Kararlılık ve dik duruşun adı olsa gazetecilik

Gazetecilik şahsi çıkar ve menfaatler uğruna yanlışa sessiz kalıp susmak veya kalemini kötüye kullanmak değildir. Gazetecinin görevi doğru şeffaf tarafsız bir şekilde, olaylara bakış açısını sergilemek, karanlığa aydınlık diyerek, kalemini satması, gazetecilik olmasa gerekir. Gazeteci, hak ve özgürlüklerden yana,demokrasi ve cumhuriyet kazanımlarını ilke edinir’ken karanlıklardan uzak, aydınlanma yolunda, topluma ışık olan, haksızlıkların karşısında, doğru,şeffaf, ilkelerinden asla taviz […]

Yayınlama: 31.10.2020
A+
A-

Gazetecilik şahsi çıkar ve menfaatler uğruna yanlışa sessiz kalıp susmak veya kalemini kötüye kullanmak değildir. Gazetecinin görevi doğru şeffaf tarafsız bir şekilde, olaylara bakış açısını sergilemek, karanlığa aydınlık diyerek, kalemini satması, gazetecilik olmasa gerekir.

Gazeteci, hak ve özgürlüklerden yana,demokrasi ve cumhuriyet kazanımlarını ilke edinir’ken karanlıklardan uzak, aydınlanma yolunda, topluma ışık olan, haksızlıkların karşısında, doğru,şeffaf, ilkelerinden asla taviz vermeyen, kalemini cesurca kullanmaktan çekinmeyen, doğrulardan yana, haksızlık karşısında susmadan, korkmadan, kararlı bir şekilde görevini özgürcesine yapmak zorundadır.

Eğer bir ülkede, gazeteci kalemini kullanırken tereddüt ediyor’sa, veya yazdığını paylaştığını siliyor veya konunun etrafında dönüp duruyorsa, biliniz’ki o ülkede demokrasiden ve demokratik kurallardan bahsedemsiniz. Hiç kimse kusura bakmasın, o ülkenin aydınlık meşalesi sönmüş demektir.

Basın ve gezeteci susturulmalıdır!

Basın bir ülkenin, bir kentin yüz akıdır. Ülkede, basını ekonomik veya sindirme politikalarıyla yok ederseniz. O ülkede demokrasiden ve demokratik kurallardan bahsedemezsiniz. Çok seslilikten veya mozaikten neden korkulmaktadır.Herkes aynı düşünmek zorunda değildir. İnsanlar’ın demokratik kurallar çerçevesinde kendilerini özgürce ifade etmelerinden hiç bir zaman zarar gelmez. İfade özgürlüğünü kıstığınız, baskı altına aldığınız zaman, o zaman ülkeye en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Baskı, sindirme ve korku imparatorluğu nereye kadar devam edebilir. Belki bir an, Ekonomik baskı ve sindirmeyle kendinize göre bir medya dizayni veya topluluk oluşturabilirsiniz.

Ancak, şunu asla unutmayınız’ki, Çıkar ve menfaate dayalı bir havuz medya oluşum veya şakşakcıları, bir gün gelir, gideceğinizi anladıkları an, bukelemun gibi renkten renge girerek ilk fırsatta sizleri satar ve kendilerine yeni bir alan yaratmaya çalışırlar. Gazetecilik, cesur ilkeli ve kararlı olmayı gerektirir.

Gazetecilik’te, önemli olan, şahsi çıkar ve menfaatler uğruna birilerine biat etmeden onurlu bir şekilde, ülkede  yaşanan olumsuzluklara karşı, bir birey olarak toplumsal çıkarlar doğrultusunda bir hareket’le çekilen sıkıntıları, işsizliği, baskı ve gözaltıları, mesleğin bir cilvesi olarak kabul edebilmek ve doğrulardan yana, demokratik kişi hak ve özgürlüklerinin peşinden koşabilmektir gazetecilik….

Ulusal medyanın sorumlulukları  olduğu kadar, yerel medyanın’da kendine göre çok önemli elbette bazı sıkıntıları, sorunları ve sorumlulukları vardır. Önemli olan yapıcı bir şekilde sorunların üstesinden gelebilmektir. Gazetecinin işini severek ve isteyerek yapması, sorunların çözüm noktasında % 30’luk başarıyı beraberinde getirir. Ancak gelin görün’ki kentimizde yerel olarak gazetecilik yapmak, gerçekten büyük bir zanaat gerektiriyor. Öyle değilmi diyorsunuz?

Gazeteler arasında ayrımcılık yapılıyor. Kentimizde bu tür ayrımcılığı yaratanlar utansın. Yerel medyanın hangi zor şartlar altında gazetesini çıkarmak için nasıl mücadele verdiğini görmeyen veya görmek istemeyen anlayışı kınıyorum.

Yerel basın bir kentin yüz akıdır. Gerçek anlamda yerel bazda gazetecilik yaparak, halkın ve kentin sesi olmaya çalışan yerel basına, maddi manevi sahip çıkmak, tüm sivil toplum örgütlerinin ve yerel yöneticilerin görevi olmalıdır. Yöneticiler keyfi ve ferdi davranmamalıdır. Gazeteciyi kendilerine kapı kulu askeri olarak görmek isteyen anlayışı kınıyorum. Gazeteci’de kendine çeki düzen vererek, kent insanının aynası ve yüz akı olmalıdır.

Gazeteci kapı kulu askeri değildir!

İstedikleri yere veya kişiye kaynak aktarmaktan çekinmeyen bazı yerel yöneticiler, iş yerel basına desteğe gelince gündem değiştirmeye devam ediyorlar. Bura’da hiç bir ismi zikretmeden genel bir değerlendirme içerisinde olduğumu belirterek,konunun muatapları kendilerini iyi bilir diyerek yanlışlardan bir an önce sıyrılmalarını umuyorum. Unutmayın, yerel basın bulunduğunuz kentin ana damarları, yüz akı ve sesidir. Her zaman sizinle birlikte olan,haberinizi yayınlamakta olan yerel basına Cumhuriyet Bayramında dahi, bazı yerel yöneticilerimiz ilan desteği vermekten kaçındılar.

Bazı ilçelerin yerel yöneticileri, yerel gazeteler arasında ayrımcılık yapıyor. Bu kutsal mesleği kendisine şiar edinmiş olan tüm meslektaşlarımı ayrımcılık karşısında, meslek ahlak ve kurallarına uyarak ilkeli ve dik durmaya, mesleki örgütümüz olan ÇGC’de meslektaşlarına sahip çıkmaya ve gazetecilerin mesleki sorunlarına çözüm olmaya davet ediyorum. Unutmayın mesleğimizi kurumsal olarak temsil eden sizsiniz. Hiç bir şey alternatifsiz değildir. Sesimize Telefonlarımıza sorunlarımıza kulak verin. Bu sizlerin asli görevinizdir. Yok hatırlamak istemiyorsanız. Hiç bir şey çözümsüz ve alternatifsiz değildir. Hatırlatırıııııız….

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.