Bazen yaşam insanlar için o kadar zor’ki, kendinizi toplamak ve sorunlardan kurtulmak ve çıkmak için çaba sarfedersiniz.Ancak, elinizden bir şey gelmez.Çaresizce bocalar kalırsınız. Şu anda sanırım o dönemlerden birini her kes yaşıyor gibi…
Toplumun çoğunluğu, yokluk,yoksulluk ve fakirlik içinde olduğundan dolayı sokak kapısına çıkar çıkmaz, gözleriyle aradıkları tek şey, acaba sorunların üstesinden nasıl gelirim.Derdimi bu şartlarda nasıl anlatayım. Sorunlarımızın çözümü için nasıl kamuoyu oluşturabilirim telaşıyla etrafına bakınıp duranları çok gördüm.
Bir basın kamerası veya bir gazeteci gördüğünde, yokluk ve yaşantımızı sorarmı, işsizliğimi veya işimi nasıl kaybettigimi sorarmı acaba anlamında, trafına bakınıp duranları çok gördüm.
Bir ülkede gazeteci dördüncü güç kuvvet derler.Bu güç sesimizi yukarıda’ki politikacılara
anlatabilirmi? Derdimize derman olur diye, etrafına bakınıp dururlar…
Siz istediğiniz kadar bakıp durun…
Sizi gören varmı ? Hayır
Sizi duyan varmı ? Hayır
Eeee elbette sizi anlayan, gören ,duyan yok ve olmaz. Çünkü şu anda henüz seçim kokusu yok, varın o zaman sizde geçim derdine düşün…
Nasıl olsa sizleri kandırmak kadar meziyetten kolayı ne var? Onlar için…
Biri kalkar; Dini alet ederek, elinde Kur’an ile gezer
Biri kalkar; Urgan atar aranıza, durmadan elini sallar.
Biri kalkar; Yer yer dolaşır esnafın siftah yapıp yapmadığını sorar ama, hiç bir şey almaz.
Biri’de kalkar; Bol bol söz verir ama, yapacağı ve elinden gelen hiçbir şey yok.
Şimdi dersiniz’ki arkadaş bunları bize niye anlatıyorsun? Biz zaten bunları biliyoruz.
Evet anlatıyorum dilim döndüğünce de anlatacağım. Gücenmeyin ama gerçek olanı bilmiyorsunuz. Bilmiş olsanız, tam 71 yıldır bu politikacılara kanmazsınız. (Bakın siyasetçi demiyorum) Niye politikacı diyorum ? Meclis te seçilmiş milleti temsil eden 600 Vekil vardır.
Bazen kanun teklifleri geldiginde üzerinde o kadar tartışırlar’ki yumruklaşmaya kadar bu tartışmalarla giderler. Hakaretlerin biri bin para tabi bunları ekran başında izleyen partililerde
tarafı bulundukları partisinin vekilini överek amma nasıl konuştu gördünmü diye kabarır durur.
İşte onların politikası ordan başlar. Sonra bir şey varmı yok, o içerde birbirine köpüren ve hakaret eden vekilleriniz varya, salondan çıktıktan sonra kol kola girer ve kahkaha gülücükleri saçarlar…
Konuştukları sizce nedir dersiniz acaba ? Eh gelin onu’da size söyleyim bari…
Aynen bu politikacıların birbirlerine dışarıda konuştukları kelimeleri şu; İçerde sana golü nasıl attım!
Diğeri’de ona hade be ordan…
Oğlum asıl golü ben sana attım derler. Hal böyle iken;Siz bunun adına ister kavga deyin. İster hakaret deyin. İster’se mücadele deyin. Bunlarla didişenler,içeride birbirine ağır hakaretler edenler ve en önemlisi,birbirinin konuşmalarına tahammül etmeyen ve hiç anlaşmayanlar…
Nerde anlaşıyorlar biliyormusunuz?
Maaşlarına zam yapılacağı zaman. Özlük hakları için. Yurt dışı ve yurt içi seyahatlerde bütün haklardan yararlanmak için kanun teklifinde anlaşırlar.
Yani anlayacağınız; menfaatleri söz konusu olunca sorun yok, aynı çuvala girerler.
Ben gördüklerimi söyledim. Degerlendirmesi sizden. İleri’ki dönemlerde yerelde ve genelde olan tüm degerlendirmeleri tekrar sizlerle paylaşmaya devam edecegim. Haftaya tekrar köşemde İLKGÜN Gazetesinde ve ilkgunhaber.com ‘da görüşmek dilegiyle,Hoşça ve dostça kalın…