CHP’li Belediyelerde neler oluyor…

Adana CHP’de parti tabanında kazan kaynıyor!

Belediyeler’de ahbap çavuş ilişkisi içerisinde eş dost akrabaların işe alınması, parti örgütünde ve tabanda tepkilere neden oluyor. Bu güne kadar partiye zarar vermemek adına bazı gözlemlerimi kamuoyu ile paylaşmak istemedim.

Parti tabanından gelen biri olarak ve mesleğim gereği konuyla ilgili yapılan iddia ve tepkilere bizat şahit oldum. Bu tür tutum ve davranışlar partiye zarar veriyor.

Bireysel çıkar ve menfaatler uğruna parti’ye zarar vermek, kimsenin haddine değildir. Tarih tekerrürdenmi ibaret oluyor ne?

Geçmişte SHP döneminde, 1989’da yerel belediyelerin büyük çoğunlukla ele geçirilmiş olması ve sonrası yaşanan pervasızca çılgınlık sonucu bir 30 yıl Adana’da tekrar yerel yönetimlere gelme beklendi. Hiç kusura bakmasınlar Adana halkı bir 30 yıl daha tekrar beklemek zorunda değildir. Herkes adımını atarken iyi düşünmek zorunda’dır.

Partiye zarar vermek,tekrar ediyorum kimsenin hadine değildir. Mevki ve makamı ne olursa olsun, partinin çıkar ve menfaatlerini korumak adına bir duruş sergilemek doğru bir davranış olacak kanaatindeyim.

Partinin çıkar ve menfaatlerini gözeterek gecesini gündüzüne katanlara selam olsun. Onların emeklerini hiçe sayanlara elbette bir çift sözümüz olacağı inancını taşımaktayım.

Yerel yönetimler eş dost akrabalara imkan sağlama mekanizması değildir. Ne kadar bazı şeyler gizlenirse gizlensin, gerçekler elbet bir gün su yüzüne çıkmaktadır. Bazı şeylerde susuluyorsa şunu çok iyi bilsinler, partiye zarar vermemek adına suskunluğumuzdur. Belediyeler’de işini gerçekten görevini layıkıyla yapan kim olursa olsun ve siyasi düşüncesi ne olursa olsun, işinden uzaklaştırılmasını doğru bulmam.

Ancak işe alımlarda’da aynı hassasiyet gösterilerek ve liyakatlı davranarak, gerçekten alanında donanımlı aşa işe ihtiyacı olan, akraba eş dost değil, yıllarca parti için emek vermiş ve gerçekten ihtiyacı olanların işe alınması daha doğru olacaktır sanıyorum.

Parti tabanında yıllarca yerel veya genel iktidara gelebilmek için bir susamışlık vardı.Yerel olarak iktidara gelindi. Kimin sayesinde gelindi? Elbette partilinin ve tabanın sayesinde. O zaman lütfen dikkat… Partilinin var olan değerleriyle oynamayın diyoruz…

Göreve gelen bir Belediye Başkanı elbette kendi yönetim kadrosunu oluşturabilir. Buna kimsenin bir şey demeye hakkı olamaz. Ancak bu görev bölümü oluşturulur’ken kamuoyunun’da bazı hassasiyetlerini’de göz önünde bulundurmak zorunluluğu olsa gerek diyoruz.

Örneğin;

Büyükşehir belediyesinde yönetim kadronuza, işin ehli olan bir kişi’yi siz daire başkanı olarak görevlendirme yaptınız. Bu kişi bir müddet sonra emekli oldu, ancak yine aynı işyerinde, başkan danışmanı olarak görevine devam ediyor. İyi güzel hoş bu taktir elbette sizin olacaktır. Ancak aynı kişinin kardeşini’de kalkıp, bir başka ilçe belediyesinde sözleşmeli olarak görevlendirme yaparsanız, o zaman birileride kalkar, partide neler oluyor sorusunu elbette yöneltir…

Sözleşmeli olarak bir ilçe belediyesine aldırmaya çalıştığınız bu kişinin ekonomik olarak’ta, işe ihtiyacının olmadığını yakından biliyoruz. Oysa donanımlı gerçek anlamda işe ihtiyacı olan, parti içerisinde bir sürü eleman olduğunu biliyoruz. Bu davranış gerçekten başkanın bilgisi dahilinde yapılıyorsa, hoş bir şey değildir.

Parti tabanında küskünlükler hat safhada olduğunu, sanıyorum biliyorsunuz. Yatılsın kalkılsın pandemi olayından dolayı parti içi gerginlikler azda olsa durulmuş gibi görülüyordu. Ancak tabanda’ki hezeyan ve tepkiler devam ediyor. Buna birde ismini asla vermeyeceğim bir parti yöneticisinin konuyla ilgili haklı isyan ve tepkisi, olayın şeklini daha’da derinleştiriyor. Taban patlamaya hazır, bir bomba misali gerçekten çok gergin. Bir’de bu tür konularla ilgili bir parti yöneticisinin gösterdiği tepki, elbette bir gazeteci ve partili olarak beni derin yaralamıştır. CHP’de bu tür şeyler olmaması gerekir. Dolayısıyla yapılanlar, yaraya neşter atmaya benziyor.

Adana’da partilinin getirmiş olduğu bir Belediye başkanı olarak, şayet bu tür şeyler, sizler vasıtasıyla yapılıyorsa vay halimize vay halimize demekten kendimi alamıyorum. Yöneticilik vasfı bu olmasa gerekir. Gerek partinin yönetim kadrosunda görev yapar’ken, gerekse belediye başkanlığı görevinde bulunur’ken, görev aşkı liyakatlı adil ve şeffaf olmayı gerektirir.