ORUÇ VE İNANÇLARA SAYGI

Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan halkımızın dini vecibelere saygıyla çok dikkat ettiği özel hassasiyetli bir memleketiz. Ülkenin bütün kesimleri İslam’ın bütün yönlerine özel bir değer verip kutsadıkları bir konudur. Oruç, Namaz ve bayramlarda tek bir ses olup tek vücut olunur. Camilerimiz Allahın evi olarak bilinip kulların ibadet merkezleridir. Her yıl bir ay Ramazan orucu Müslümanlara […]

Yayınlama: 19.04.2022
A+
A-

Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan halkımızın dini vecibelere saygıyla çok dikkat ettiği özel hassasiyetli bir memleketiz. Ülkenin bütün kesimleri İslam’ın bütün yönlerine özel bir değer verip kutsadıkları bir konudur. Oruç, Namaz ve bayramlarda tek bir ses olup tek vücut olunur. Camilerimiz Allahın evi olarak bilinip kulların ibadet merkezleridir.
Her yıl bir ay Ramazan orucu Müslümanlara borç olup bu borcu tutarak ödenir. Ramazan gelmeden devletin her konuda Ramazan için özel programları olur. Televizyon ve Radyolarda bir ay boyunca özel dini programlar yapılır. Özel yemekler, tatlılar ve Fırınlar özel Ramazan Pidesi çıkarırlar.
Geceden Ramazan Davulcuları sabaha kadar gümbür, gümbür herkesi oruç tutmaya uyandırır. Kapının ve pencerenin önünde Ramazan Davulu canı istediği kadar çalıp durur. Hiçbir kimse bu ne ya benim hastam, yaşlım, çalışanım var diye kesinlikle itiraz edemez. Bu konular çok hassas konulardır, hiç kimse öyle kendi kafasına göre efendim rahatsız oluyorum vs diyemez.

Olurda bir çatlak ses duyulursa önce mahalleli sonra Karakol, Polis derken dediğine ve diyeceğine pişman olup icabına bakılır. Büyük Kentlerde normal günlük gidişat hâkim olsa da küçük Şehirlerde içkili lokantalar tabi varsa Ramazan boyu kapatılır. Kimse ortalık yerde yiyip, içemez hele de tiryakiler sokakta sigarsını kesinlikle tüttüremez.

Eskiden her yıl doğu illerinde oruç tutmuyor diye Üniversite öğrencileri dövülür her sene bir iki kişi ölürdü. Bu seneler bunlar biraz azaldı, insanlar AKP sayesinde din tacirlerinin sesine pek kulak asmıyorlar. Ülkede büyük bir nüfusa sahip olan Alevilerin her yıl 12 günlük Muharrem orucu, devletten habersiz gariban Alevilerce tutulur.

Ne devlet ne Televizyonlar Alevilerin varlığını ve özel günleri yok sayılıp hiçbir zaman görmezler. Bu konuları konuşanlar ayrılıkçı, ikilik
çıkaran, bölücü, vatan, millet ve devlet düşmanı olarak görülüp sesi kesilerek, bir daha da sesini çıkaramaz olur. Camilerin imamı, Elektrik, su ve başka bütün ihtiyaçları devlet tarafından karşılanırken, Alevilerin Cem evlerinin Elektriği en yüksek inşaat ve mesken dışı ticarethane tarifeden
faturalandırılır.
Birbirine çok yakın olan Camiler sabahın seherinde olanca bütün sesi açarak kulakları sağır edercesine bir gürültüyle büyük rahatsızlık verirler. Camilere yakın evlerde herkes sabah Ezanıyla uyanırken bu aşırı sesten Köpekler bile korkup ağlar gibi garip sesler çıkarırlar. Bu aşırı Ezan sesiyle inançlı kesim mutlu olurken, Laik ve zayıf inançlılar bu gürültüden çok rahatsız olurlar.

Hiç kimse bu rahatsızlığını kesinlikle hiçbir yere, kuruma korkudan bildiremez. Her gece Davul sesi evlerin içinde gümülerken bundan rahatsız olanlar el mecbur sineye çekerler. Cami cemaatini kızdırmamak gerekir, Allah korusun bir Allahu ekber diye sokaklara çıkarlarsa ortalık karışır, felaket demektir bu.

Ben hayatımda hiçbir gün Namaz kılıp tek bir gün oruç tutmayan birisi olarak, bütün inançlı Müslümanların Namaz ve oruçlarının kendi inançları gereği kabul olmasını dilerim. Marksın dediği gibi biz Marksistler din düşmanı değil materyalistiz ve var oluşçuyuz. Marks dini fırtınalı bir günde
inananların sığınacağı Liman olarak tanımlayıp, vicdansız bir dünyanın vicdanı halkın afyonudur der.
İnançlı dindarlar bütün kötülüklerin inançsızların yüzünden Tanrı tarafından insanları cezalandırdığına inanırlar. Dünya tarihinde din mensupları inançsız ve Laiklere hiçbir saygı göstermezken, inançsızlar aslında bunun tersi, inançlılara her zaman saygılı olmuştur. Dinler dünyayı dinli dinsiz ve farklı dinlerden diye bölüp, parçalayıp din savaşlarıyla insan katliamlarının suçluları olmuştur.

İnançsız, dinsiz ve Laiklerin dinlere gösterdiği saygıyı inançlı dini kesiminde aynı şekilde saygılı olmalarını bekleriz. Dini bütünlerin herkesi kendileri gibi inanıp tek tip olmaları düşüncesinden vazgeçip başka inançlara ve inançsızları da olduğu gibi kabul etmeleri büyük temennimizdir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.