocuklar da o
araçları taşlamıştı. Yeni bir video izledim kanım dondu.

Suriyeli göçmenlere yardım etmek isteyen bir kadını çocuklar taşlıyorlar, kampa koymuyorlar. Kadın gelin konuşalım ben size yardım etmeye geldim diyor. Çocuklar sen kara çarşafla örtünmemişsin, sen kâfirsin, biz büyüyünce senin boğazını kesip seni öldüreceğiz diyorlar. Kadını taşlıyorlar ve içlerine almıyorlar, Kadını din ve Allah için öldürüp sevap alma düşüncesindeler.
Ben bu videoyu izleyince titreyip kendime geldim çok acı bir düşünce sardı beni. Ben onların o bombalardan savaştan korktuklarından daha fazla korkup, endişelenmeye başladım. Suriyeli göçmenlere ırkçı saldırıları ve ötekileştirmeleri her zaman lanetleyip karşı çıktım. Şimdi içimizde altı milyon patlamaya hazır bomba olduğunun korkusu içime derinden işlemeye başladı.

AKP bir yandan Avrupa birliğine girmek isterken, bir yandan İstanbul sözleşmesini tek yanlı iptal ediyor. Hatta bütün Avrupa ve uluslararası sözleşmelerden çıkacakları sinyalini veriyor. AKP son kongresinde hiçbir ileriye
dönük, gelecek ve çağdaş yaşama dair bir proje sunmadı.

AKP gitgide İslami kriterlerine dönüp tam bir din devleti kurma düşüncesinde yorumları yapılıyor. Nasıl olsa yüzde elli bir seçmen, biz dinimize oy veriyoruz, bizim için bu dünya önemli değil diyor. Eğitim, gelecek, bu dünya meşakkati onlar için önemli değil, onlar öteki dünyayı Hurileri ve ahreti düşünüyor. Bu dünyada dinlerinin emirlerini yerine getirip kâfirleri öldürmekle Cennete gideceklerine inançları tam.
Gelecek için mutluluk düşlerimiz kara çarşafla tehlike altına giriyor. Çağdaş yaşam, Laiklik, Demokrasi Cumhuriyet için tehlike zilleri çalıyor. Beni içten içe kemiren dertli ve karamsar, kapkara bir düşüne alıyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.