Halk kendi kaderine terk ediliyor. Salgın hastalığın hem sosyal boyutu hem ekonomik boyutu halkın sırtına yıkılmaya çalışılıyor. İnsanlar açlık ve hastalık arasında bir denklem ikilemi arasında, virüse yakalanmak ile aç kalmak arasına sıkışmış durumda. İşsizlik ve gelen zamlar almış başını gidiyor. Bu olumsuz tabloya bir de belediyeden gelen zam haberi eklenmiş durumda… Adana Büyükşehir Belediyesi […]
Halk kendi kaderine terk ediliyor. Salgın hastalığın hem sosyal boyutu hem ekonomik boyutu halkın sırtına yıkılmaya çalışılıyor. İnsanlar açlık ve hastalık arasında bir denklem ikilemi arasında, virüse yakalanmak ile aç kalmak arasına sıkışmış durumda. İşsizlik ve gelen zamlar almış başını gidiyor.
Bu olumsuz tabloya bir de belediyeden gelen zam haberi eklenmiş durumda… Adana Büyükşehir Belediyesi kentimizde 8 Eylül gününden itibaren ulaşıma yüzde 7 ila 33 oranında zam yapıldığını duyurabiliyor…
Halk zaten iktidarın ekonomik buhranıyla, işsizlikle kıvranır halde askari ücretli iş dahi bulamazken,kuru sogan ve ekmege talim ederken,ülkenin bir çok yerinde olduğu gibi Adana’dada nihayet ekmeğe zam yapmaktan geri kalınmadı.
Sosyal belediyecilik çözüm üretme yeridir.Çözüm çözümsüzlüğe dönüşüyorsa sorun var demektir.Bu ekonomik sıkıntılar içerisinde, birde kalkıp sizler halkın sırtına zam furyasını bindirirseniz,iktidarın yanlış ekonomik politikaları yüzünden inim inim inleyen halka sizlerde zulüm etmiş olursunuz.
Yapılan zamları eleştirmek,belki birilerini rahatsız etmiş olabilir. Ancak bunda yadırganacak bir şey yok,gerçekten ülkemizde ekmek bulamayan ve araçsız olupta dolmuşa dahi parasızlık yüzünden binemeyen insanlarında olduğunu unutmamalıyız. Lütfen semt pazarlarının sonunu gözetleyin.Pazarcıların dökmüş oldukları çöpten,yiyecek toplayan insanlar mevcuttur.Kişileri rencide etmemek adına yayınlamadığımız insan manzaraları hala ne yazık’ki belleğimizde yaşıyor.
İktidar ve yerel yöneticilerimiz, insanların sıkıntılar içerisinde bir yaşamla nasıl mücadele ettikleri feryada duyarsızlık içerisinde olabilir ve kendi haklılıklarını savunabilirler.
Bu işin savunulacak yönü kalmadı.İşci emekli yetim dul ac perişan.Hele işsizlik başlı başına bir sorun.Ülke güllük gülüstanlık değildir.Aş yok iş yok,bu işin sonu nereye varacak…