ALLAH VE HAK

20 yıllık AKP iktidarıyla Türkiye halkı dini, imanı, Allah ı, Kur anı dilinden düşürmeyen iktidar
sahipleriyle tanışıp onlara alıştı.

Her gün bir ayet, hadis sallayan iktidar sahipleri sayesinde Kuran da ki bütün ayetleri neredeyse eksiksiz ezberledik. Yirmi yılımız, orucu ney bozar, namaz ne olurda kabul olur ya da olmaz, dinimizin direğinin abdest olduğunda öğrenmiş olduk.

Haram, helal, müşrik, gavur,şükür ve Şeytan gibi hep dini söylemlerle yirmi yılı tamamladık. Kadının saçının bir tek teliningörünmesi haram, günah sayılıp, Kadının o açık yerlerinin Cehennemde cayır, cayır yanacağını ürpererek öğrendik.
LGBT ve başka gurupların bu dini bütünler için büyük bir felaket sayılırken, Diyanet, Cami ve
Kur an kurslarındaki küçük çocuklara hatta erkek çocuklara tecavüz edilmesi, bu dini bütün güruhun
hiç canını bile sıkmayıp, onları tek biri bile lanetleyip kınamadılar bile. Şeyhine önce kendini, sonra
eşini, gelinini, kızını düzdürenleri gazeteci İsmail Saymazın ağzından canlı dinledik. 6 yaşında ki kız
çocuğunu 29 yaşında biriyle evlendiren şeyhin kızları ve erkek kardeşi, bu olayı haber yapan
gazeteciye ailemizi rezil ettin diye şikâyette bulundular.
Bu dini bütün güruh, her şeyde Allah dedi, Allah bilir, Allaha emanet ol, Allah selamet versin
Allahın izniyle diye her sözün önüne ve arkasına kesinlikle Allah ı koymayı ihmal etmedi. Yalan
söylerken Allah ı şahit gösterir gibi, Allah ı zikretmeden tek bir yalan bile söylemedi. İftirada,
vurgunda, soygunda, adam öldürürken, kelle keserken bile Allah dilinde oldu. İşid dünyanın en
hunharca katliamlarını Allah için, Hizbullah, EL-Kaide ve bütün Allahçı örgütler her cinayetlerini, Allah
adına ve Allah için yaptıklarını her defasında söylediler. Bizim iktidar sahipleri ve liderlerimiz, biz ne
yaptıysak Allah için yaptık ve yaparız dediler. Bu yaptıkları her türlü cinayet, vurgun soygunun
mükâfatı içinde, Allah tarafından kendilerini Cennetle mükâfatlandırılacaklarına fena halde inanmış
durumdalar.
Bu dini bütün güruh bizim günahlarımızı Allah affetsin diye kesinlikle, adalete, hukuka ve
mahkemeye kendilerini hiç teslim etmediler. Bunların Allah ı bu güruhu hiçbir şekilde hiçbir günah
ve suçundan dolayı ne yargıladı, ne sorguladı hiçbir şey yapmadı. Sanki Allah la anlaşma yapmışlar
gibi her yaptıkları suçu, haramı ve her şeyi Allah a havale ederek pürü pak olup çıkıverdiler ortaya.
Ama bir başkası ufacık bir hata etse, en ağır hukuk ve adaletle onu bir tek mahkemeye çıkarmadan
hapishaneye yolladılar. Kendilerine gelince Allah affetsin, başkasına gelince yüce adalete teslim
ettiler. Her yaptıkları olumsuzluğu Allahın kitabında yazılı olduğunu anlatıp kanıtlayarak herkesi sus
pus ettiler. Nas ortada ikan sana bana ne oluyor diye ekonomi allak bullak edilip zamları bile Allah
yapıyor diye suçluyu buldular. Onlar sadece Allahın emirlerini yerine getirmekle mükelleflermiş.
Birde bu ülkede yaşayan başka bir inanç gurubu var ki onlar Hak deyip, Hakkın kabul
etmediğini bizde etmeyiz diyerek, rızalığa [ razı] tabiyiz diyorlar. Bunların inancında hayır ve şer
Haktan demiyorlar. Kader, Cennet, Cehennem ve öte dünyadaki sorgu sual e inanmıyorlar. Her şey
bu dünyada, bizim öteki dünyaya aklımız ermez, Cennet, Cehennem, sorgu, sual bu dünyada
diyorlar. Hak bizim içimizde yani En-el Hakkız [ Hak beni âdemde] Şeytanda bizim içimizde, Hak da
insanın içinde, insanın dışında başka hiçbir şey yok diyorlar. Bu Hakka inananlar Haktan hiç mi hiç
korkmuyoruz diyor. Ötekiler Allahtan kork diye her gün fetva veriyorlar. Bu Hak inancındakiler Hak
bizim en sevdiğimiz, en güvendiğimiz, eğriyi, doğruyu bize o söyler biz onun sözünden katiyen
çıkmayız diyorlar.

Hakkın insanları içlerinden birisi Hakkın yasak kıldığı hareketi yapanı hemen kendi içlerinde bir halk mahkemesi kurarak cem olup yargılıyorlar. Hak kendileri ve kendi içlerinde olduğu için bu Hakçılar yoğurdu üfleyerek yiyorlar. İlkeleri çok sıkı acayip bir otokontrol sistemi varki bu sistemde yanlış yapan saf dışı oluyor. Bunlar ne Allah la ne de Hak ile kimseyi kandırmıyorlar.