Rant ve kar anlayışıyla insan hayatı ölçülmemelidir

Devlet bir üst örgütlenme olup, halkın Anası, Babası ve bütün halkın sorumluluğunu üstlenmiş üst bir akıldır. Devlet halkın bütün sorunlarını önceden tesbit edip, çözüm üretendir. 
Nüfus oranına göre her şeyi önceden hesaplar. Eğitim, sağlık, iş, aş gibi halkın en acil ve gerekli hizmetini hiç bir gelir hesabı yapmadan yapıp becerendir. Kara günler için bütçe ayırıp, örgütler, kurumlar kurar. Orman yangınlarının önlemini önceden alıp, uçak ve ekipmanlarını tedarik eder. 

Deprem kuşağı ola ülkemizde, bilimsel bir çalışmayla Japonya örneğinde olduğu gibi, güçlü bir organizasyon yapar. Önce insanı ve can güvenliğini hedefleyip, bütün yasalarını ona göre yapar. Deprem olmadan yıllar önce bütün önlemler alınır. 
Her mahallede deprem, savaş, yangın ve doğal felaketlere karşı boş alan, toplanma yerleri ayrılmalıdır. Çadır, battaniye, ısıtıcı, konteyner, su, gıda gibi ihtiyaçlar önceden hazır durumda bulundurulmalıdır.  
Bu gün bütün ülkenin hiç bir ilinde ve mahallesinde, deprem anında insanların binalardan uzak güvenlikli boş bir alan ne yazıkki yoktur. Bu gün, Pazar yerleri, Okul bahçesi, Cami avlusu gibi yerleri  devlet ve Belediyeler depremzedelere ayırmışlar. 
Depremin 4 gününde ancak yardım ve kurtarma ekipleri yetersiz şekilde ulaşılabilmektedir. Devlet planlama teşkilatı bütün bu sorunları önceden en ayrıntılarıyla planlamalıdır. Kamunun bütün memur, teknik eleman ve işçileri, Ordu, Polis bu kara günlerin doğrudan çalışanları gibi eğitilip hazır edilmelidir. 
Devlet, Belediyeler şehirlerin ve binaların yapımında yüz, iki yüz yıllık planlarla hiç bir taviz verilmeden aslına uygun yapılmalıdır. Denetim kamu ve teknik kurumlarca en ince ayrıntılarıyla yapılmalıdır. 
Rant ve kar anlayışıyla insan hayatı ölçülmemelidir. Her şey kamu yararı, insan ve bütün canlıların hayatı gözetilerek yapılmalıdır.