Fırsatcı ajan provaktörler işbaşında

Bozulan Dünya düzeni içerisinde Türkiye ekonomisinin yeri ve önemi bakımından gelmiş olduğu nokta, her geçen gün kendisini daha da  hissettirmeye başladı.  Ülkede hayat pahallılığı ve işsizliğin aşırı derecede artmış olması sorunlarıda beraberinde getiriyor.

Ülke adeta yol geçen hanına dönerek bir sığınmacı yatağına dönüştü. Var olan gerçek, Ülkede her geçen gün yabancı uyruklu insanlar daha da çoğalıyor. Durumun vahameti sosyal ve ekonomik açıdan bakacak olursak ülkeye büyük bir külfet getirdiği açık ve net olarak daha da hissedilmeye başladı.

Dolayısıyla durum içinden çıkılmaz hal alırken, siyasi erkin duruma sessiz kalması manidardır. Ülkede sığınmacı sorununa bir an önce çözüm bulunması gerekmektedir. Türkiye insanı büyük sıkıntılar içerisinde yaşarken, sığınmacılara uygulanmakta olan pozitif ayrımcılık ve ekonomik yardım ve destekler nedeniyle, ülke genelinde sığınmacılara yönelik tepkileride beraberinde getiriyor. Ülke İnsanları aç, sefil, perişan. Hayat pahallılığı almış başını gidiyor. Zamların ardı arkası bitmiyor. Durumun vahameti büyük, ne olacak Türkiye halkının bu gidişatı…..

Ülkenin sınırları yol geçen hanına dönmüş. Fırsatcı ajan provaktörler işbaşında. Gidişatı fırsata çevirmek isteyen emperyalist kan emici gücler ve onların piyonlar asla boş durmuyor. Ülkenin yurtsever devrimci demokratlarına büyük görevler düşüyor.  Asla ve asla oyunlara gelmemek adına, uyanık olunması gerekir.

Ülkenin her yanı Afgan,Suriyeli ve yabancı uyruklu, ne olduğu belirsiz kişilerle doldu. Yardımseverliğin de bir haddi ve sınırı vardır. Ülke insanı ac sefil mağduriyeti yaşarken, sen yabancilara her türlü kol kanat açarsan, yardım ve olanakları pervasızca onlara sunarsan, iç huzur ve barış nasıl sağlanır? Elbette etki tepkiyi getirir…

Kimin ne yaptığı belirsiz. At izi it izine karıştı. Siyasetciler ise kendi aleminde… Ne olacak bu ülkenin hali? Ülke insanı bir çıkmaz içerisindedir. Kurt dumanlı günü severmiş derler. Fırsatcılar kol geziyor. İnsanların galeyana gelmesini tetikleyecek taciz, soygun ve cinayet vakaları her geçen gün artarken, olanlara karşı somut caydırıcı bir eylem ise ortada gözükmüyor.

Son günlerde her tarafta  yanmakta olan ormanlarımız sizce tesadüfmüdür diyorsunuz. Asla değil…. çok yazık ülkenin değerleri tek tek elden gidiyor. Acımasızca; çıkar ve rant uğruna ormanlarımız ya kesiliyor veya bilinçli olarak yakılmaya çalışılıyor. Olanlara sessiz kalınması, ülkeye ve ülke insanına yapılan en büyük ihanettir.

Ormanlarımıza lütfen kıymayın. Nefes alma borumuzu kesmeyin. Ormana kıymak, onu yok etmek veya kesmek insana yapılan en büyük zulmün ta kendisidir.