Bunu yazmak zorundayım !

Devrimcilerin, değer biriktirip değer üretenlerin, tutsak edildiklerinde, hukuksuzluğu, en yüksek sesleriyle haykırmalarını anlamamak elbet de mümkün değil.  Ancak, kişisel kanaatim odur ki, yaşamı, yaşatmayı referans alıp düstur edinen devrimci kardeşlerimizin ölüme yatmaları , adeta hayat ansiklopedisi külliyatı olan devrimci literatüre, her biri yaşama manifestosu olan bu insancıl kültüre  uygun değildir .  Kavgada düşüp ölebilirsin, gidip […]

Yayınlama: 07.04.2020
A+
A-

Devrimcilerin, değer biriktirip değer üretenlerin, tutsak edildiklerinde, hukuksuzluğu, en yüksek sesleriyle haykırmalarını anlamamak elbet de mümkün değil. 

Ancak, kişisel kanaatim odur ki, yaşamı, yaşatmayı referans alıp düstur edinen devrimci kardeşlerimizin ölüme yatmaları , adeta hayat ansiklopedisi külliyatı olan devrimci literatüre, her biri yaşama manifestosu olan bu insancıl kültüre  uygun değildir . 

Kavgada düşüp ölebilirsin, gidip bir daha geri dönmeye bilirsin, afacan çocukların, yükselen yağmur yüklü bulutların ihtişamını bir daha göremiyebilirsin.

Ama , sonunda ölüm bile olsa bunların cümlesini surda bir gedik açmak için yaşayarak yapabilirsin!

Söyleyecek tek bir sözümüz kalsa , yaşamak için tek bir sebebimiz olsa dahi bunu tutsaklık koşullarında bile dimdik ayakta yapınız ne olur!

Sizi tutsak eden faşist kuşatmayı yarıp atmak, ölüm orucuna yatmadan özgürlük naraları atmak… 

Siz ölürseniz cümle ķahpe sevinecek, can dostlarınız  , yoldaşlarınız üzülüp kahredecek.

Radikal reaksiyonun kendi enerjisi var elbet ama, bu enerjinin açığa çıkması için genç bedenlerinizin, pırıl pırıl yüreklerinizin yanıp kül olmasına dost yüreklerimiz razı değil bilesiniz.

Sizi çok seviyoruz, lütfen yapmayın!
Grup Yorum’un yasını bile tutamadık daha. 

Icimiz, ciğerimiz kordan bir ateşe düşmüşken, türkü söyleyenler üç beş kişi kalmışken ne olur yapmayın!

Sizin göz göre göre ölmenize seyirci kalmak, şu ya da bu şekilde  destek sunmak, kanaatimce bir insan hakları ihlalidir!

Ölen elin oğlu, kızı olunca ne gam?

Yapmayın, ölüme destek vermeyin!

Yaşatalım hayatı, umudu diri tutalım hep birlikte, dışarıdan rasyonel nitelikli katkılar sunalım kardeşlerimize. 

“Ölün haydi arkanızdayız” , denebilir mi hiç?

Ne oldu hayat hayat diyen dillerinize, “yaşamak ,  bir ağaç gibi hür. ..” diyen şiirlerinize ?

Ölümü kutsayarak yaşam ateşini harlayamazsınız.

Nokta kadar bir virüsle felakete tanıklık eden çocuklarımıza sözümüz vardı ya hani, unuttunuz mu?

Motorlarımızı  maviliklere sürecektik ya hani!

Cümle sağlık çalışanları, postacılar, fırıncılar,…hayat devam etsin diye binbir fedakarlıkla ölüme inat insanı hayatta tutmak için gayret ederken , hukukçuların ölüme yatmalarını kime nasıl anlatırız?

Yapmayın, ciğerlerimize tuz basmayın!

“Yarının çocukları gülleri için 
Her birinin ayva tüyü çilleri için …” ayağa kalkın haydi, ayağa  kaldıralım haydi!

Onlar da ölürse, yüreğimiz kararır, umudumuz körelir!

“Ey , herşey bitti diyenler…ne dağlarda açan  çiçekler, ne kentlerde devleşen öfkeler henüz ELVEDA d e m e d i l e r” ki geçlerimiz ölsünler!

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.