MALATYA’DA BİR HAMİDO VARDI

12 Eylül askeri darbesinin koşullarını olgunlaştırıp, halkın Ordunun yönetime el koymasını isteyecek derecede güvenlik zafiyeti oluşturulması provası yapılır. 1977 1 Mayısında İstanbul’da işçilerin üzerine bombalı, silahlı saldırılarla 34 kişi öldürülerek işe başlanır. Maraş katliamı, Sivas, Çorum olaylarıyla bütün ülkenin her yerinde cinayetler, bombalar ve kitlesel katliamlar tertiplenir. Amaç askerler yönetime el koysun Türkiye’deki gelişen Solun […]

Yayınlama: 10.07.2021
A+
A-

12 Eylül askeri darbesinin koşullarını olgunlaştırıp, halkın Ordunun yönetime el koymasını isteyecek derecede güvenlik zafiyeti oluşturulması provası yapılır. 1977 1 Mayısında İstanbul’da işçilerin üzerine bombalı, silahlı saldırılarla 34 kişi öldürülerek işe başlanır. Maraş katliamı, Sivas, Çorum olaylarıyla bütün ülkenin her yerinde cinayetler, bombalar ve kitlesel katliamlar tertiplenir.
Amaç askerler yönetime el koysun Türkiye’deki gelişen Solun ezilip, Sendikaların ve bütün Demokrasi güçlerinin rafa kaldırılmasıdır. Malatya’da 1977 Aralık ayında Belediye seçimlerinde Sağın bağımsız ortak adayı olarak Hamid Fendoğlu seçilir. Hamido olarak bilinen Fendoğlu genç yaşından itibaren DP Partide politika yapan ve 1965-1969 arasında Adalet Parti Malatya Milletvekilliği yapan bir antikomünisttir. Hamido Kürt olduğunun farkındadır ve Irak KDP ile gönül bağı olduğu da söylenir. Malatya’da Kürt Alevi, Türk Alevi, Kürt Sünni ve Türk Sünniler bir arada yaşamaktadır. Hamido Malatya’daki Sünni ve Sağ kesimde sözü geçen ve otoriter birisidir. Sağ Partililer ve özellikle MHP Hamidoya Belediyedeki Alevi ve Solcuları işten atmasını, baskı yapmasını söylerler. Hamido hayır onlar benim komşularım diyerek baskılara direnir kimseyi işten atmaz.

Hamido şiddetten kaçınacak birisi değildir ama babacan kendi içinde tutarlı ve adaletli bir yapısı vardır, kimseye aldırmaz.
17 Nisan 1978 günü evine gönderilen bir bombalı paketin patlaması ile iki torunu kendisi ve gelini ölür. Bu olayı tezgâhlayanlar çevre İlçe ve köylerden topladıkları 20.000 kişi ile Malatya sokaklarında Dan, dan intikam; Müslüman Türkiye; Kahrolsun Komünizm; Katil Ecevit sloganlarıyla Alevi ve Solcuların evlerini yakar yıkarlar. 8 kişi ölür 100 den fazla yaralı ve evler dükkânlar yağmalanır yakılır. O dönemin Malatya Emniyet Müdürü Abdülkadir Aksudur. Polis, Jandarma saldırganlara
karışmaz Alevi ve Solcular gözaltına alınır. Polisin araştırmasında 7 Nisan günü aynı bombadan Üç tane daha Ankara’dan Postaya verildiğini ve Ecevit bombaların ülkü Ocaklarıyla ilişkisini açıklar.
Polis bu bombaların ancak Nükleer bir kuruluşta yapılabileceği sonucuna vararak, Ankara Nükleer Merkezinde arama yapar. Bir dönem Ülkü Ocakları genel başkanlığını yapan Muharrem Şemsek burada çalışmaktadır. Ayrıca bu kurumda çalışanların büyük bölümü Ülkücü ve seçilmiş kişilerdir. İçişleri Bakanı irfan Özaydınlı Maraş’ta Esir Türkleri Kurtarma Ordusu[ ETKO] VE Türk Yıldırım Komandoları [TYK] adlı iki örgütü ortaya çıkarıldığını açıklar. Bu örgütler devlet içinde örgütlü olan MHP Komandolarıdır.

Emniyet yetkilisi Komandolar kendi kuruluş, dernek ve Camilere bomba atıp Aleviler Komünistler Camileri bombaladı, yaktı diye insanları galeyana getirip propaganda yapıyorlar diye açıklama yapar. İçişleri Bakanı bütün ayrıntılarıyla bu karanlık örgütleri ve kişileri bir rapor halinde hükümete sunar. Bu rapor hiçbir zaman açıklanmayacak garantisiyle devletin gizli
raflarına konulup Bakan istifa ettirilir. Bu bombaların failleri apaçık ortada iken halen kimin ve kimlerin bu bombaları gönderdiği hiçbir zaman açığa çıkarılamaz. Bu karanlık katliamların, siyasi cinayetlerin failleri hiçbir zaman bulunamaz. Madımakta yakılanlar suçlu ilan edilirken suçlular ölene kadar kendi evlerinde aynı adreslerde Sivas ta yaşamını sürdürürler. Madımak katilleri devletin bilgisi dâhilinde özgürce Belediyelerde işlerinde çalışırlar. Bu katilleri savunan Avukatlar AKP Milletvekili yapılıp, üst düzey görevlerle ödüllendirilirler.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.