ÇOKMU ARADINIZ

Hemen hamen her konuda toplum olarak eleştiri yapmayı alışkanlık haline getirdiğimizden dolayı özeleştiri yapmayı beceremiyoruz.Nedenmi diyeceksiniz? Öz eleştiriye açık değiliz’de ondan… 

Halbuki özeleştiri yapmak doğrulara yön vermek demektir. Özeleştiri yapmak, hataları yok etmek ve kendimizi yücelmektir. Siyasette’de bu böyledir. Öz eleştiri ve özeleştiriye açık olmak, Ana muhalefet’te olan bir parti için İktidara giden yolun açılmasına vesile olur.

Özeleştiri demek insanlık adına Hak Hukuk ve adaleti sağlamak için bir onur ve erdemli duruş demektir. Bir konuda birbirimizi çok olumlu ve net anlamak için hafızamızı yenileyelim. Hiç kimsenin alınmasına gücenmesine gerek yok, Parti üst yönetimi gücenirse gücensin önemli olan bize umudunu bağlamış,güven duymuş, gecesini gündüzüne katarak sokakta kapı kapı çalışmış olan partililerdir. Değerli halkımız ve gönülden bağlı olan parti emekçilerimiz gücenmesin o yeter bana diyorum. Değerli okurlarım ve arkadaşlarım gerçek anlatımlardan vazgeçmeyelim.

Bir hususa dikkat etmeliyiz evet bir Siyasetçiyi aile bireyleri üzerinden eleştirmek doğru olmadığı gibi yargılamakta doğru değildir. Fakat görev başında olan veya makamda olan bir siyasetçinin birinci derecede olan bir yakını, ulu orta, olur olmaz, boş gevezelikler yapması, asla kabul edilemez. Bir İlin Büyük şehir Belediye Başkanı oradaki halkın oylarıyla seçilmişse, yetki seçilene verilmiştir. Bütün aile fertleri istediği gibi davranabilir istediği gibi konuşur yetkisi verilmemiştir.

Ne hikmetse bu Belediye Başkanının Oğlunun açıklamasına bakılırsa onun için paha biçilmez birde Mevlut amcası varmış. Hadi gelde şimdi söyleme, birincisi ateşin olmadığı yerde duman çıkmaz. Demek’ki babasının gidecegi yol tarifini yaptığı için oğluda o yoldan çığır açıyor.

Biri’de genel merkez üst yönetimde, Genelbaşkan yardımcısı, oğlu ise kendine bir ağa bulmuş hedeflerini 2023’e kilitleyerek, kendine makam mevki ararken birde savunma avukatı Cemal  abisini bulmuştur. Tabi kendisi yol kesmeyip baş kesenlerden olduğu için, Ağamızdır dedigi Devlet bahçeli, babasıyla görev yürüttügü partinin genelbaşkanını, kendi deyimiyle dava arkadaşlarına tehdit ettiriyor. Buyur buradan yak’ta ellerin ısınsın…

Tabi sonuç bir şey olmamış gibi, bu vatandaş hala aynı koltukta oturuyor. Siyasi partiler yasası diyoruz ya işte birde tüzük geregi siyasi partilerde ahlak ve kural yasası diyelim, çok çalana hırsız az çalana rüşvet alana ödüllendirip dürüst dememeliyiz.

Yerelde atamayla desteklenen Belediye başkanlarının yapmış oldukları suçlardan dolayı destekleyen her kimse, bunların hesabını vermelidir. Yapılan bu suçların Genelbaşkana mal edilmemesi için, Genelbaşkan’da derhal bunların hesabını mutlaka sormalıdır. Yok genel başkan bunları görüyor ve hesabını sormuyorsa asıl sorun burada yatıyor demektir. Daha ne diyeyim taktir sizin. Bir sonra’ki yazımda, ilkgunhaber.com ve İLKGÜN Gazetesinde yine ayni köşemde tekrar buluşmak dilegiyle,Hoşca ve dostca kalın…