Kerbela katliamı bize bu gün ne anlatıyor biz nasıl yorumluyoruz. Ali ile Muaviyenin Sıffın savaşında, Muaviyenin yenilmek üzereyken Âliyi hakeme gidelim diye, Hakemleri rüşvete boğup, kendini galip saydırmasıyla büyük bir entrika yaşanır. Ali Harici İbni Mülcem tarafından 661 yılında şehit edilir. Âlinin büyük oğlu Hasan babasının öcünü almak için, kırk bin kişilik ordusuyla Haricilerin peşine […]
Kerbela katliamı bize bu gün ne anlatıyor biz nasıl yorumluyoruz. Ali ile Muaviyenin Sıffın savaşında, Muaviyenin yenilmek üzereyken Âliyi hakeme gidelim diye, Hakemleri rüşvete boğup, kendini galip saydırmasıyla büyük bir entrika yaşanır. Ali Harici İbni Mülcem tarafından 661 yılında şehit edilir. Âlinin büyük oğlu Hasan babasının öcünü almak için, kırk bin kişilik ordusuyla Haricilerin peşine düşer. Hasan Muaviyenin başında bulunduğu Suriye ordusuyla karşı karşıya gelir. Sıffın savaşında olduğu gibi Muaviye Hasanın ordusunun içine ajanlarını sokarak, Hasanın ordusunu dağıtır.
Kimi Muaviyenin ordusuna katılır kimi Hasana karşı savaşa başlar, para her şeyin hâkimidir. Hasan halifelik ve Muaviyeye karşı savaştan vazgeçer, boşuna kan dökülmesin diye. 669 da Hasan zehirlenerek katledilir, 671 Hucr İbn Adi al- Kindi isyanı başlar. Hucr altı arkadaşıyla Şama götürülerek idam edilir. Bu yediler Şiiler tarafından ilk şehitler olarak kutsanırlar.
Emevi ve Muaviyenin İslam devleti altında, Emevilere yakın olmayan herkes yoksulluk içinde, adaletsiz haksız ve hukuksuzluk içinde kıvranır. Her canı yanan, aç kalan, dara düşen Ali ailesinin kapısını çalar. Hüseynin sözü Emevilere geçmediği gibi, Hüseyin’de artık bu zor gidişata tahammül edemez. Küfeliler mektup yazarak ya Hüseyin gel bizim başımızda ol bizi sen yönet derler. Hüseyin 10 Eylül günü Mekke’den ayrılır, Küfenin yolunu tutar. Hüseyin ne bir isyan çıkarır, nede Emevi devletini yıkmak için bir çabaya tutuşur. Zaten Emevi devletini yıkması o günün koşullarında imkânsızdı.
Halife Yezid Hüseyni geri Medine’ye döndürüp, Muaviyeye ve Emevi hanedanlığına biat etmesini ister, ne isterse yapılacaktır. Hüseyin hiçbir teklifi kabul etmeyerek Küfeye gitmeyi ya da eşinin memleketi İrana [ Fars]gitmeyi düşünür. Hüseyin Fırat yakınlarında Akr köyü çevresinde Kerbela mevkiinde konaklamaya mecbur edilir. Hüseyni yolundan döndürmek ya da işini bitirmesi için, komutan Hüre yetki verilmiştir. Hür Hüseyin’le konuşmaya ikna etmeye gittiğinde, karşısında bambaşka bir kişilikle karşılaşır. Hür Hüseynin her sözünü ilahi bir söz gibi anlar, her konuşması bir ayet gibi gelir. Hür Hüseyin’e adeta âşık olmuştur, önce yalvarır yakarır etme, seni katledecek, gel geri dön diye ama kabul ettiremez. Hüseyin Hüre hepimiz öleceğiz, sende öleceksin bende ama ben bu dünya döndüğü sürece bütün mazlumların dilinde bir bayrak gibi sallanacağım. Sen beni öldürürsen bu dünyadaki bütün mazlum ve akil insanların dilinde lanetleneceksin. Analar çocuklarına senin adını koymayacak, herkes senden tiksinerek söz edecekler, bana ise adaletin direncin timsali olarak bakacaklar. Hüseyin Hürle konuşurken çevresinde toplanan kişilere, benim kellemi kesecekler.
Ben katledileceğimi biliyorum, benim kesik başımı toprağa gömerken kesinlikle yatık koymayın dik gömün
der. Dünya âlem bilsin ki, zalim ne kadar zulmederse etsin Hüseyin Yezidin önünde eğilmedi. Dim dik durdu, bu dik duruşum bütün dünya âleme, zalimlerin karşısında haklı davasında ölümüne direnenlere bir direnç olsun. Hür Hüseyin’e senin şehit olmanı görmeye dayanamam ilk şehit ben olacağım diyerek, tacı tahtı terk edip, Yezidin ordusuna ilk karşı koyup ilk şahit olan şehittir. 680 – 10 Ekim günü Hüseyin şehit edilir. Anadolu Alevileri bütün mazlumların anısına Hüseynin acısını 12 gün susuz yüreklerinde taşıyarak yası-matem orucu tutarlar. Hiçbir canlıya hiçbir zaman kıymadıkları gibi, 12 gün yası matem ayında, tıraş olmaz, etyemez, kesici alet kullanmazlar. Hüseyin ve bütün mazlumların derdini acısını yüreklerinde yaşatıp, katı zalime ve Yezide lanet okurlar. Hiçbir zaman kendilerine zulmedenlere karşı kin besleyip öç almak gibi zalimliklere başvurmazlar. O zalimlikleri Hak divanında Hakkın adaletine teslim ederler. Başka bir yazıda Hüseynin Atı Zülcenah la HZ. Hüseynin konuşmalarını, Alevi edebiyatının bu olaya bakışını anlatmaya çalışırız.