Yeryüzünde otun bile sorunu varken. Farklı din, dil ve sınıfların nasıl sorunu olmaz.Hiç bir meseleyi, sorun olarak kabul etmeyen akıl, Faşist despot ve hastalıklı bir kafadır.
Sözde, söylenilen, dilde dillendirilen, gerçekte olmayan, boş laf olarak tanımlanan sözlere “sözde “denilirmiş.
Yani, biz sizin söylediğiniz sözleri, iddia ettiğiniz hiç bir şeyi gerçekçi bulmuyoruz. Sizin söylediğiniz hiç bir şey, bizim için önem arz etmiyor ve yok hükmündedir demektir.
Sözde deyip, hiç bir şekilde hiç bir iddiayı kabul etmeyen taraf, hem suçlu, hem de güçlü olan taraftır.
Bu sözde diye hiç bir gerçeği kabul etmeyen taraf. Tekçi, demokrasi karşıtı, evrensel ilkelere, evrensel hukuka uymayan, kendi yaptığı yasalara bile uymayan, çağdışı yönetici ve anlayışlardır.
İşçilerin ve sendikaların hiç bir talebini ciddiye almayıp 1 Mayısı bile reddeden iktidar, yönetici ve sermaye. Kul hakkını yiyen yediren ve emek düşmanlığı yapan, hak yiyen vampirlerdir.
Yeryüzünde otun bile sorunu varken. Farklı din, dil ve sınıfların nasıl sorunu olmaz.
Hiç bir meseleyi, sorun olarak kabul etmeyen akıl. Faşist despot ve hastalıklı bir kafadır.
Sorun olur ve her yerde sorun çıkabilir. Önemli olan bu sorunları daha büyük sorun çıkarmadan çözmek, marifetli, becerikli, dirayetli yöneticilerin, evrensen ilkelerle ve demokrasi çerçevesinde çözmesidir.
Sözde Ermeni sorunu.
Sözde Kürt sorunu.
Sözde Türk sorunu.
Sözde Alevi sorunu.
Sözde işçi ve emek sorunu.
Sözde çevre sorunu.
Sözde, sözde, sözde.
Bu sözde olan sorunlar yüz yıllardır başımızın belası olmuştur. İster sözde olsun, ister dilde olsun, çözülmediği zaman, çocuklarımızında boynuna binen büyük bir yük ve derttir.
Sorunlardan kaçamazsınız. Ne kadar inkar edip ertelerseniz, o kadar derinleştirir ve içinden çıkılmaz bir hale getirirsiniz. Bu inkar ve ertelemeler, faiziyle gelecek kuşaklara aktarılır.
Yalan, inkar ve iftira üç ikiz kardeştir. Gerçek her sorunu kabul edip, ona gerçekçi bir çözüm üretip deva bulmaktır.