YETKİLİLERE SESLENİŞİM

Sivas, Şarkışla, Kaymak köyünden bir vatandaş olarak, size binlerce kez ikazımın, seslenişim, yalvarışım ve çaresizce iyi dilekler beklememdir.
Bizim köyümüz Şarkışla Kızılırmak kenarında, küçücük, on haneyi geçmeyen, çoğunluğu ölümü bekleyen yaşlılardan oluşan bir köydür.
Köyümüz doğaya ve doğanın bütün nimetlerine, yaban hayvanlarına son derece duyarlı, sevacen, koruyucu ve kendi çocuklarına bakar gibi bakıyorlar.
Her evde en az bir av tüfeği olmasına karşın, hiç bir köylünün elinde tüfek göremezsiniz. Helede bir yabani Domuz, Keklik, Tavşan ve Bıldırcın, Ördek gibi bir kuş avladıkları bilinmez.
Çünkü tohum ekerken, tohumun en son danelerini, Kurdun, Kuşun hakkı var diyerek, son tohumları ekilen tarlaya değil, boz, boş yere, hayvanların hakkı diye atıp, saçan bir inancın evlatlarıdır.

Kılıççı, Kaymak, Karakuz köylüleri her yıl, Valilik, Kaymakamlık ve ilçe tarım müdürlüklerine, Muhtarlarımızca. Bizim köylerimizin arazi ve meralarımızın, sınırları içersinde av yapılmasın diye her yıl dilekçe verilip, bizzat kişisel baş vurularımız olmuştur.
Her yıl defalarca Orman, Jandarma, doğal park vs gibi yerlere vatandaşlar olarak, av ihbarları yapmaktayız.
Yirmi yıldır, başka illerden gelen, avcılar ki biz bunlara katil diyoruz. Gelip Keklik, Tavşan, Domuz, Dağ Keçisi, Ördek ve Bıldırcın vuruyorlar.
Biz devlete, Jandarmaya gittiğimizde, onların av karneleri var, her yıl avlanma vergisi ödüyorlar. Onlara karşı gelirseniz siz duçlu dutuma düşersiniz ve cezayi işlem yaparız diyorlar.
Bu insan azmanı katil avcılar taa köyümüzün içine kadar gelip av yapıyorlar.

Sonbahar aylarında derelerin suyu akmaz olup, kuraklık her yanı sarınca. Keklikler yavrularınıda alıp köyün içersindeki çeşmelere gelip su içiyorlar.
Hiç bir hayvan, helede Keklik pis suyu yavrusuna içirmez.
Keklikler her sabah, bazanda akşam üzeri, köyün çeşmeletine zurba ile( toplu halde) gelip su içiyorlar.
Biz bu Keklikleri görüp mutlu oluyoruz ve içimizdeki kara, kura düşüncelerden bir an olsun uzaklaşıyoruz.

Sayın devlet ve hülümet yetkilileri. Ya bu yabani hayvan katilliği olan avcılığı köyümüz sınırları içerinde yasaklayın ya da
Bizim köylüleri bir gece yarısı acele yasa çıkarıp öldürün.
İnsan öldürmekten zevk alan binlerce katil ruhlu yaratık var. Her gün sınırlarımızdan içeri Afgan, Pakistan ve Suriyeden insan öldürmekten zevk alan ve bunu meslek edinmiş insanlara öldürtün.
İnan öldürmek isteyen katiller, av vergisi gibi insan öldürme vergisi verip köyümüzün tamamını öldürün.
Yoksa biz kahrımızdan öleceğiz.
Kekliği, Tavşanı, Bıldırcını ve tüm doğanın canlılarını yaşatın ki, İnsanda yaşasın.

Din, iman, oruç, namazın hiç biri katilliği serbest kılmaz.
Dinin bütün felsefesi, doğayı ve içindeki bütün canlıları yaşatmak için kurulmuş birer inançtır.
Canlıları korumayan bir Din, Devlet ve hükümet, Allah katında iyi sayılmaz.