Sosyal mesafe kuralları ve normalleşme

Tüm dünyayı saran Kovid-19 salgını nedeniyle ülkemizde’de önlemler doğrultusunda bazı kısıtlamalara gidildi.

İnsan sağlığı her şeyden önce önem arzediyor.Yetkili merciler bir çok alanda olduğu gibi inanç yerlerinide salgın hastalıktan dolayı ibadete kapamak zorunda kalmıştı.

Camilerde cemaatin ibadet yapması sağlık nedeniyle yasaklanmış olaması,bazı kişi veya gruplarca bu yasaklanma tepkiyle karşılanmıştı.

Örneğin, Adana’da Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı üyeleri ve hocaları Alparslan Kuytul’un “Bayramda sokağa çıkma yasağı ilan etmek İslam’a ve Müslümanlara ihanettir” açıklamasının ardından, sosyal mesafe kurallarını hiçe sayarak Sabancı Merkez Camii avlusunda namaz kılma bahanesi ile toplanmışlardı.  Bu direniş nedeniyle yaklaşık 30 kişiye yakın kişi polis tarafından gözaltına alınmıştı. Bu direniş nedeniyle, kamuoyunda Cüppeli Ahmet hoca olarak bilinen kişi youtube’den yapmış olduğu bir açıklamasında Kuytul’ eleştirerek, adam provaktör mü ne? Sen ajanmısın be adam diyerek, Alparslan Kuytul’u  hedef  almıştı.

Ülke kamuoyunda bu olaylar gündem yaratır’ken, İki gün sonra yetkili ağızlardan normalleşmeye dönüş  kararı açıklandı. Ülkenin her yerinde ibadet yapılacak olan  camilerde  yerel belediyeler tarafından,hızlı bir şekilde hijyenik dezenfekte çalışmaları yapılarak, ilk Cuma namazı cemaatle birlikte kılınmış oldu.

Ne demiştik, nerede ve hangi şartlarda olursa olsun, insan sağlığı her şeyin üstünde gelir….

Türkiye toplumu alınan önlem kararlarına büyük çoğunlukla uymaya çalışmıştır. 76 güne yakın bir süreçte 65 yaş üstü insanlar ve 20 yaş altı çocuk ve gençler, “evde kal,sağlıklı kal”  projesi içerisinde, zorunlu evde kalmaya devam ediyorlar…

Ancak mağduriyetler elbette bitmiyor.Ekonomik açıdan ülke insanları çok sıkıntılı günler geçirdi.

Ülkede insanların bir çoğu salgın nedeniyle, işyerine gidemiyerek veya iş bırakmak zorunda kaldılar. Sıkıntılı günler geçirildi. Her ne kadar’da mağdur olan insanlara yardım eli uzatıldı denilsede, gerçekten çok mağduriyetler yaşandığı gözlerden kaçmıyordu. Maske sorunun’da dahi bir muamma yaşandı. Bir çok insana maske gelmedi. Örneğin kendimden bahsedeyim.Sadece bir defaya mahsus  tüm ev halkına gelen toplam maske sayımız 5 adet oldu. Bu beş adeti benmi kullanayım yoksa diğer ev halkımı kullansın.Örneğini yaşadığım için konuya açıklık getirmeye çalıştım. Hiç kusura bakılmasın bu konuda devlette, belediyelerde yetersiz kalmışlardır. Hani maske girmeyen ev kalmayacaktı!

Neyse, dileriz sağlıklı güzel günler bir an önce ülkemize gelir ve ülke insanları olarak barış içerisinde birlikte,mutluluğu tatmanın zevkini yaşarız….

Sosyal  mesafe kuralları çok önemlidir. Salgın hastalık tam anlamıyla geçmiş değildir. İnsanların maske konusunda daha duyarlı ve sosyal mesafe kurallarına uymaları, insan sağlığı açısından çok önemli ve dikkat edilmesi gerekir…

Ancak her ne kadar’da  alınan karar doğrultusunda, bir çok alanda olduğu gibi, 1 Haziran itibarıyla restoran, kafe, pastane, kıraathane, çay bahçeleri, dernek lokali, yüzme havuzu, kaplıca türü işletmeler, belirlenen kurallar dahilinde saat 22.00’ye kadar hizmet vermeye başlasa’da dikkat etmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.Hoşca ve dostca kalmak dileğiyle…