KÜRT MEMMET

Kürt Memmet, Memet halk dilinde işin kolayına kaçarak, gerçek söylenişi bir şekilde bozularak değişiveriyor. Şarkışla Kaymak köyünden Yusuf Şimşek in üç oğlundan biridir Memet.
Babasına Hacı Yusuf derler. Tam olarak nereden geldikleri belli değil ama Erzincan dan Divriği ya da Dersimden geldikleri söylenilir. Önce Kılıççı köyüne gelip sonra Kaymak köyüne yerleşmişler. Halen nüfusları Kılıççı köyündedir. Köyde önemli bir toprakları, tarlaları bağ bahçeleri yoktur.

Babası Hacı Yusuf çevre köylerde çok önemli bir Koyun çobanıdır. Koyun çobanlığı basit bir iş değildir, koyunun
her şeyinden anlamak gerekir. Kaymak köyüne geldikten sonra, sadece çobancılıkla geçinen başka bir meslekleri olmayan insanlardır.
Kürt Memede köyde lakap olarak Şafi de derler, Şafi Memet. Bu ailenin Kürt olup olmadıklarıda hiç belli değil. Neden Kürt Şafi gibi lakap ve adlar takmışlar orasını kendileri de bilmediği gibi, orası bir sır ve muamma. Memet amca çok milliyetçi birisidir, köyün en hakim tepesi olan Medetsiz tepesine bir direk dikip Türk bayrağı asmış. Yirmi otuz yıldır ki, her yıl gelir Medetsize çıkar eski bayrağı çıkarıp, yeni bir Türk bayrağı takar.

Memet amca Ankara’da yaşıyor, yetmiş yıllarında köyden göçüp Ankara’ya yerleşti, şimdi doksan yaşını çoktan geçti. On Kasımda her yıl Anıt Kabiri Atasını ziyaret edip, elinde bir Türk bayrağı ve bir çerçeveli Atatürk resmiyle. Her on Kasımda Televizyonlarda Memet amcayı elinde bayrak ve Atatürk resmiyle görmek mümkündür. Evini, evinin önünü penceresini de Türk bayrağıyla süslermiş. Atatürk ün Partisinden başka partiye de oy vermez, Atasının izinden çıkmaz.
Çocukluğumuz da bize Çiğdem, Navruz çiçeği ve Kenger sakızı getirirdi. Sakızları Kadınlara, kızlara da dağıtırdı. Hacı Yusuf ailesi mülayim, sessiz, sakin kimseye dalaşmayan, kavgadan uzak uysal insanlardır.

Kavga, küfür, kötülük bilmedikleri gibi yardımlaşmayı da seven insanlardır. Eskiden köylere çok kar yağardı metrelerce ki Mayısa kadar kalkmazdı. Eski bir Şaman inancı olup, Karların erimesi için bazı insanlar yüksek bir tepeye çıkar, karlar erisin diye yel [ rüzgar] çağırırlardı. Kar yağınca köyün büyüğü küçüğü Keklik avına çıkardı. Keklik avında av tüfeği
kullanılmazdı, Kekliğin kanatları ıslanınca fazla uçamaz düştüğü yerde kalır elimizle tutardık. Çeşmenin çevresine düşen Keklikleri çoğunlukla Kadınlar tutardı.
Abdurrahmanın oğlu Yusuf çığ altında kalmış, köyün hepsi oraya doluştu. Anası, bacısı ağlıyor, feryat, figan ortalık toz duman, kimse ne yapacağını bilmiyor. Kürt Memet yanından ayırmadığı dişi Kangal köpeğiyle gelip bütün kalabalığı oradan uzaklaştırdı. Sıkı, sıkı tembih ederek kimse ses çıkarmasın, köpeğe yaklaşmasın diye. Köylü bu ailenin bu konularda maharetli olduğunu bilerek dediklerine harfiyen uydu. Köpekle Memet amca gezerken, köpek bir yeri deşip kazmaya başladı. Herkesi çağırıp Kazma, Kürek kazmaya başladılar ki, kimi eliyle derken, Köpek birden kayboldu. Köpek Yusuf’un olduğu yeri bulup tam yanına girip olduğu yeri deşip genişletmeye başlattı.

Yusuf derenin içine düşüp çığ üzerini kapatmış, olduğu yerde bir boşluk oluşup hava almasını sağlamış. Yusuf’u çıkardılar,
Memet amca Yusufa haydi bahalım heç bişeyin yok deyip ufaktan bir tokat attı. Yusuf u birkaç kişi sırtlarına alıp sırtlarında götürmeye başladı. Kürt Memet onlara kızıp hiddetle bağırarak, indirin çocuğu onu yürüyerek götürün dedi. Yusuf u indirdiler Yusuf hiçbir şey olmamış gibi köye yürüyerek geldi. Memet amca Köpeğiyle dağa yukarı çıkarak herkesten uzaklaşıp gözlerden kayboldu.