NASIL BİR MUHALEFET İSTİYORUZ

Kılıçtaroğlu çok doğru bir muhalif politika izliyor, iktidarın yanlış politikalarını yerinde sorgulayan ve hesap soran bir anlayışla muhalefet liderliği yapıyor. Türk siyasi hayatında hiç yapılamayan bütün muhalif, Sağ ve dini ağırlıklı 6 Partiyi de bir potada toplama başarısını yaparak siyasi tarihimize bir not düşürüyor. AKP Bay Kemal şov yapıyor diye bu eylemleri halkın gözünde işlevsizleştirme gayretinde.
AKP ve onun biricik liderleri özellikle 15 Temmuzdan sonra AKP hükümetine karşı olmayı devlete karşı olmakla eş değer bir algı yarattı. Televizyonlarda AKP iktidarının borazanları neden muhalefet devlete karşı geliyor ve hükümetin bütün politikalarının yanında yer almıyor diye şaka gibi bir eleştiri yapıyorlar.
AKP kendi anlayışına göre bir Demokrasi çerçevesi çizip, hükümete karşı nasıl muhalefet edileceğini mahkeme kararıyla belirliyor. Mahkeme Bay Kemale bundan sonra iktidarın biricik beş gözde şirketine bir daha 5li çete demeyeceksin kararı alıyor. Bay Kemal buna çok sinirleniyor diyor ki 18 yılda 5li çeteye devlet eliyle tam 203 milyar dolarlık ihale verildi.

Bay Kemal bu mahkeme bana bundan sonra ihtiyatlı davranacaksın diyor bende diyorum ki sende sarayın hâkimisin.
AKP kendinden hesap soran, yaptıkları yanlışları eleştiren yolsuzlukları soruşturup devleti dolandıranlardan hesap soran bir muhalefet istemiyor.

İktidarın en çok korktuğu kitle örgütlerinin,muhalefetin ve halkın sokaklara ve meydanlara dökülüp iktidardan hesap sormasıdır. Bu sokak muhalefeti bütün gelişmiş Batı Demokrasilerinde en demokratik bir eylem türüdür. Gezi eylemlerinden sonra sokağa çıkanı devlet düşmanı ve terörist ilan edip, bunu bütün iktidar yandaşı basında Televizyonlarda her gün anlatarak iyi bir terör algısı yaratıldı.

AKP muhalefetin ve kitle örgütlerinin iktidarın politikalarına şükredip devlet düşmanlığı yapmamalarını istiyor. Muhalefet dediğin Bahçelinin Partisi gibi iktidarın ve devletinin yanında hazır ol vaziyette bekleyip gelecek komutlara harfiyen uymak olarak görüyor.