Dünyanın doğal düzeni yani ilk doğal yaşamı ilkel kominden sırasıyla Kölecilik, Feodal ve Kapitalist sistemle bozulunca, insanlar yeni arayışlara giriştiler. Dünyada dinsel Köleci ve Feodal devlet düzenlerinin insana verdiği yük insana çok ağır geliyordu. İslam’ın bir devlet olarak köleci ve ganimete dayalı düzenine karşı olanlar. İslam’ın ezdiği bütün inançlar, etnik ve sınıfsal guruplar İslam devletine […]
Dünyanın doğal düzeni yani ilk doğal yaşamı ilkel kominden sırasıyla Kölecilik, Feodal ve
Kapitalist sistemle bozulunca, insanlar yeni arayışlara giriştiler. Dünyada dinsel Köleci ve Feodal
devlet düzenlerinin insana verdiği yük insana çok ağır geliyordu. İslam’ın bir devlet olarak köleci ve ganimete dayalı düzenine karşı olanlar. İslam’ın ezdiği bütün inançlar, etnik ve sınıfsal guruplar İslam devletine karşı birleşiyordu. Hasan Sabbah 765 yılında ölen İmam Cafer in büyük oğlu İsmail’in adını alan İsmail’i örgütü içinde yer aldı.
Hasan Sabbahın yaşam öyküsünü yazdığı Sergüzeşti Seyyidina adlı kitabında İran Kum kentinde dünyaya geldiğini yazar. 12 İmamcı bir ailenin çocuğu ve Yemen kökenli olduğu belirtir.
Hasanın ailesi daha sonra Rey kentine göçer. 7 yaşında ailesinden ve çevreden aldığı eğitimine başlar.
İlk İsmail’i öğretiyi yerel İsmail’i dai Amire Darrabdan alır. 1072 de Reyi ziyaret eden İbn Attaşla
tanıştı. Hasandaki cevheri gören Attaş Hasanı Mısıra Kahire’ye gitmeye teşvik etti. 1078 Kahire’ye ve İskenderiye gitti ve Mısırda 3 yıl kaldı. Fatımi ileri gelenlerle görüştü. Mısırdaki Fatımi devleti Halifesi Mustansırın büyük oğlu Nizar ve küçük oğlu Mustali arasında hilafet ayrılığı başlamıştı. Mustansır[ ölümü 1094] Vezir Bedr el Cemali Mustaliyi destekliyor, Hasan Nizarı desteklediği için Hasan Kuzey Afrika’ya sürüldü. Hasanın bindiği gemi arızalanınca Hasan kaçıp Suriye’ye gitti. Hasan oradan geri İran a gelerek dokuz yıl gezip örgütlenmeler yaptı. Hasan kendine bir karargâh arıyordu, Kirman, Yezd, Huzistan ve üç yıl Damganda kaldı. Alamut kalesi Zeydi Mehdi adında bir yerel beyin elindeydi.
Hazar bölgesi Deylemlileri, hiçbir güç onları egemlikleri altına alamıştı. Hasan Deylemlileri ikna edip kendi safına çekti. Hasan kaledeki askerleri örgütleyip kaleye Dihhüda kod adıyla girer askerlere eğitim vermeye başladı. Mehdiye Alamuttan gitmesini karşılığında 3000 altın verileceğini söyledi. Mehdi bütün kaledeki asker ve çalışanların Hasanın emrinde olduğunu görüp kaleden ayrıldı. 1090 yılında Hasan Alamut Nizari devletinin temelini atmış oldu. Bütün İranda Selçuklu egemenliğine karşı bir nefret vardı, bu nefret Hasanın işine geliyordu.
Hasan Sabbah Alamut kalesinde, Selçuklulara, Haçlılara ve başka düşmanlarına karşı stratejilerini hazırlıyordu. Bütün her şeyi Hasan organize ediyordu. Odasından dışarı ayda bir çıkıp geri odasında çalışmalarını sürdürüyordu. Küçük çocukları her konuda eğitip bütün dünyaya gönderiyordu. Bunlar yaşamlarını davaya adamış Fedayilerdi. Her konuda bilgililerdi ve gideceği ülkenin dilini ana dili gibi öğreniyorlardı. Bu en üst düzeyde eğitilen gençler gittikleri ülkelerin yönetim saraylarına sızıp orada iş buluyordu. Hasanın bir emri ile sarayın Kralını istediği zaman öldürüyorlardı. Fedailer özel Nizari hançeriyle öldüreceği hasmını Sarayın içinde herkesin ortasında Kalabalıkta öldürüyordu. Olay yerinden kaçmayıp davanın propagandasını yapıyor, her tarafa korku salıyordu. Selçuklu Sarayında komutan ve üst düzey yöneticilerin korunmak için, zırhlı elbiseyle dolaşma izni alıyorlardı. 1092 de Selçuklu vezir Nizamül Mülk Bağdat girişinde bir Nizari Fedayi tarafından öldürüldü. Hasan Sabbah tam bir devrimci, kuramcı, teorisyen, stratejist ve iyi bir örgütçü idi.
Örgüt devlet olunca devletin bürokrasisi örgütü teslim alıyordu. Hasan devletin örgüte hâkim
olacak, bürokratik yönden gelişmesine müsaade etmedi. 1124 yılında Ölmeden önce Kiya Buzurgu örgütün başına koydu. Karısını kızını başka şehirlere gönderdi. Çocuklarını devletin hiçbir kademesine getirmedi.
Hasan bilim, felsefe ve astronomiye önem veren bilge birisiydi. Alamut kalesi Moğolların saldırısıyla 1256 yılında teslim alındı. Nizariler dünyanın bütün ülkelerine dağılmışlar ve hala örgütlülerdir. Hindistan’da dünyanın en zengin insanı Ağa Han ailesi bu gün Nizarilerin lideri sayılırlar. İran da, Suriye’de, Afganistan, Pakistan, doğu Afrika ve Asya da halen varlar. Hasanın Sabbahın ruhu yeryüzünde kötülere korku vermeye devam ediyor.