İLMİ SİYASET

İlim genelde dini konuların bilgisi ve bilimi olarak anlaşılır. Bilim ise doğayı ve Fizik olaylarını inceleyen bir daldır. Dinle bilim birbirine ters iki kutuptur ki hiç anlaşamazlar.  Muhafazakar bir ailede yetişen bir genç aileninde isteğiyle büyük bir din alimi olma yolunda yürüyüp Mısır El Ezher Üniversitesine gidip dört yıl eğitim görür. İslam diniyle Kur anla ilgili bütün bilgileri öğrenip eğitimi bittikten sonra Türkiyeye gelmek için yola çıkar. 
Şamda Muaviye Camiinde Cuma namazını kılmak için Camiye girip abdestini alır ve cemaatle safa durur. Cami imamı Cuma vaazına başlar ama bizim delikanlının öğrendiğinin aksine İmam yalan yanlış bilgiler vermeye başlar. Delikanlı hemen ayağa kalkar ve İmama sen yanlış anlatıyorsun. Ben El Ehzerde dört yıl dini eğitimi aldım sen doğru anlatmıyorsun der? Hoca şöyle bir bakar delikanlı haklıdır ama cemaat içinde rezil olmak da işine gelmez. Cemaate dönüp ey mümin Müslümanlar ben size yıllardır İmamlık yaparım benim bir eksiğimi, yanlışımı  gördünüz mü bu adam deccal yalancı demesiye cemaat delikanlıyı hırpalayıp dövmeye başlar. 
İmam delikanlıyı cemaatin elinden alır. Cemaat dağılır Hoca delikanlıya derki sen çok haklısın iyide öğrenmişsin dinimizi ama büyük bir eksikliğin var der. Delikanlı merakla nedir  eksiğimi söyle der. Senin çok iyi bir İmam olman için benden iki yıl İlmi siyaset öğrenmen gerekir der. Delikanlı tamam der ve Hocanın verdiği dersleri ve öğütleri can kulağıyla dinler. 
Hoca bak der cemaat seni  dinlerken Allahın yeryüzündeki sözcüsü gibi seni öyle görüp, öyle bilip, öyle inanması gerekir der. 
Sen onlara her zaman yüksekten bakacaksın, onlarda seni öyle yüksekte göreceklerki sana ulaşılamaz ve arşı aladaymışsın gibi görecekler. 
Elinde Mukaddes Kur anla her gün bir ayet okuyacaksın. Bu ayetleri sen kendindende uydurabilirsin ortama ve cemaatin durumuna göre hemen bir ayet indireceksin. Onlar zaten zır cahildir sen ne dersen inanırlar. Sana Allahın sözünü söyleyen pürü pak ermiş biri olarak bakarlar der. Delikanlı Hocadan İlmi Siyasetin bütün kurallarını ve ilmini en ayrıntılarına kadar öğrenir. Yalnız Hocanın bu deccal diye cemaate kendini dövdürdüğünü bir türlü unutamaz ve onun öcünü almak ister. 
Delikanlı memlekete dönüş hazırlıklarını bitirir ve Hocanın Muaviye Camiindeki son vaazını dinler. 
Delikanlı yine ayağa kalkar ve cemaate karşı dönüp. Ey cemaat ben dört yıl El Ehzer üniversitesinde din ilmi öğrendim. İki yılda bu çok değerli Hocamızdan İlim dersleri aldım. Bu Hocamız öyle büyük ve değerliki Allah katında yeri vardır. Kim ki Hocadan bir kıl, tüt kopartır direk Cennete gider der. 

Bu sözü duyan cemaat birden yerinden fırlayarak Hocanı üzerine çullanırlar. Herkes birer tüy alayım diye beş dakikada İmam efendiyi Tavuk yolar gibi yolarlar. İmamda tek bir tüy, kıl kalmaz yolunur. Cemaat dağılır. Delikanlı Hocam İlmi Siyaseti öğrenmiş miyim der. Hoca Sen Şeytanı bile yolundan şaşırtırsın diyerek yolunmuş Tavuk kervanına katılır.