27 Mayıs 2021 günü ilkgunhaber.com ve İLKGÜN Gazetesinde bulunan köşemde yazmış olduğum “27 Mayıs ve söylenilmeyen gerçekler” başlıklı köşe yazım için bir tekzip ve düzeltmedir. 15 yıl önce düşünür, yazar, siyaset ve devlet adamı Nihat Çetinkaya ile bir görüşmemdeki anılarımı kaleme aldığım yazımda. Nihat Çetinkaya’nın ağzından çıkar gibi çok yanlış anlaşılmalara neden olan ve kesinlikle hiçbir şekilde kabul […]
27 Mayıs 2021 günü ilkgunhaber.com ve İLKGÜN Gazetesinde bulunan köşemde yazmış olduğum “27 Mayıs ve söylenilmeyen gerçekler” başlıklı köşe yazım için bir tekzip ve düzeltmedir.
15 yıl önce düşünür, yazar, siyaset ve devlet adamı Nihat Çetinkaya ile bir görüşmemdeki anılarımı kaleme aldığım yazımda. Nihat Çetinkaya’nın ağzından çıkar gibi çok yanlış anlaşılmalara neden olan ve kesinlikle hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir kelimeden dolayı bütün sevenlerinden, dostlarından ailesinden ve bu büyük insanın ruhunu incittiğim için Nihat ağabeyden çok özür diliyorum.
Yazımda seksen öncesindeki siyasi dünyayı anlatırken, Nihat Çetinkaya’nın ‘’Komünizme ve Sovyet işgaline karşı Amerika ve CIA ya gönüllü ajan gibi çalışıyorduk’’ ibaresini, benim de bu gün nasıl yazdığımı kendim bile anlamış değilim.
Yazıyı yazdığım günlerin nasıl bir psikolojik karmaşaya kapıldığıma bu gün ben de bir anlam veremiyor ve bu büyük yanlışımdan dolayı tüm ailesinden ve sevenlerinden özür diliyorum. Yazımdaki söylemlerimin haddini aşması kesinlikle art niyetli değil, tamami ile dikkatsizlik ve de talihsizliktir.
Rahmetli Nihat Çetinkaya ile yapmış olduğum uzun muhabbetimizde bütün dünyanın iki kutba ayrılıp, bütün ülkelerde aynı çizgiye ve yanlışa düştüğünü konuşarak, ülkemizde yaşanan anlamsız kardeş kavgasına tutuşulduğundan dert yanmıştık. Amerika NATO ile birlikte Rusların bütün dünyayı işgal edeceğine inandırıp, kapitalist ülkelerde komünizme karşı bir politika izliyordu.
Amerikalıların komünizm korkusuyla zamanın Amerika savunma bakanının Ruslar geliyor diye pencereden kendini dışarı atması dünyada alay konusu olmuştu. Ülkemizde de komünizme karşı dernekler, komando kampları gibi bir dizi Amerika ve CIA eliyle örgütler kurulmuştu.
Nihat Çetinkaya antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı bir yapısıyla geçmişin bütün yanlış politikalarına toptan savaş açmış gibi bir arınmışlık içerisinde idi. 68 kuşağının antiemperyalist çizgisini çok kıymetli bulup, Amerikan deniz piyadelerini denize dökme eylemini alkışlıyor, sağ ve dinci gurupların Amerika’ya arka çıkıp solcu gençlere saldırmasını lanetliyordu.
Azerbaycan da Elçibeyin danışmanı olduğu dönemde, yabancı askerlerin ülke dışına çıkarılması, petrol kartellerinin millileştirip, doğalgaz boru hattının Türkiye yararına olacak bir güzergâhtan geçmesini sağlayıp, Amerika ve Rusya tarafından istenilmeyen insan ilan edilmesine kadar varan bir bağımsızlıkçı çizgiden şaşmayan birisidir.
Çocuklarına avantadan devletin bir çayını bile içmeyin öğüdünü veren kamucu birisiydi. Kendi siyasi camiasında bağımsızlıkçı çizgisinden hiç taviz vermeden bildiğini okuyan ve Atatürk’ü en büyük lider kabul eden bir Atatürkçüydü.
Nihat Çetinkaya, seksen sonraki siyasi duruşuyla, sol, sosyalist ve alevi dünyasının ileri gelenlerinin olurunu alıp dostluklar kurmuştu.Bir açıklamasında; Benim ülkemin insanı kişi başına 30- 40 bin dolar yıllık gelir kazansa, bugünkü sorunların büyük bir bölümü sorun olmaktan çıkar’’ demişti.
O dönem ekonomiyle ilgili kitaplar okuyordum karşımda bir İktisatçı bulmuştum. Ülkenin bütün enerjisinin yanlış ellerde yanlış politikalarla heba edildiğini içinden derin bir ah çekerek ifade ediyordu. Bu anlamda gerçek bir vatan sevdalısı idi. Nihat ağabey’de fazlasıyla mevcut bulunan Atatürk milliyetçiliği anlayışını benimseyen insanların artmasını diliyor herkese saygılarımı sunuyorum.