Neymiş efendim!
İYİ Parti Adana Mv. Bilal Bilici partisinden istifa etmiş. Eee ne yapalım yani, sizce çokmu önemli bir şey?
Ülkenin tüm değerleri tek tek elden gitmiş durumda, ülkede ekonomik sıkıntılar nedeniyle, insanlarının bir çoğu açlık sefalet içerisinde kıvranıyor. Olaya seyirci kalan siyasilerin, umurundamı vatandaşın ızdırap ve çilesi…
Varsa yoksa, hep onların, kişisel çıkar ve menfaatleri hep ön planda oluyor. Ülkede ekmeğe muhtaç, onu dahi bulamayan, 10 bin TL maaş ile koca bir ayı geçirmek zorunda ve hayat mücadelesi vermeye çalışan, milyonlarca emeklininin derdi, umurundamı bu bey efendilerin. Hiç kusura bakmasınlar. Vatandaş bu tür insanların umurunda değilse ve onlar kendi şahsi siyasi ikbal ve çıkar menfaati için renkten renge girebiliyorsa, elbet’te onlarda vatandaşın umurunda değildir.
Adaylık dönemlerinde Milletin vekili olacaklarını söyleyenler, seçildikten sonra vatandaştan almış oldukları yetki ve iradeye sahip çıkmayarak, şu anda kalkıp seçilmiş olduğu partisinden istifa edip etmemesi’de şahsen benim için hiçte önemli değildir. Şaşırdınızmı diyecek olabilirsiniz. Şaşıran biz değil onlardır. O nedenle aslında bu konular konuşmaya bile değmezler…
Al birini vur ötekine, hiç birinin birbirinden farkı yoktur. Elbette bunların arasında dürüst halkıyla halk olanlar vardır. Halkın dert ve sorunlarına duyarlı insanlar vardır. Amma ne yazık’ki dürüst insanlara her zaman ve her yerde olduğu gibi, bu alanlardada mualesef fırsat verilmiyor ve verilmeyecektirde…
Ne demiştik? İdeolojinin olmadığı yerde, çıkar ve menfaat ilişkisi başlarmış. Seçildikten sonra halkı değil, kendi şahsi çıkarı için çaba sarfedenler ve menfaati için renkten renge girenlerin hepsinin canı cehenneme, kim nereye giderse gitsin. Olayı bu kadar’da aslında hiç büyütmeye gerek yok sanırım.
Vatandaş yokluk yoksulluk içerisinde sefalet çekerken, 14 milyona yakın emekli toplumu aclık ve sefaletle cebelleşiyor. Şimdi biz kalkalım bunca sorun varken,gündemi bu şekildemi meşkul edelim. Şu an bunları konuşmanın yeride değil, zamanıda değildir…
Ülke’de ekonomik sıkıntılar nedeniyle bunalan vatandaş adeta patlamaya hazır, bir bomba halini almış ve hırsını yerel seçim sandığında tepkisini göstermiştir.
Sonuç: Ülkenin hemen hemen her yerinde karanfiller açtı. Toplumsal duyarlılık elbette güzel bir şeydir. Keşke bu tepki ve duyarlılık genel seçimde gösterilebilseydi. Ülkemizde o zaman aydınlık gelecek bir yüzün önü açılarak, ülkeye bahar gelmiş olurdu.
Her şeye rağmen yine’de gec olsada yerel seçimde toplumsal tepkinin gösterilmiş olması olumlu bir adımdır. Önemli olan vatandaşın göstermiş olduğu bu duyarlılık mesajını iyi okuyabilmektir.
Ancak alınan bu sonuçların kerametini kendilerinde sanarak, yerel iktidarı ele geçirenler, halkın bu duyarlılığını, taleplerini ve mesajını iyi anlamalı ve ona göre ayrım yapmadan, vatandaşa güzel bir hizmet üretilmesi, insanlarda bir güven ortamı sağlayacaktır.
Yoksa yerel seçimlerdeki elde edilen başarıyı, kendilerine maletmekle, vahamete kapılmak, elbette dürüstlük değildir.
O nedenle samimi ve dürüst bir şekilde verilen her hizmetin halkta bir karşılığı olacak ve güven ortamı yaratacaktır. İşte asıl başarı o zaman elde edilmiş olacaktır.
Bu köşe yazımızla amacımız elbette sizleri üzmek ve germek değildir. Unutmayın hizmet için atılan her olumlu adımın destekcisi oluruz. Yapacağınız yalışların’da karşısında olacağımızı asla sakın unutmayınız….