Ne zaman bitecek bu virüs belası..!

Corona virüsü salgını nedeniyle can kaybı sayısı her geçen gün artarken, bilim insanları’da bir yandan virüse karşı aşı geliştirmek için çalışıyorlar. Bu çaba içerisinde olanları kutluyorum. İnsan hayatı her şeyden önemlidir.

Yaşananlara ve yapılanlara bakınca,insan hayatının önemi bazılarına göre hiçde öyle görülmüyor. Akıl ve bilimin ışığında salgına karşı neden gereken tedbirler alınmaz’ki.Oysa insan hayatı önemli diyoruz.  Acı dram ve ihmaller, kurbanları’da beraberinde getiriyor. Hemen hemen her gün insanlarımız ölüyor. Ne zaman bitecek bu virüs belası.Gereken önlemler alınmışmıdır? İnsan hayatını hiçe sayan kural ve yöntemler, insanlığın düşmanıdır. Alınan önlem ve tedbirler gerçekten yeterlimidir? Sorular sorular kafamı yoran zihnimde’ki sorular bitmek bilmiyor.

Sorunların çözümünde en büyük etken, elbette ülkemizin yöneticilerinde olacaktır. Yöneticiler yeterli plan ve projeler çerçevesinde gerekli önlem ve sorunların çözümün’de yetki sahipleridir.  Bu ülkenin bir vatandaşı olarak konuları irdelemede elbette bazı kuşkularımız olabilir. Burada irdelenen felaket tellallığı ya da kuru muhalefet yapmak gibi bir amacım asla olamaz. Ancak bir kez daha uyarmak istiyorum. Korona virüs salgını konusunda çok kötü durumdayız. İnsanlar yarına ümitle bakamıyor. İnsanlar ekonomik olarak, yaşamsal olarak çok perişan durumdadır. Bunun bir çözümü olmalıdır. Çözüm ülkeyi yönetenlerin kendisindedir.

Etkili ve akılcı tedbirler alan devletler, halkını korumada ısrarcı davranıyor. Bu davranış ve yöntemler, yöneticiliğin’de gereğidir. Bir vatandaş olarak somut adımların atılması ve ülke insanlarının huzur içerisinde yaşamsal bazda,yarına umutla bakmasından daha doğal ne olabilir’ki? O nedenle yöneticiler bir an önce yarınlara güven veren,güçlü bir ekonomi politikası ile oluşturulan bütçe çerçevesinde,insanların sağlığı için, alınacak etkin radikal kararlar ile ölüm ve hasta sayılarının azalmasına neden olabilirler. 

Yokluk ve yoksulluk kader değildir. Bu şekilde yaşam ve kaderi ülke insanlarına tattırılması elbette hiç hoş değildir. Yöneticilik vasfı gerekdiği anda halkın çıkar ve menfaatleri için gerekirse radikal kararları alabilmelidir. Daha kısacası ülkeyi kim yönetiyorsa, ülke insanının çektiği yaşam şekli onların eseridir. Ülkeyi ve ülke insanlarını kendi kaderleri ile başbaşa bırakmak yöneticilik vasfı değildir. İnsan hayatı her şeyden önemlidir. Devlet vatandaşını korumakla mükelleftir.

Ülkeye getirilen Suriyelilere, yıllardır her türlü olanakları sunmaktan kaçınmayan bir yönetim, elbette kendi vatandaşının sağlığını ve yaşamını’da düşünmek zorundadır.ülke ekonomisi belirli sıkıntılar içerisinde olabilir. İnsanlar için hayati önem arzeden bu virüs belasıyla etkin mücadele etmede, radikal kararlar almakta geç kalınıyorsa sorun var demektir. Gerekiyorsa insanların sağlığı için, caydırıcı tedbirler kapsamında 14 gün veya 1 aylık süre dahi olsa, ülke genelinde halkın zaruri ihtiyaçları karşılanarak, sokağa çıkmama uygulamasına geçilmelidir.

Gün milli değerlere ve kendi vatandaşına sahip çıkma günüdür. Büyük devlet ve büyük devlet adamı olmanın gerekliliği, halkına sahip çıkmadan geçer. İnanıyor ve bekliyorum,ülkeyi yönetenler elbette ne pahasına olursa olsun, halkına sahip çıkacaktır.O günü sabırsızlıkla bekliyorum.

Corona virüsü belasına karşı büyük umutlarla beklenen ve tüm dünyanın yararlanabileceği aşının bulunma çabası devam ediyor. Gelinen süreç’te aşı bulunmuş ve insanlara uygulama süreci yaklaştı gibi görülüyor. Haydi hayırlısı…